CHP İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz, CHP yönetiminin kurultaya gitmeden tüzük değişikliğini uygulamaya koymasının doğru olmadığını belirterek, "Kurultay yapılmazsa, devlet desteği kesilir, CHP'nin seçime girmeme riski doğar" dedi. Gelişmeler üzerine tüm CHP delegeleri ve Parti Meclisi üyelerine uyarı yazısı gönderen Korkmaz, CHP'nin neden Kurultay'a gitmesi gerektiğini tek tek anlattı. Tüzük değişikliğini uygulanmama kararının Kurultay'da yanlış olarak verildiğini belirten Korkmaz, "Kurultayın verdiği karar mahkeme kararı veya yeni bir kurultay kararı olmaksızın ortadan kalkmaz. Yeni bir kurultay toplanarak, yanlış kararı düzeltmesi ve MYK tasarruflarını ibra etmesi gerekir" diye konuştu. Tüzükle ilgili sürecin parti misyonuna zarar verebilecek şekilde geliştiğine dikkat çeken Korkmaz, partisine "Yeni bir kurultay toplayarak, bu tartışmaları önlemek zorundayız" uyarısında bulundu. DEĞİŞİKLİK İÇİN SÖZ BİLE VERİLMEDİ CHP'nin 22-23 Mayıstaki 33. kurultayının yeni tüzük dikkate alınmadan yapıldığını belirten Korkmaz, bu nedenle kurultay ve sonuçlarının yasal olmadığına işaret etti. 21 Aralık 2008'de yapılan tüzük kurultayı ile parti tüzüğünün değiştirildiğini belirten Korkmaz, yeni tüzüğün Parti Meclisi'nin belirleyeceği bir tarihte yürürlüğe gireceğinin de karar altına alındığını vurguladı. Parti Meclisi'nin de 1 Nisan 2010 tarihli toplantısında yeni tüzüğün 22 Mayıs 2010, yapılacak olan kurultayda yürürlüğe girmesi yönünde karar verdiğini aktaran Korkmaz, ancak söz konusu Kurultay'da gündemde olmadığı halde yeni tüzüğün parti meclisini yetkili kılan maddesinin yürürlükten kaldırılması için bir önerge verildiğini üstelik bu önergenin 'hakkında, lehinde ve aleyhinde söz isteyen var mı?' diye sorulmadan, oylama yapılıp kabul edildiğini ifade etti. Korkmaz, alınan karaların Siyasi Partiler Yasası ile parti tüzüğüne aykırı olduğunu belirtti. O UYARI HUKUKİ BİR KARAR DEĞİL Başsavcının gönderdiği yazıda yer alan "Yapılan bu tüzük değişikliğine ilişkin hükümlerin Kurultayda seçilecek organların seçimine doğrudan bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır" ifadesinin bir uyarı olduğunu hukuki bir karar olmadığını kaydeden Korkmaz, "Ancak eğer CHP yanlışını düzeltmez ise başsavcı yetkisini kullanacak ve Anayasa Mahkemesine gidecektir" ikazında bulundu. HARCAMALARI MYK ÜYELERİ ÖDER Kılıçdaroğlu'nun 'kurultaya gerek yok' yaklaşımının doğru olmadığını kaydeden Korkmaz, MYK'nın istifası ve Genel Başkan yardımcılarının seçilmesinin kurultayın yanlışını düzeltmediğin ve hukuki sorunu çözmediğini vurguladı. "MYK'nın istifa etmesi söz konusu değil. Çünkü MYK'nın zaten hukuki altyapısı yoktur. Olmayan bir MYK' nın istifa gibi bir tasarrufu da olamaz" diyen Korkmaz, çok çarpıcı uyarılarına şöyle devam etti: "Asıl sorun olmayan bir MYK'nın beş aydan beridir yaptığı tasarruflardır. Bu tasarruflar da hukuksuzdur. Harcamalar olmayan bir MYK tarafından yapılmıştır. Bu tasarruflardan dolayı mağdur olan birisi Anayasa Mahkemesi'ne giderse, devlet desteği kesilebilir, seçime girmeme riski doğar ve bu harcamalar partiden geri alınır. Harcamayı yapan genel MYK üyelerine rücu edilir" Bilim adamı, partili ve ağabey olarak hiçbir zaman koltuk beklentisi olmayan biri olarak bu uyarıyı yapmak zorunda olduğunu kaydeden Korkmaz, "Umarım bu hukuksuzluk ortadan kalkar ve parti doğru yola gelir" dedi. BÜYÜK HESAPLAŞMA PM'DE OLACAK CHP Genel Merkezi'nde hafta sonu trafik durmadı. Kılıçdaroğlu cephesi ve Sav kanadı, ayrı ayrı seri görüşmeler yaptı. Kılıçdaroğlu'nun “hukuksuzlukî iddialarını, genel merkez dışında hukukçularla değerlendirdiği belirtilirken, bu durumun Sav ekibinden tepki çektiği iddia ediliyor. Kulislerde, PM'den, 'tüzük kurultayı' ve 'seçimli olağanüstü kurultay' kararının çıkabileceği belirtilirken, Sav ekibinin, PM'ye, tüzük kurultayı toplanması yönünde önerge vereceği ileri sürülüyor. Tüzük kurultayı tartışmasının yaşanması durumunda ise, kurultay kararının "seçimli olağanüstü kurultaya" dönüşebileceği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu ve Sav ekiplerinin, PM'de kendilerine yakın üyelerle kulis yaptığı belirtiliyor. Kulislerde konuşulan en çarpıcı iddialardan birisi ise, Kılıçdaroğlu ile Baykal'ın, kritik PM öncesi bir araya gelebileceği yönünde.