O yıllarda Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden
mezun olmak için öğrencilerin son olarak İnkılap Tarihi sınavına girip başarılı olması gerekiyordu.
Baykal, sınavda gözetmen olarak yer aldı. Baykal'ın o gün
kopya nedeniyle tartıştığı öğrenci, bugün diplomat kökenli MHP
İstanbul Milletvekili Gündüz Aktan'dı. Şimdi olayı bir de Gündüz Bey'in ağzından dinleyelim: “Ben Siyasal Bilgiler Fakültesinden 1962'de mezun oldum. Baykal da bizden 1-2 dönem öncedir. Siyasal Bilgiler'den mezun olmak için bütün
sınavlar verilip, son olarak İnkılap Tarihi
Sınavı'na girilip başarılı olmak gerekiyordu. Son sınava girip geçtikten sonra mezun olacağım. Benim de tarihe özel ilgim var. 7
arkadaş toplandık. Arkadaşlar soruların cevabını kendilerine vermemi istediler. Ben de 'tamam' dedim. Sınav başladı,
Deniz Baykal da gözetmenler arasında. Ben soruların cevabını arkadaşları vermeye başladım. Gördü ve yanıma geldi. Uyardı, 'yapma' dedi. Sonra gitti. Ben buna rağmen cevapları vermeye devam ettim. Tekrar geldi ve yerimden kalkıp başka bir yere oturmamı istedi. Ben arkadaşlara söz verdiğim için
itiraz ettim. 7 kişi ayağa kalktık. Sınıf karıştı. Dersin hocası geldi araya girdi. Biz yerimizde kaldık ama hoca Baykal'ı dışarı çıkardı. Yani Baykal, beni kopya verirken yakaladı.”
İhracatı uçurdu sıra
uçakta
Hükümetin sportif bakanı Kürşad
Tüzmen, pek çok konuya merak duyan bir kişiliğe sahip. Geçen hafta
Sudan dönüşünde de özellikle uçak kalkıp inerken kokpitten ayrılmayan Tüzmen, uçak kullanma konusundaki becerisini uzman pilotların yardımıyla geliştirmeye çalışıyor. Tüzmen, uçak kullanmayı ekonomiyi yönetmeye benzetiyor: “Kalkarken ve inerken dikkat, gerisi otomatik pilota bağlanabilir.”
Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığındaki 60. hükümetin ekonomideki hedefinin de “take off” (uçağın tekerleğinin yerden kesilmesi) olduğu hatırlanınca, Tüzmen'in benzetmesine hak vermemek elde değil. Ama unutmamalı ki, uçağı kalkmasına kaldırırsınız da inişe de dikkat etmek gerekir. Herhalde hükümet kalkışta ihracatın itici gücünün desteğini alan Tüzmen'in becerisine olduğu kadar, inişte de
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in bilimsel,
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in de uluslararası deneyimlerine güveniyor olmalı.
CHP'nin Adaleti,
halkın
adaletine takıldı
CHP'liler, geçen yasama döneminde en fazla
tartışma TBMM Adalet Komisyonu'nda tartışma çıkırtmışlardı. CHP komisyonda eylemler yapmış, önergelerle engelleme yöntemiyle bazı yasaların çıkmaması için mücadele etmişti. CHP'nin bu mücadeleci ekibi Feridun Fikret Baloğlu,
Yüksel Çorbacıoğlu, Mehmet Küçükaşık, Feridun Ayvazoğlu,
Muharrem Kılıç, Orhan Eraslan, Mehmet Nuri Saygun'dan oluşuyordu. CHP'nin Adalet Komisyonunda görev yapan milletvekillerinden hiçbiri 22 Temmuz seçimlerinde milletvekili seçilemedi. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olan
Cemil Çiçek, geçen yasama döneminde Adalet Komisyonu'nda bulunan ve bu dönem seçilemeyen Muharrem Kılıç'ı arayarak, “CHP'nin adaleti ne oldu? Halk CHP'nin adaletini dağıttı mı?” diyerek Kılıç'a geçmiş olsun dileklerini iletti. Cemil Çiçek'in bu esprisine karşı Kılıç da Çiçek'e “Şimdilik öyle oldu. Bizim adaletimiz halka takıldı” dedi.
YENİ ŞAFAK