Bahçeli: Fiili savaş sınırına dayandık

Hükümetin dış politika anlayışını eleştiren MHP Genel Başkanı Bahçeli, ''Hükümetin füze savunma sistemi kurulmasına izin vermekle, milleti doğrudan hedef yaptığını'' ileri sürdü.

Bahçeli: Fiili savaş sınırına dayandık

Devlet Bahçeli, yazılı açıklamasında, Hükümetin dış politikasını eleştirdi. ''Hükümetin uluslararası ilişkilerdeki çarpık adımları, temelsiz sıfır sorun iddiaları, ısmarlama restorasyon hezeyanları ülkemizi çözümü ve dönüşü çok zor olacak bir kördüğümün içine hapsetmiştir'' diyen Bahçeli, ''İktidarın, 'Ön alıyoruz, tabuları yıkıyoruz, ön yargıları aşıyoruz, husumetleri törpülüyoruz' sözleriyle gelinen bugünkü aşamada, ortaya çıkan gerçekler Türkiye'nin sorunlu ve tehlikelerle dolu bir sürece kapıldığını işaret etmektedir. Hükümetin milli meselelere karşı izansızlığı, şerefli geçmişimizi sorgulayan çevrelere boyun eğen tükenmişliği, en başta sözde Ermeni soykırım korosuna cesaret ve koz vermiştir'' değerlendirmesine bulundu. Sürekli gündemde tutulan soykırım yalanının, ''Hükümetin derin gafleti yüzünden fütursuzca ilerletildiğini'' savunan Bahçeli, şunları kaydetti: ''Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi adına maç bahaneleriyle yapılan ziyaretler, 10 Ekim 2009 tarihinde Zürih'te imzalan protokoller; diasporanın tezlerini kabul ettirme konusunda ümitvar olmasını sağlamış ve soykırım iftirasının zinde tutulmasına katkı vermiştir. Bu protokollerde; iki ülke arasındaki mevcut sınırların, uluslararası hukukun ilgili anlaşmalarında yer bulduğu biçimiyle karşılıklı olarak tanınması ifade edilmişse de, Türkiye-Ermenistan sınırını belirleyen 1921 tarihli Kars Antlaşması'na atıf yapılmaması büyük bir handikap olarak hafızalarda kalmıştır. AKP Hükümeti, Dağlık Karabağ ve çevresinde Ermenistan işgali bitmediği halde bunu imza masalarında görmezden gelmiş ve tek taraflı bir ilişkiye göz göre göre rıza göstermiştir. Ermenistan Devleti'nin sözde soykırım iddialarını ahlaksızca diline dolaması ve üstelik AKP'nin de buna çanak tutması aziz milletimizin hayasızca soykırımcı olarak suçlanmasında önemli bir eşik olmuştur. Gerçeklerle hiçbir alakası olmayan bu iftiranın, AKP vasıtasıyla el altından kabul ettirilmeye çalışılması, Türk milletinin asla affetmeyeceği ve sineye çekmeyeceği bir namertlik olacaktır. Ermenistan Devlet Başkanı'nın haddini ve hududunu aşan son beyanları ise bu meselede bütün ölçü ve ayarların kaçtığının bariz delili olarak karşımızdadır. 'Türk liderler er ya da geç Erivan'daki (sözde) soykırım anıtı önünde diz çökecekler' ifadelerini kullanan Ermenistan Devlet Başkanı, sonunda çizmeyi aşmış ve kendi onursuzluğunu ve katliamla özdeşleşen geçmişlerini kapatmak için şuursuzluğun batağına saplanmıştır. Bilinmelidir ki, Türk milletinin sinesinden çıkan hiçbir siyasetçi ya da lider; Erivan'da böylesi bir alçalmayı, zilleti ve rezaleti kabul etmeyecek ve aklından dahi geçirmeyecektir...'' Bahçeli, ''Ermenistan Devleti'nin biraz gururu ve şerefi varsa; soykırım aldatmasından önce; Azerbaycan topraklarını işgal eden kanlı eylemlerinden, vatanımızdaki mezalimlerden, Hocalı’da katlettiği masumlardan dolayı özür dilemeli ve topraklarımız üzerinde yaptığı hesaplardan ve taşıdığı heveslerden vazgeçerek nedamet göstermelidir'' dedi. Bahçeli, Hükümetin Ermenistan'a hak ettiği cevabı verememesinin de ''eğer art niyetinden kaynaklanmıyorsa, kesinlikle basiretsizliği olarak'' anılacağını kaydetti. Bahçeli, bu gelişmeler karşısında, Ermenistan'la imzalanan protokollerin Meclis gündeminden tamamen çıkartılması gerektiğini, önümüzdeki günlerde, Fransa'da oylanacak sözde soykırım yasalarını inkar edenlere ceza verilmesine yönelik yasa teklifinin kabul edilmemesi amacıyla da bu ülke nezdinde girişimlerin süratle yapılması gerektiğini söyledi. Füze Savunma Sisteminin Malatya'ya kurulması nedeniyle İran Devleti'nin pervasızca Türkiye'yi tehdit eder bir duruma geldiğini savunan Bahçeli, şu açıklamalarda bulundu: ''İsrail'in, İran'a karşı güvenliğe alınması amacına dönük bu sorumsuz ve kendi çıkarlarımızın hilafına olan uygulamanın, sancılı sonuçları bu vesileyle bir bir kendisini göstermeye başlamıştır. AKP Hükümeti, Batının dayatmaları karşısında Füze Savunma Sisteminin kurulmasına izin vermekle milletimizi doğrudan hedef yapmış ve sıfır sorun politikasından fiili savaş şartlarının sınırına dayanmıştır. İran'ın, kendisine bir saldırı olursa ilk olarak Malatya'yı vuracağını duyurması AKP'nin iflas eden dış politikasının son versiyonlarından sadece birisidir. Gelişen son hadiseler kapsamında; barış sözleri yerini restleşmelere bırakmış, dostluk köprüleri kapanması zor uçurumlara dönüşmüş, diyalog ve işbirliği hamleleri geri tepmiştir. Bu küstah meydan okumanın, aziz milletimizi korkutmaya ve sindirmeye dönük gözü dönmüşlüğün müsebbibi kuşkusuz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin vizyonsuz ve küresel hesaplara angaje olan politikalarıdır. Soydaşlarımıza baskı ve eziyetle özdeşleşen İran'ın, bu densiz ve kontrolsüz çıkışını sineye çeken AKP Hükümeti, bu aciz duruşuyla milletimizin kudretine ve saygınlığına gölge düşürmüştür. BOP'un hesaplarını görmekle meşgul olan iktidar zihniyeti, milletimize verilen göz dağlarını ve yapılan şantajları idrak edemeyecek kadar gerçeklerle bağını ve bağlantısını koparmıştır. Bu çerçevede AKP, Türkiye’yi sonu karanlık olan bir belirsizliğe ve kaosa doğru hızla götürmektedir. Tarafları gittikçe belirginleşen bölgesel kamplaşma ve gerilim hattı; milletimizin ve devletimizin bekasını olumsuz etkileyecek dinamikleri birer birer harekete geçirmiştir. AKP Hükümeti böyle giderse, Türk milletini kanlı bir savaşın içine sürükleyecek ve bunun acı sonuçlarına herkesi ortak edecektir. Unutulmamalıdır ki, MHP kimden ve nereden gelirse gelsin, Türk milletinin hayat hakkına yapılacak bir tecavüzün misliyle karşılık göreceğine inanmaktadır. Şayet geçmişimizin kutlu ve muzaffer sayfalarına bakılırsa, ateşin düştüğü yeri yaktığı, keskin sirkenin küpüne zarar verdiği ve Türk'e kefen biçmeye çalışanların sonunda mutlaka hüsrana uğradıkları net olarak görülebilecektir.''
<< Önceki Haber Bahçeli: Fiili savaş sınırına dayandık Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER