Referandum, Türkiye'nin önünü açacak

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, anayasa değişikliğinin Türkiye'nin önünü açacağını, 'evet' ya da 'hayır'ın Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

Referandum, Türkiye'nin önünü açacak

Bunu bir siyasetçi ya da oy istemek için söylemediğini belirten Şimşek, zaman zaman ülkelerin tarihlerinde önemli kırılma ve dönüm noktaları olduğunu, Pazar günü de o günlerden birinin yaşanacağını kaydetti. Eğer 'evet' denilirse Türkiye'nin ekmeğini taştan çıkartan bir ülke olarak birikimleri korumakla kalmayacağını, çok daha ileriye taşıyacak yeni bir yapının temellerini atmış olacağını belirten Şimşek, "Bunu siyasi anlamda söylemiyorum, ekonomik anlamda anayasa paketinin önemi çok büyüktür." dedi. Tüm Sanayici ve İşadamları (TÜMSİAD)'nın programına katılan Şimşek, Anayasa Değişiklik Paketi'ne ve dünya ekonomisindeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kazanılan her şeyin güven ve istikrar üzerine oturtulduğunu vurgulayan Şimşek, güven ve istikrarın korunması halinde kazanımların devam edeceğini, yeni kazanımların da inşa edileceğini dile getirdi. "Bu nedenden dolayıdır ki biz Türkiye'nin temel hak ve özgürlüklerini, demokrasi standartlarını ve hukuk sisteminin önemli ölçüde gelişmesini sağlayacak anayasa paketini vatandaşa götürüyoruz." diyen Şimşek, şöyle devam etti: "Bu anayasa paketi, Türkiye'nin önünü açacak. 'evet' ya da 'hayır' Türkiye için bir dönüm noktası, bunu bir siyasetçi olarak ya da oy istemek için söylemiyorum. Zaman zaman ülkelerin tarihlerinde önemli kırılma ve dönüm noktaları vardır. Pazar günü o günlerden bir tanesidir. Eğer 'evet' denilirse, Türkiye ekmeğini taştan çıkartan bir ülke olarak birikimlerini korumakla kalmaz. Çok daha ileriye taşıyacak yeni bir yapının temellerini atmış olur. Bunu siyasi anlamda söylemiyorum, ekonomik anlamda anayasa paketinin önemi çok büyüktür." Anayasa değişikliğinin, demokrasinin güçlenmesinin, hak ve özgürlüklerin genişletilmesinin Türkiye'yi bölmeyeceğini aksine güçlendireceğini vurgulayan Şimşek, "Esas hak ve özgürlükler geniş manada tanımlanmaz, yaşatılmazsa o zaman ülke zayıflar potansiyelini gerçekleştiremez. 90'lı yılları bu korkularla kaybettik. 70'li yılları bu korkularla kaybettik. Değişim böyle bir şeydir." ifadelerine yer verdi. "DERİN KRİZLER SONRASI KIRILGANLIKLAR DEVAM EDER" Şimşek, dünya ekonomisinin, krizden toparlanma dönemine girdiğini belirterek, son 80 yılın en derin krizinin yaşandığını, şimdi toparlanma döneminin geçildiğini ifade etti. Derin krizler sonrası kırılganlıkların devam ettiğini söyleyen Şimşek, hızlı bir şekilde kriz öncesi döneme geçilemeyeceğini, daha düşük performansla yola devam edileceğini vurguladı. Dünya ekonomisinin tekrar yavaşlama sürecine girdiğini aktaran Şimşek, yavaşlamayı ise geçmişte büyümenin motoru olan gelişmiş ülkelerin sıkıntılarını aşamamasına bağladı. "TASARRUFLARIMIZ YETERLİ OLSA BÜYÜMEDE ÇİN'İ GERİDE BIRAKIRIZ" Türkiye'de büyüme iştahının çok büyük olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, "Tasarruflarımız yeterli olsa Çin'i büyümede geride bırakırız. Ama yinede şanslı bir dönemde sayılabiliriz. Dünyada düşük büyüme ve düşük faiz sayesinde cazip ülkelerin finansman ihtiyacını karşılanmasında önemli bir sıkıntı yaşanmayacağı görülüyor. Büyümenin yavaşlaması Türkiye gibi ülkelerin risk iştahını azaltır. Aynı zamanda emtia fiyatlarında düşük seyretmesini sağlar. Böylece cari açık idare edilebilir düzeyde devam eder." dedi. "DÜNYA EKONOMİSİ YAVAŞLAMA DÖNEMİNE GİRDİ" Dünya ekonomisi bir yavaşlama dönemine girdiğini yineleyen Şimşek, bunun başını ABD'nin çektiğini kaydetti. Şimşek, "Çünkü istihdam oluşturan bir büyüme süreci yaşanmadı. Bilanço tahribatının onarımı zaman alacak. Avrupa ABD'den bağımsız bir şekilde yoluna devam edemez. Asya ve bizim gibi diğer gelişmekte olan ülkelerde dünyanın yükünü bu hızla taşıyamaz. Dünya tekrar yavaş büyüme dönemine giriyor. Bu da makuldür, 1800'lü yıllardan bu yana oturup dünya krizlerini analiz ederseniz, çok sürpriz değil." diye kaydetti.
<< Önceki Haber Referandum, Türkiye'nin önünü açacak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER