Prof. Dr. Şendur, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
soğuk havalarda genel olarak grip, nezle gibi
enfeksiyon hastalıkları ile romatizmal hastalıkların daha fazla görüldüğünü bildirdi.
Kış aylarında, özellikle bazı eklem ve kas hastalıklarında belirgin artış gözlendiğini, bu kapsamda hastanelere başvuru sayısının arttığını belirten Prof. Dr. Şendur, tek başına
soğuk havanın hastalık sebebi sayılmayacağını, soğuklarla birlikte beslenme ve vücudun korunmadaki eksikliklerin birleşmesinin hastalıkları daha belirgin hale getirdiğini kaydetti.
Prof. Dr. Şendur, soğuk havada
giysi seçiminin vücudun korunmasında büyük önem taşıdığına işaret ederek, şöyle dedi:
''Vücudu
rüzgar ve nemden koruyacak giysiler seçilmeli, kullanılacak
eldiven ve çoraplar kuru olmalıdır. Kan dolaşımını engellemeyen giysi ve ayakkabıların özenle seçilmesi belirli hastalıkların önüne engel olabilecektir.''
SOĞUK HAVA YÜZ FELCİNİ TETİKLİYOR
Toplumda en sık görülen
yüz felci nedeninin ''bell paralizisi'' olduğunu, bu durumun da yüz sinirinin iç
kulak çevresindeki bir bölümünde iltihap ve ödem oluşmasıyla geliştiğini bildiren Prof. Dr. Şendur, yüz felcine karşı özellikle kış dönemlerinde yüzün soğuktan korunması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Şendur, şunları kaydetti:
''Soğuk ve rüzgar yüz felcini tetikler. Ayrıca bu etkenlerin yüzdeki virüsleri tetiklediği, bu virüslerin de yüzün sinir uçlarında ödeme neden olduğu tahmin edilmektedir. Çok soğuk havalarda dışarı çıkarken atkı veya
şapka takılmasını, rüzgara maruz kalmamak için otomobil kullananların da camlarını açmamasını öneriyoruz. Özellikle soğuk havada erkeklerin tıraş olduktan sonra yüzlerini ılık suyla yıkamasının ve tıraş olduktan sonra en az 10 dakika bulundukları ortamdan çıkmamasının olası bir yüz felci hastalığını koruyacağını söyleyebiliriz.''
Prof. Dr. Şendur, yüz felci geçiren hastaların hemen hastaneye başvurmasının
erken tedavi için çok önemli olduğunu, kaş kaldırma, göz kapama, diş gösterme, gülme, yanak şişirme gibi hareketlerin yüz sinirinin belirtileri olduğunu bildirdi.