Çetinkale, ''Estetik ameliyat olmayı düşünüyorsanız en az bir ay önce sigarayı mutlaka bırakın'' dedi. Çetinkale, yaptığı açıklamada, sadece estetik ameliyatlar değil, tüm cerrahi girişimlerin sigara içimi ile ilişkisi olduğunu ifade ederek, sigaranın bilinen olumsuz etkilerinin yanı sıra cerrahi girişimlerde olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyledi. Olumsuz sonuçların özellikle estetik, mikrocerrahi veya flap ile onarım yapılacak ameliyatlardaki etkisinin gözardı edilemeyecek kadar fazla olduğunu anlatan Çetinkale, şunları kaydetti: ''Estetik ameliyat olmayı düşünüyorsanız en az bir ay önce sigarayı mutlaka bırakın. Sigara, cerrahi müdahale sonucu dokularda oluşan yaraların iyileşmesini zorlaştırmaktadır. Yaralar geç iyileştiğinde veya problem geliştiğinde doku kaybı olursa izler daha belirgin olmakta hatta ortaya çıkan tablo ameliyat öncesi durumdan daha da kötü olabilmektedir. Bu durum hasta ve cerrah için çok önemli bir hayal kırıklığı olabilir. Hastalar sigarayı bırakmadıkları takdirde birçok sağlık sorunuyla karşılaşabilir.'' Prof. Dr. Çetinkale, sigara içen hastaların ameliyathanede genel anestezi aldıklarında içmeyenlere oranla daha fazla anestezi ilacı ve gazlarına ihtiyaç gösterdiklerini, yine ameliyat sırasında kan basınçlarını kontrol altında tutmanın diğerlerine göre daha güç olduğunu anlattı. Sigara içenlerin ameliyat bittiğinde uyandırılırken daha fazla bronşiyal sekresyona (salgı, ifrazat) sahip olduklarından zorluk yaşandığını ve uyanma süresinin göreceli de olsa uzadığını ifade eden Çetinkale, artan sekresyonları dışarı çıkartmak için refleks olarak öksürme ihtiyacı ortaya çıktığını belirtti. Oğuz Çetinkale, her öksürüğün de ağrıyı arttırdığını, bu nedenle kişinin bu refleksi baskılamaya çalışabildiğini anlatarak, bu durumun da akciğer iltihabına neden olabildiğini kaydetti. Sürekli öksürme halinin ise ameliyat sonrası morlukları ve şişlikleri arttırdığını vurgulayan Çetinkale, ayrıca cerrahi kapama sırasında konan dikişlerin gevşeyip açılabildiğini, hatta cerrahi alanlarda kanamalara neden olabildiğini belirtti. Prof. Dr. Çetinkale, sigaranın küçük damarlarda dolaşım bozukluğuna, büyük damarlarda da damar sertliğine sebep olduğunu hatırlatarak, ''Cerrahi girişim nedeniyle kısmen de olsa ameliyat bölgesinde bozulan kan dolaşımı sigara nedeniyle damarsal olarak da bozulmakta ve dokuların 'perfüzyonu' yani kan dolaşımı duraksayabilmektedir. Tam durması az görülen bir durum olmakla birlikte tam bir facia ile sonuçlanmakta ve o bölgede doku ölümü gerçekleşmektedir'' dedi. -MİKROCERRAHİ VE FLAP AMELİYATLARI- Sigara içiminin mikrocerrahi ameliyatları da zorlaştırdığını anlatan Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, bir kaza sonucu kopan bacak, kol ve parmak gibi bir organın yerine dikildiği mikrocerrahi ameliyatlarda, ameliyat edilen kişinin sigara içicisi olmasının başarı şansını düşürdüğünü söyledi. Çetinkale, şeker hastalarının ayaklarındaki yaraların sigara içmeyen kişilerde ameliyatla kapatılabildiğini, sigara içenler de ise bunun çok zor olduğunu dile getirerek, böyle durumlarda bazen hastanın ayağını kesmek zorunda kaldıklarını belirtti. Oğuz Çetinkale, flap şeklinde hazırlanan doku parçalarının dolaşımının sınırlı olduğunu, yüz germe, meme küçültme ve karın germe ameliyatlarının bu gruba girdiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Sigara içilmesi, bu hazırlanan flapların dolaşımını negatif yönde etkileyerek ameliyatı başarısız, hatta kötü şekilde sonuçlandırabilir. Bu nedenlerden dolayı ağır sigara içicileri büyük bir estetik ameliyat ya da mikrocerrahi yöntemle gerçekleştirilecek bir ameliyat olacaklarsa en az 2 ay öncesinden sigarayı bırakmaları gerekir. Daha sınırlı bir ameliyat veya daha kısa süre ve daha az sigara içenler ise en az 3-4 hafta öncesinden sigarayı tam olarak bırakmaları gerekmektedir. Sigaranın azaltılması bu riskleri önemli derecede azaltmaz. '' Sigara kullanan kişilerin daha hızlı yaşlandığını da dile getiren Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, ''Estetik ameliyat olmayı planlayan ve sigara içen kişiler, aslında, bir tezat ile iç içe bulunuyorlar. Güzelleşmek ve daha genç görünmek için ameliyat olmak isteyen ve estetik cerrahinin olanaklarından yaralanmayı düşünenler, sigara ile ne kadar çirkinleştikleri ve daha hızlı yaşlandıklarını gözden kaçırmaktadırlar'' şeklinde konuştu. Çetinkale, ''Hem sigarayı bırakan hem de ardından estetik ameliyat olan kişilerdeki ameliyat başarısı ve güzellik kazancının daha fazla olduğunu'' söyledi.