Yetkililer, BM
Güvenlik Konseyi'nde
İran'a yeni
yaptırım kararının alınmasının ardından Türk basınıyla düzenledikleri sohbet toplantısında, 17 Mayısta
Tahran'da varılan anlaşmada, İran'ın
uranyum zenginleştirme faaliyetlerini ne zaman durduracağı, şu ana kadar zenginleştirdiği uranyumun akıbetinin ne olacağı ve
Türkiye'ye göndereceği uranyumun muhafazasına dair düzenlemeler gibi hususlarda soru işaretlerinin bulunduğunu belirtti.
Anlaşmada "açıklığa kavuşturulması gereken eksikliklerin" giderilmesi halinde Tahran ile bunun üzerinde
teknik düzeyde görüşmeye hazır olduklarını bildiren yetkililer, kendileriyle bu konuları görüşüp görüşmeme ve bu konuları ele alıp almama kararının Tahran'a bağlı olduğunu kaydetti.
"Diplomasi kapısının kapandığını düşünmüyoruz, hala açık" ifadesini kullanan yetkililer, bunun için İran'ın "aslında çok basit" birtakım yükümlülükleri karşılaması gerektiğini söyledi.
Yetkililer, Türkiye'nin arabuluculuk çabalarını destekleyip desteklemediklerine ilişkin bir soru üzerine, başka ülkelerin İran'ı yükümlülüklerine uyması noktasında ikna etmeye katkı sağlaması halinde, bunu memnuniyetle karşılayacaklarını kaydetti.
-"TOP İRAN'IN SAHASINDA"-
ABD,
Rusya ve Fransa'nın, uranyum
takasını öngören Tahran Bildirisiyle ilgili İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (
UAEK) mektubuna bugün resmi
cevap verdiğini hatırlatan yetkililer, bu cevabın neden bugün verildiğiyle ilgi soru üzerine, UAEK'YI geçen hafta bu hususta zaten bilgilendirdiklerini, Türkiye ve
Brezilya'ya da uranyum
takası anlaşmasına dair açığa çıkarılması gereken hususları ilettiklerini kaydetti.
ABD ve Türkiye'nin İran'ın nükleer
silah edinmemesi yönündeki genel amacı paylaştığı, ancak İran'a yönelik uygulanması gereken taktikler konusunda anlaşmazlıklar bulunduğunu ifade eden yetkililer, tasarının çıkarılmayıp, Tahran Bildirisi üzerinde konuşulması halinde bunun aylar sürebileceğini, bu nedenle İran'a
baskı oluşturmak için böyle bir tasarının zorunlu olduğunu gördüklerini savundu.
Yetkililer, diplomasiyi "kısa kestikleri yönündeki eleştirileri" kabul etmeyerek, ABD'nin açılımına
yanıt vermeyen ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarafın İran olduğunu söylediler.
Diplomasi kapısının hala açık olduğunu belirten yetkililer, "Top İran'ın sahasında, İran'ın önünde bir seçenek var, ya meydan okumaya ve kendisini daha fazla izole etmeye devam edecek ya da yükümlülüklerini yerine getirip bunun faydalarını görecek" dediler.
-"TÜRKİYE VE BREZİLYA YALNIZ KALDI"-
Bir soru üzerine,
Asya,
Avrupa ve
Amerika kıtalarından ülkelerin tasarı lehine oy kullandığını, Brezilya ve Türkiye'nin ise yalnız kaldığını savunan yetkililer, Türkiye ve Brezilya'nın iyi niyet çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını ve hiç kimse ile
rekabet içinde olmadıklarını, sadece İran'ın uluslararası yükümlülüklerine uymasına önem verdiklerini kaydetti.
Yetkililer, bir soru üzerine, İran açısından Tahran Bildirisinin yaptırım kararını önleme amaçlı olduğuna inandıklarını ifade ederek, "ilk kez BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a yaptırım tasarısı oylamasında iki 'hayır' oyunun çıktığının" hatırlatılması ve bunun kararın meşruluğuna olumsuz etki yapıp yapmayacağının sorulması üzerine, bu son yaptırımların, Konsey'de önceki alınan yaptırım kararlarına göre çok daha sert olduğunu söylediler.
Yetkililer, İran'a olası bir askeri saldırının masada olup olmadığına yönelik soruya, hiçbir opsiyonu dışlamadıkları, ancak diplomasiye odaklandıkları yanıtını verdiler.
"Bir yorum Obama yönetiminin askeri seçeneği kullanmamak için yaptırımları geçirdiği, diğer yorum ise Obama yönetiminin askeri seçenek için diğer bütün seçenekleri tüketmeye çalıştığı yönünde, sizce hangisi doğru?" şeklindeki bir soru üzerine yetkililer, ilk seçeneğin daha doğru olduğunu kaydetti.
Yetkililer, ABD'nin
İsrail'e
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasını (NPT) imzalaması yönünde
çağrı yapıp yapmayacağı sorusunu yanıtlarken, ABD'nin İsrail ve diğer ülkeleri daima NPT'ye katılmaya çağırdığını, ancak Orta Doğu'da İsrail'in NPT'ye katılmasını mümkün kılacak koşulların yaratılması gerektiğini ileri sürdü.
Öte yandan,
Beyaz Saray Sözcüsü
Robert Gibbs, günlük basın toplantısında, Türkiye ve Brezilya'nın "hayır" oyunun kendilerinde hayal kırıklığı yaratıp yaratmadığına dair bir soru üzerine, bunun kendileri açısından
sürpriz olmadığını belirtti.
Gibbs, "Sürpriz değildi. Son birkaç haftada yaklaşımlarımızda biraz farklılık vardı. Neden böyle bir oy kullandıklarını karakterize etmek istemiyorum" dedi.