Fenerbahçe Dergisi'nde yer alan röportajında Fenerbahçe forması için iyi yönde alın teri döktüğüne inandığını ifade ederek, ''Bunu erdem olarak adlandıracaksak bu erdem de sabrımın ta kendisidir'' diyen Semih, ''Yedek kulübesindeyken de bile maçın içinde gibiyim. Maçı iyi takip ediyorum, rakip defansın hatalarını iyi gözlemliyorum. Bu da benim maça girdiğim an ısınmamı sağlıyor. Ayrı bir hırslanıyorum ve golü bulduğum zamanlar oluyor. Sürekli oynayabilseydim, Türk futbolunda belki daha farklı anılırdım ama ben her türlü, Fenerbahçe forması için iyi yönde alın teri döktüğüme inanıyorum. Bunu erdem olarak adlandıracaksak bu erdem de sabrımın ta kendisidir'' şeklinde konuştu. Sarı-lacivertli futbolcu, teknik direktör Aykut Kocaman'ın istediği, önde baskı kuran, top yapan, çabuk oynayan özlenen Fenerbahçe'yi taraftarlara izletmek istediklerini kaydederek, ''Yönetim, Aykut Hoca ve biz bu sene çok inandık. Az hata yapıp, iki kupayı da onlara (taraftarlara) hediye etmek istiyoruz. Bundan sonra ne kadar az hata yapıp ne kadar az puan kaybı yaşarsak şampiyonluğun en büyük adaylarından biriyiz. İyi futbolumuzun devamı gelecek'' ifadelerini kullandı. Semih, kendisinin en çok verimli olduğu ve Fenerbahçe'nin en çok çıkış yaptığı dönemin Brezilyalı çalıştırıcı Arthur Zico dönemi olduğunu, 34 lig maçının 17'sinde ilk 11'de sahaya çıktığını ve gol kralı olduğunu hatırlattı. Kızının Fenerbahçe aşığı olduğunu, nerede bir amblem görse ''Baba bak Fenerbahçe'' dediğini kaydeden sarı-lacivertli futbolcu, gol attığı zaman kendisinden bir işaret yapmasını istediğini anlatarak, ''Bundan sonraki ilk golümü atıp kızıma mesaj yollayacağım. Ben yere düşersem ağlıyormuş. 3,5 yaşında. Ben ona hiç baskı yapmıyorum ama kızım takımını çoktan seçti. Futbolla da arası iyi bazen evde top oynuyoruz onunla. Erkek olsa namımızı yürütürdü'' ifadelerini kullandı.