Sis umut oldu

Biliminsanları, oluşumu yağmurdan farklı olmayan "sis"ten su üretimini gerçekleştirdi. Maliyetinin düşük olması, projeyi birçok ülke için cazip hale getirdi.

Sis umut oldu

Küresel ısınma sonucu iklimde meydana gelen değişikliklerin de etkisiyle, su kaynaklarının yakın bir gelecekte yetersiz kalabileceği endişesi dünyayı sararken, bilim insanları; sisten su üretilmesi yöntemi üzerinde araştırmalar yapıyor.Türkiye'nin de gündeminde olan kuraklık tehlikesi, dünyada belki de gelecek yıllarda suyu, petrolden de daha değerli bir kaynağa dönüştürecek. Nitekim, petrolün yerini alacak alternatif enerji kaynaklarından söz edilmesine rağmen, yaşamın kaynağı olan suyun önemini azaltabilecek bir seçeneğin bulunmaması da konunun aciliyetini artırıyor.Kuraklığın yol açacağı sorunlardan, zengin ülkelere göre çok daha fazla etkilenmeleri beklenen, özellikle, az gelişmiş ülkeler için maliyeti de düşük olan sisten su üretme yöntemi cazip bir seçenek oluşturuyor.Bilim insanları, sisten su üretiminin, yağmurun oluşumundan farklı olmadığını belirtiyor. Sadece yağmur damlalarının çapı ve yeryüzüne düşme hızları farklılıklar sergiliyor. Çapları 0.5 milimetre ila 5 milimetre arasında değişen yağmur damlaları saniyede 2 ila 9 metre arasında değişen bir süratle yere iniyorlar: Sisteki su damlacıklarının çapı, 0.001 ila 0.01 milimetre arasında değişiyor; bunlar saniyede ancak 1 ila 5 santimetre arasında değişen bir hızla yeryüzüne ulaşabiliyorlar.Son derece hafif olan sisteki su damlacıkları, yavaş düştükleri için de gökyüzünde yatay hareket ediyor. Bu durumda da sisteki damlacıkların kovayla değil dikey bir kolektörde toplanması gerekiyor. Kanada 'da bu konuda çalışmalar yapan Robert Schemenauer , ağaçların bu tasarıma son derece uygun olduğunu, Arap yarımadasının güneydoğusunda da bazı insanların ağaç gövdelerinin etrafında çamurdan duvarlar oluşturarak buraları su damlacıkları için doğal bir kolektöre dönüştürdüklerini belirtiyor.Arapların doğal yollardan gerçekleştirmeye çalıştığı bu yöntem Şili 'de insan eliyle yapılmış kolektörler aracılığıyla uygulanıyor. Şili'nin kuzey kıyıları kurak olmasına karşın, sürekli sisli oluyor.Bölgede sisteki su damlacıklarını toplayabilecek uygun bir bitki örtüsünün olmaması ise yapay su kolektörlerini gündeme getiriyor. Bunların yapımında büyük ve dikey ağ şeklindeki panolardan yararlanılıyor. Sis, ağların arasında geçtiğinde damlacıklardan bazıları ağa çarpıp pano üzerinden kayarak birikiyorlar. Buralarda toplanan su da içmek amacıyla, tarımda ya da bölgenin yeniden ağaçlandırılmasına kullanılıyor.Bir sis kolektörünün toplayabileceği su miktarı, sisin oluşum sıklığına ve kalınlığına bağlı. Örneğin Şili'deki Chungungo bölgesinde kolektörlerde günde metrekareye ortalama 3 litre su toplanıyor. Proje yeni uygulandığında, her biri 48 metrekare olan toplam 50 kolektörde günde yaklaşık 11 bin litre su üretiliyordu. Bu da, civarda yaşayan 330 köylü için günde ortalama 33 litre içilebilir su anlamına geliyor.Kolektör sayısının sonradan ikiye katlanmasıyla bu miktar daha da arttı. Bu yöntemi cazip kılan en önemli unsur, kolektörlerin basit malzemelerle üretilerek çok ucuza mal edilebilmesi; bu panolar her ülkede bulunabilecek malzemelerden üretilebildiği için inşaat giderleri de çok düşük düzeyde kalıyor. Sistemin basit ve ucuz olması pek çok ülkenin ilgisini çekiyor . Nitekim Güney Amerika , İsrail , Nepal , Dominik Cumhuriyeti 'nde de bu tür projeler üzerinde çalışıldığı görülüyor. Sis kolektörlerinin sadece kurak iklimlerde değil aynı zamanda dönemsel olarak su sıkıntısı çekildiği yerlerde de yararlı olacağı belirtiliyor. Kaynak:(Scientific American)

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER