Ankara'da 23-25
Nisan 2010 tarihleri arasında toplanan 3. Türk
Veteriner Hekimliği Kurultayı'nın sonuç bildirgesi yayınlandı.
Bildirgede, Türkiye'de
hayvansal
ürünlerin yeterli ve sağlıklı olarak tüketilebilmesi için önlemler alınmasının gerekliliğine değinildi. Dünyada tarım ve hayvancılığı geliştirmeden
ekonomik kalkınmasını başarmış
ülke olmadığı ifade edilen bildirgede, ''Bu gerçek dikkate alınarak, ülkemizde kişi başına düşen hayvansal ürün tüketiminin gelişmiş ülkelerdeki düzeye ulaşabilmesi için hayvansal
üretim arttırılmalı ve hayvancılığın tarım içindeki payı yüzde 50'lere çıkarılmalıdır. Bunu sağlamak için hükümetlerden bağımsız 'Sürdürülebilir
Ulusal Hayvancılık Politikaları' oluşturulmalı; bu amaca ivme kazandırmak için de 2011 yılı 'Hayvancılık Yılı' olarak ilan edilmelidir. Bu çalışmalarda hayvan sağlığı temel alınmadan yapılacak desteklemelerin hayvancılığın gelişmesine fazla bir katkı sağlamayacağı dikkate alınmalıdır'' denildi.
Türkiye'de ülke nüfusu ve hayvan varlığı göz önünde alınmadan ihtiyaçtan fazla veteriner fakültesi açıldığı, veteriner fakültesi sayısının 21'e ulaştığına işaret edilen bildirgede, bu nedenle yeni fakülte açılmaması, veteriner fakültelerinde ve sağlık bilimleri enstitülerinde
lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim-
öğretim, çağdaş ölçütler, yeni yönelimler dikkate alınarak
düzenleme yapılması gerektiği kaydedildi.
ÖRGÜTLENME DESTEKLENMELİ
Bildirgede, dile getirilen konulardan bazıları şöyle:
"Veteriner hekimliği hizmetlerinin kalitesi açısından yaşamsal öneme sahip olan uzmanlık eğitimi yasal zemine oturtularak, en kısa zamanda yeniden başlatılmalı.
Veteriner hekimlerin
mezuniyet sonrası sürekli eğitimleri yasal düzenlemeler ile zorunlu hale getirilmeli.
Muayenehane açarak serbest veteriner hekimlik yapacak veteriner hekimlerin bilgi, beceri ve meslek mevzuatı konularında belli bir mesleki tecrübe kazanmalarını sağlamak için 6 aydan az olmamak üzere staj dönemi geçirmeleri konusunda yasal düzenlemeler yapılmalı.
Ülkemizin veteriner hekimliği hizmetleri, hayvancılık politikaları ve
gıda güvenliği açısından dünya ile bütünleşmesi için meslek mevzuatımız, uluslararası kurallara uygun olarak yeniden düzenlenmeli.
Ülkemiz hayvancılık işletmelerinin çoğunluğunu oluşturan
küçük ölçekli işletmeler ile tarım ve hayvancılıkla geçinen ve artı değer üreten
toplum kesimlerinin, küresel sermayenin karşısında yok olmadan yaşamlarını sürdürebilmesi için örgütlenmeleri desteklenmeli.
Çiftlikten sofraya gıda güvenliği yaklaşımıyla hayvan kökenli gıdaların üretiminden tüketimine kadar gıda zincirinin her aşamasında veteriner hekim etkin olarak yer almalı. Bu amaçla
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığında yeterli sayıda veteriner hekim istihdamı sağlanmalı.''
AA