Türk-İş Antalya İl Temsilcisi ve TES-İŞ Sendikası Antalya Şube Başkanı
Hacı Mevlüt Ünal,
Türkiye'de sendikacılık hareketinin kan kaybettiğini söyledi.
Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada Antalya'da DSİ'de işe başladığını ve bu kurumda çalışanların haklarını korumak amacıyla 1976'da sendikacılığa adım attığını bildirdi. Antalya'da 35 yıldır sendikacılık yaptığını belirten Ünal, ilk sendikacılığa ise 1976 yılında delege olarak başladığını kaydetti. 1992 yılına kadar sendikada delege olarak görev yaptığını anlatan Ünal, şöyle devam etti:
''1992 yılına kadar delege ve baş temsilci olarak görev yaptım. 1991 Temmuz ayından itibaren profesyonel sendikacılık yapmaya başladım ve TES-İŞ Sendikası Antalya Şubesi'nde
Mali Sekreter oldum. 35 yıldır sendikacılık yapıyorum. Eskiden sendikacılık çok zordu ama ilkeliydi. Sendikacılık profesyonleşince işler farklı yönlere kaydı. Gençlik dönemlerimizde sendikal örgütlenme kolaydı. Şimdi ise sendikacılık gittikçe zorlaşıyor. Özellikle özel sektörde sendikacılık hayli sıkıntılı ve zor. Sendikacılık ölmedi ama kan kaybediyor. Elbette sendikacılık hareketi, dünya hareketlerinden soyutlanamaz. Ülkemizde
işsizlik oranı çok fazla.
İşveren, sendikalı olmak isteyen
işçiyi, işsizlerle tehdit ediyor.''
-YILLARCA UZAN'LARLA MÜCADELE ETTİM-
Sendikacılık yaşamı boyunca özelikle kamu işyerlerinde işverenlerle çalışanların haklarını korumak için mücadele ettiğini anlatan Ünal, asıl zorlu mücadeleyi ise Antalya'da
Uzan Grubu tarafından işletilen Kepez
Elektrik Santralı ve İşletmesi'nde yaptıklarını bildirdi.
Uzan Grubu tarafından işletilen Kepez Elektrik Santralı'nda çalışanların çok güçlükler yaşadığını anlatan Ünal, ''1991 yılından 2003 yılına kadar Uzan'larla mücadele ettim. Bir çok kez tehditlerle karşılaştım. Yılarca Uzan'larla mücadele ettim. Antalya'da sendikacılık yaşantım boyunca b mücadeleler sırasında hukuksal olarak Türkiye'de ilkleri yaşattık. Bir çok davada Türkiye için, işçiler lehine ilk olan kararlar çıkarttık'' dedi.
Ünal, kamuda 1 milyonu aşan
sendikalı işçi sayısının son yıllarda özelikle 1980'li yıllardan sonra hızla azaldığını, bugün 280 binlere kadar indiğini kaydetti. Şu anda çeşitli kamu sektöründe TÜRK-İŞ'e bağlı 230 bin işçinin toplu iş
sözleşme görüşmelerinin devam ettiğini vurgulayan Ünal, toplu sözleşme sürecinin iyi gitmediğini vurguladı. Ünal, şöyle devam etti:
''Türk-İş'le pazarlık masasına oturan
Kamu-İş toplu sözleşmelere
ekonomik bakıyor. Haftalık çalışma süresi 45 saat. Kamu-İş, 45 saati geçmesi halinde fazla
mesai ödensin diyor. Sendikacı olarak biz günlük çalışma saatinden sonra yapılan çalışmaya fazla mesai verilmesini istiyoruz. İşveren fazla mesaileri yok etmek istiyor.''
(FC-BNY)16.06.2011 15:01:21