Ahlat'ın Unesco Adaylığı

Ahlat'ın Unesco Adaylığı

2011 - Selçuklu döneminden kalan birçok tarihi eseri barındıran Bitlis'in Ahlat ilçesindeki, ''Eski Yerleşim ve Selçuklu Mezar Taşları''nın, UNESCO Kültür Mirası Listesi'ne alınması için başlatılan çalışmalar devam ediyor. Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban, UNESCO'nun geçici listesinde yer alan Ahlat'ın, bir an önce asıl listeye alınması gerektiğini söyledi. Eski Ahlat şehri ve mezar taşlarının, UNESCO asıl listesine alınmasının sadece Ahlat değil, tüm dünya için önemli olduğunu belirten Çoban, ''Ahlat'ın UNESCO'ya hazırlık sürecinin, özellikle de bölgedeki diğer yerlere kıyasla ciddi mesafe kat ettiğini düşünüyorum. Bu süreçte yapmamız gereken görevlerimiz var. Alan çalışması yapmamız lazım. Bu alanda mevcut kültürel dokunun tanımlanması gerekiyor. En büyük avantajımız Ahlat'ın tarihi değerlerinin çok fazla olması. Ahlat'ta adeta konuşan bir tarih yaşıyor'' dedi. -''TAŞLAR ORHUN YENİSEY ABİDELERİYLE ÖRTÜŞÜYOR'' Ahlat'taki Tarihi Selçuklu Meydan Mezarlığı'ndaki taşların özel bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Çoban, taşların sadece tarihten kalan bir yazıt olarak tanımlanmayacağını kaydetti. Ahlat'taki mezar taşlarının Orhun Yenisey abideleriyle örtüşen bir nitelik arz ettiğini belirten Çoban, şunları ifade etti: ''İlçemizde Orhun ve Yenisey'deki yazıtlardan daha zengin olan, daha özel olan bir tarafını da görüyoruz. Bu taşlarda 4 bin yıllık bir medeniyetin izleri var. Türk-İslam medeniyetinin ve İslam aleminin bütün öğeleri taşa işlenmiş. Motiflerin taşa işlendiği görüyorsunuz. Yani halılara, kilimlere işlenen motiflerin tamamını Ahlat'taki Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığında görme şansına sahipsiniz.'' Bu projeyle UNESCO'nun, sadece Ahlat'ı değil, Türk-İslam medeniyetinin hüküm sürdüğü 55-60 milyon metrekare toprağı sahiplenmiş olacağını söyleyen Çoban, UNESCO'nun böylesine büyük bir değeri kazanacağını ifade etti. Ahlatlıların da bu süreçten kazançlı çıkacağını belirten Çoban, şunları aktardı: ''Ecdadımızın mirasını, bu zamana kadar, genel anlamda bir takım teknolojileri kullanarak değil, elimizdeki mevcut imkanlarla koruma yoluna gitmişiz. Bundan sonra bu mirasın korunması için, gerekli tüm teknolojiler kullanılacak. Mezarlık, insanlığın ortak mirasının, yeniden insanlığa sunulması için hazırlanacak. Bu noktada yürütülecek çalışmalarda, gerek Türkiye'nin gerekse UNESCO'nun ciddi derecede gayret göstermesi gerekiyor.'' Çoban, ''Bu süreçten Türk milleti, Türk dünyası, UNESCO ve dünya büyük kazanç sağlayacak. Ahlat bu eserlerle UNESCO'ya girerse, ülkemizde ve dünyada tarihe ilgi duyan insanların gözü ilçemize dönecek. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın, Ahlat'ın adaylığı konusu üzerinde, ısrarla durması gerekiyor. Başka yerlerdeki doğal ve tarihi değerleri, Ahlat'taki tarihi binlerce mezar taşıyla kıyaslamak doğru olmaz. Ahlat çünkü Anadolu'nun kapısı, Türkiye'nin tapusu hüviyetini taşıyor'' diye konuştu. (OB-BRN-ZBD)12.08.2011 12:01:18
<< Önceki Haber Ahlat'ın Unesco Adaylığı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER