Doç. Dr. Fatma Demirel: İçeriği ve niteliği ne olursa olsun fazla alınan şekerin zararı olacaktır

Doç. Dr. Fatma Demirel: İçeriği ve niteliği ne olursa olsun fazla alınan şekerin zararı olacaktır

Fruktoz konusunda oluşturulan Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. Fatma Demirel, "Fruktoz içeren şurubu tamamen ortadan kaldırsak ve hepsini sakaroz ile hazırlasak, tüketim miktarı fazla olduğunda buna bağlı obezite ve obezitenin yol açtığı problemlerle uğraşmaya devam edeceğiz." dedi. Demirel, meşrubatlara, bisküvilere, keklere, hazır paketlenmiş şekerlemelere eklenen şekerin içeriği ve niteliği ne olursa olsun günlük ihtiyacın çok daha üzerinde alınmasının kaçınılmaz zararlı etkileri olacağını aktardı Fruktoz olarak adlandırılan nişasta bazlı şeker konusunda oluşturulan Bilimsel Danışma Kurulu'nun görüş ve tavsiyelerinin açıklandığı basın toplantısında, gazetecilerin sorularına da yanıt verildi. Bir gazetecinin, "Açıklamalarınızdan, 'fruktoz pankreas kanserine yol açmıyor, şişmanlamaya sebep olmuyor ve şeker hastalığının ortaya çıkmasında rol almıyoru' mu, anlamalıyız?" şeklindeki sözleri üzerine Bilimsel Danışma Kurulu Başkanı Doç. Dr. Serdar Güler, "Bir kere pankreas kanserinde rolü olmadığı çok net. Pankreas kanserinde rolü olan ana faktörler, sigara, alkol, obezite. Fruktozun birebir herhangi bir şekere kıyasla bir artısı, eksisi yok bu işte." dedi. Eklenmiş şekerlerin toplam günlük ihtiyaç olan kalori miktarının yüzde 10'unu geçmemesi gerektiğinin altını çizen Güler, "Bunun üzerine geçerse obeziteye katkısı olacaktır." ifadesini kullandı. Fruktozun hiçbir zaman doğada, besinlerde gıdalarda tek başına bulunmadığını söyleyen Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Muhittin Tayfur, "Örneğin günlük olarak bir kişi 2 bin kalori alıyorsa, yüzde 10'u itibari ile baktığımız zaman, 200 kalori kadarını bu tür basit şekerlerden alması dünya sağlık örgütü tarafından 1998'den bu yana önerilen bir öneri." şeklinde konuştu. Tayfur, özellikle çok fiziksel aktivite göstermeyen, durağan yaşam tarzındaki kişilerin buna dikkat etmesi gerektiğini aktardı Ürünlerde fruktozun her zaman glükoz ile birlikte bulunduğunun altını çizen Tayfur, "Biz bunu sadece fruktoz olarak değil, diğer basit şekerleri, olası getirebileceği riskleri düşünerek tedbirli davranılması yönünde vurgu yapıyoruz. Çünkü saf fruktoz tüketmesi mümkün değil." dedi. Konuyla ilgili başka bir soru üzerine Sağlık Bakanlığı Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi Endokrinoloji Bölümü Şef Vekili Doç. Dr. Fatma Demirel, "Basit bir hesapla kişinin 250 mililitrelik bir bardak meşrubat içtiğini farz edelim. Günde ondan 2 bardak tükettiğinde bu gıdalar eklenen şeker miktarını almış oluyor." diye konuştu. Demirel, bu tür içeceklerde tahminlerden fazla şeker olduğuna dikkat çekti. "Türkiye'de tatlandırıcı olarak kullanılma oranının yüzde 15. Batı ülkelerinde ise daha düşük, hatta kullanımı yasak. Sizin açıklamanızdan hiçbir zararı olmadığını ya da az zararı olduğunu düşünürsek bir ikilem yaratmayacak mı?" şeklindeki soru üzerine Demirel, "Bakkal şekeri ya da çay şekeri olarak adlandırdığımız sakaroz olsun veya hazır paketlenmiş gıdaların içine katılan 55'lik fruktoz olan mısır şurubu olsun direk tek başına zararlı etkisinden bahsedemeyiz. Önemli olan bunların bilinçsiz tüketimi." dedi. "ÇAY ŞEKERİ YÜZDE 50 FRUKTOZ YÜZDE 50 GLÜKOZ İÇERİYOR" Çay şekeri denilen şekerin yüzde 50 fruktoz yüzde 50 glükoz içerdiğini söyleyen Demirel, şöyle devam etti: "Ama bu hazır paketlenmiş gıdaların içerisinde yüzde 55 fruktoz, yüzde 43 glükoz var. Yani fruktoz şurubunun içerisinde, normal kullandığımız çay şekerine göre sadece yüzde 5'lik bir fruktoz farkı var. Burada yüzde 10 gerçeği çok önemli. Pek çok ülkede şu an güvenli bir tatlandırıcı ve tat verici olarak kullanılıyor. Ama burada eğer siz hazır paketlenmiş gıdaları da kullansanız, veya sakaroz katılmış kek, kurabiye, bisküvi gibi evde hazırlanmış gıdaları da tüketseniz normal günlük ihtiyacınızın çok daha fazlasını aldığınızda obezite kaçınılmaz olarak karşıya çıkıyor. Obezitenin yol açtığı hastalıklarla da uğraşmaya devam ediyorsunuz. Bilinçli tüketildiği takdirde, bu gıdalara katılan fruktoz şurubunun günlük ihtiyaca binaen alındığı miktar bir zarar vermiyor. İster sakarozdan oluşan şekerli gıdalar olsun, ister fruktoz şurubundan alınmış şekerli gıdalar olsun. Sağlık otoriteleri total günlük ihtiyacınızın yüzde 10'unu geçmediğiniz takdirde bir sorun olmayacağını ortaya koymuşlar." Sorunun miktar fazlalığı olduğunun altını çizen Demirel, "Biz fruktoz içeren şurubu tamamen ortadan kaldırsak ve hepsini sakaroz ile hazırlasak tüketim miktarı fazla olduğunda bu tüketim fazlalığına bağlı obezite ve obezitenin yol açtığı problemlerle uğraşmaya devam edeceğiz. Vurgulamak istediğimiz bu." dedi. Meşrubatlara, bisküvilere, keklere, hazır paketlenmiş şekerlemelere eklenen şekerin içeriği ve niteliği ne olursa olsun günlük ihtiyacın çok daha üzerinde alınmasının kaçınılmaz zararlı etkileri olacağını aktardı.
<< Önceki Haber Doç. Dr. Fatma Demirel: İçeriği ve niteliği ne olursa... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER