Savcı, Zaman muhabirlerinin beraatini istedi

Savcı, Zaman muhabirlerinin beraatini istedi

Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili haberleri nedeniyle ağır cezada yargılanan Zaman gazetesi muhabirinin davasında savcı, beraat talep etti. Müşteki hakimlerin, hedef gösterildikleri iddia edilen Ergenekon adlı yapılanma hakkındaki soruşturma sırasında, bu yapılanmanın üyesi oldukları belirtilen kişiler hakkında tahliye kararları verdiklerini hatırlatan Kara, dolayısıyla müştekilerin bu yapılanmaya hedef gösterildiklerinin iddia edilemeyeceğini vurguladı. Davaya konu olan yazı dolayısıyla başka bir örgütün akla gelmediğini ifade eden savcı, iddianamede de müştekilerin hangi terör örgütüne ne suretle hedef gösterilmiş olduklarının da açıklanmadığını kaydetti. Zaman gazetesi muhabirleri Büşra Erdal ve Metin Arslan ile sorumlu müdür Hayri Beşer'in 2 Nisan 2010 tarihinde yayınlanan 'HSYK krizi atananlar devrede' ve 'Balyoz örtbas ediliyor' başlıklı haberler nedeniyle yargılanmalarına devam edildi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Hanım Büşra Erdal katıldı. Müşteki hakimler Yılmaz Alp ve Tuncay Aslan'ı ise avukatları temsil etti. Boğaziçi Avukatlar Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Gazetecilere Özgürlük Platformu, Medya Derneği, Hukukçular Derneği, Adalet ve Hukuk Derneği ile Gazetecilere Özgürlük Platformu da destek amacıyla adliyeye geldi. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet SavcıCelal Kara, davaya konu haberde, müşteki hakimlerin, hedef gösterildikleri iddia olunabilecek Ergenekon adlı yapılanma hakkındaki soruşturma sırasında, bu yapılanmanın üyesi oldukları belirtilen kişilerin tutukluluk hallerini sonlandıracak kararlar verildiğinin belirttiğini kaydetti. Dolayısıyla müştekilerin bu yapılanmaya hedef gösterildiklerinin iddia olunamayacağına vurgu yapan Kara, yazı dolayısıyla başkaca herhangi terör örgütünün akla gelmediğini ifade etti. Kara, iddianamede de müştekilerin hangi terör örgütüne ne suretle hedef gösterilmiş olduklarının da açıklanmadığını belirtti. Haber içeriğinde haberin veriliş tarzı itibariyle eleştiri niteliğinin göze çarptığını kaydeden Kara, bunun hedef gösterme olarak nitelenmesinin mümkün olmadığına işaret etti. Yazının yayınlandığı medya organı hakkında da bugüne kadarki yayınlarında iddianameye konu suç ya da benzeri herhangi bir suç nedeniyle özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde açılmış herhangi bir davanın bulunmadığını kaydeden Kara, "Yani yazıları davaya konu yapılan çok sayıdaki medya organlarında rastlandığı üzere yayın çizgisi itibariyle herhangi bir terör örgütünün propagandası niteliğinde yayın çizgisine rastlanmadığı." ifadelerini kullandı. Savcı Kara, sanıkların unsurları oluşmayan suçtan dolayı beraatlerine karar verilmesini talep etti. Mütalaaya karşı söyleyecekleri sorulan Yılmaz Alp'in avukatı Nail Dursun Kırbaş, savcının esas hakkındaki görüşüne katılmadığını ifade etti. Savcı Kara'nın mütalaasının taraflı olduğunu öne süren Kırbaş, "Müştekiler en azından cemaat örgütlenmesine hedef gösterilmiştir. Bu mütalaa ile Zaman gazetesinin avukatlığı yapılmaktadır." dedi. Sanıkların avukatı Hasan Günaydın, yazının yayınlanma tarihi ile dava tarihi arasında iki aylık sürenin geçtiğini belirterek davanın reddedilmesini talep etti. Müşteki hakimlerin kamuya mal olmuş kişiler olduğunu ifade eden Günaydı, beraat talebinde bulundu. Sanık Erdal'a savunmasını hazırlaması için süre veren mahkeme duruşmayı erteledi. Duruşma sonunda adliye önünde açıklama yapan Zaman muhabiri Büşra Erdal, "Bugünkü duruşmada savcı hakkımızda mütalaa verdi. Bizim açımızdan olumlu bir mütalaa oldu. Savcı herhangi bir şekilde hakimlerin terör örgütlerine hedef gösterildiğine ilişkin somut olgu olmadığını belirterek beraatimiz talep etti." dedi. Erdal, "Savcıların soruşturmaları açarken biraz daha titiz olmalarını, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının biraz daha ayrıntılı incelemeleri gerektiğini, mahkemelerin de bu iddianameleri kabul ederken daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyoruz." diye konuştu. Ergenekon soruşturmasından tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık'a ağızlarını bantlayarak destek eylemi yapan gazeteciler hatırlatılarak, "Onları da burada görmek ister miydiniz?" sorusuna Erdal, "Uzun süredir yargılanıyoruz. 2008-2009'da çok fazlaydı. Bu süreçte maalesef çok fazla bize destek olan meslektaşımız olmadı. Destek için gelenlere teşekkür ediyorum ama meslek örgütlerimizin yanımızda olmadığını görüyoruz. Bize bu konuda üvey evlat muamelesi yapılıyor." cevabını verdi. Hukukçular Derneği Başkanı Cemil Tatlı, "Yargılama ne yazik ki ülkemizde her zaman suçluların yargılanması şeklinde gerçekleşmiyor. Fikir ve düşünce özgürlüğü, bunu haber yapan kişilerin yargılanması şeklinde de gerçekleşebiliyor. Büşra Hanım'ın davası da böyle bir dava. Yaptığı haberden dolayı yargılanıyor." dedi. Kamuya mal olmuş kişilerin haberinin yapıldığını ifade eden Medya Derneği Genel Sekreteri Deniz Ergürel, bunun doğal bir şey olduğunu kaydetti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş de, "40 yakın meslektaşımızın duruşmasını izledik. Büşra da 74 davada yargılanıyor. Bu kadar dava ile gazeteciler işlerini yapamaz duruma gelmişler. TCK ve TMK kapsamında değişmesini istediğimiz maddeler var. Şu an Adalet Komisyonu'ndan Meclise sevk edilen değişiklikler bu davaları ortadan kaldırmayacak. Hükümetin basın meslek örgütlerini dikkate alarak gazetecileri bu dava ve soruşturma zulmünden kurtarmasını istiyorz." şeklinde konuştu.
<< Önceki Haber Savcı, Zaman muhabirlerinin beraatini istedi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER