Burdur, Akdenizin araştırma merkezi olmaya aday

Burdur, Akdenizin araştırma merkezi olmaya aday -DPT projesi kapsamında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bünyesinde kurulan Bilimsel ve Teknolojik Araştırma ve Uygulama Merkezinde gıda, tarım, hayvancılık, çevre, maden ve GDO analiz


BURDUR (A.A) - Gökmen Yüce - Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) projesi kapsamında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) bünyesinde kurulan Bilimsel ve Teknolojik Araştırma ve Uygulama Merkezinde gıda, tarım, hayvancılık, çevre, maden ve GDO analizleri yapılmaya başlandı.
     Bilimsel ve Teknolojik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Orhan Kankavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, proje bedeli yaklaşık 3.5 milyon lira olan merkezin, 2 bin 600 metrekarelik bir alanda inşa edildiğini söyledi.
     Projenin ilk etapta 2011 ve 2012 yıllarını kapsadığını, ancak daha sonra 2015 yılına kadar uzatıldığını anlatan Kankavi, merkezde gıda, tarım, hayvancılık, çevre, maden ve GDO analizlerinin yapılmaya başlandığını kaydetti.
     Kankavi, merkez laboratuvarının sadece üniversiteye değil, çevresindeki sanayiciye, kamu kurum ve kuruluşlarına da hizmet edecek şekilde dizayn edildiğini belirtti.
     Üniversitenin çok kısa süre önce kurulmuş olmasına rağmen, çevresindeki köklü üniversitelerden cihaz altyapısı ve çeşitliliği yönünden önde olduğunu ifade eden Kankavi, MAKÜ bünyesinde bulunan Veterinerlik Fakültesi sayesinde temel uğraşımız hayvancılık, hayvan ürünleri, gıda ve çevre olacaktır. Çevremizdeki illerde Veterinerlik Fakültesi olmadığı için bu açığın kapatılmasında laboratuvarımız, hizmet açısından daha şanslı konumdadır dedi.
     Doç. Dr. Kankavi, merkezi yaparken üniversite bünyesinde yer alan fakülte ve yüksek okullarda görev yapan araştırmacılara uygun koşullarda proje gerçekleştirme ortamı hazırlamayı amaçladıklarını dile getirerek, merkezin yönetiminin 7 kişiden oluştuğunu, ayrıca 3 uzman ile 2 laborantın görev yaptığını anlattı.
     Kankavi, çevre illerde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının akredite laboratuvarının bulunmadığını, üniversitelerin laboratuvarlarının da akredite olmadığını kaydetti.
    
     -GDO analizleri yapılabilecek-
    
     Rektör Mustafa Saatcı ile laboratuvarı planlarken akreditasyonu birinci öncelik olarak kabul etiklerini belirten Kankavi, cihaz alımlarını da akreditasyona uygun şekilde planladıklarını bildirdi.
     Şu anda dünyada açlık sorunu yaşandığını, açlığın giderilmesi için bazı büyük ülkelerin, büyük üreticilerin, mısır ve soya gibi çeşitli gıda maddelerinin genetiği ile oynadığını iddia eden Kankavi, Bunların insan sağlığı üzerindeki etkileri uzun dönemde bilinmiyor. Özellikle AB ülkelerine ihracat yapan sanayicilerimizden GDOlu madde kullanılmadığına dair çeşitli onay formları isteniyor. Bölgemizde GDO analizlerini yapan bizden başka laboratuvar yok. Biz bu konuda şanslı durumdayız. Merkez laboratuvarımız her türlü gıda maddesinde genetiği değiştirilmiş organizmaları arayıp sonuç verebilecek kapasitededir dedi.
     Kankavi, laboratuvardaki cihazların gıda numuneleri üzerinde normalde 3-5 gün gibi bir sürede yapılan analizleri, 12-24 saat aralığında yapabildiğine dikkati çekti.
    
     -Hataları en aza düşürecek cihazların kullanılması temel hedefimiz-
    
     Klasik gıda mikrobiyolojisinin, bakterilerin üretilmesi ve numunelerde bulunup bulunmadığının teşhisinde manüel uygulamaları gerektirdiğini anlatan Kankavi, Manüel uygulamaların çokluğu hata paylarını beraberinde getiriyor. Böylece uygun olmayan koşullarda yapılan testler sonucu gıda maddelerinin onaylanması, ileride halk sağlığını tehdit edebilecek durumlara sebep olabilir. Bu nedenle testlerin uzun zaman almaması, hem de bireysel hataları en aza düşürebilecek cihazların kullanılması bizim temel hedeflerimizden biridir diye konuştu.
     Kankavi, laboratuvarda, yarışmalarda sporculara verilen gıda maddelerinin sağlıklı olup olmadığının teşhisinde kullanılan cihazların da bulunduğunu söyledi.
     Tüm dünyanın bu cihazların kalitesini kabul ettiğini anlatan Kankavi, Biz de bu cihazı laboratuvarımıza alarak çevremizde bulunan Silahlı Kuvvetlere ait birliklerdeki ve kamu kuruluşlarındaki gıda maddelerinin analizlerini hızlı şekilde yapıp, bu kuruluşlarda çalışanlara sağlıklı, güvenli gıda verilmesi konusunda katkıda bulunabiliriz diye konuştu.
    
     -Sahip olduklarıyla markalaşan üniversite hedefi-
    
     MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı ise henüz 6 yaşında bir üniversite olduklarını, kurulduktan bu yana her fakülteye, her birime sahip olan değil, sahip olduklarıyla markalaşan, büyüyen ve ön plana çıkan bir üniversite oluşturmak istediklerini söyledi.
     Yörenin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirdikleri laboratuvarın, kuruluş amaçlarıyla aynı paralellikte olduğunu anlatan Saatcı, Laboratuvarımızda daha çok yörenin ihtiyacı olan et ve süt ürünlerinin analizi, gıda ürünlerinin tümünün analizi, GDO analizleri, moleküler biyoloji açısından analizler, maden analizleri yapılacak dedi.
     Saatcı, et mamullerindeki karışımın engellenmesine yönelik karışık et mamullerinden salam, sucuk ve sosis yapılmayacağına dair tebliği hatırlatarak, Antalya turistik bir bölge. Antalyadaki herhangi bir et ürünündeki herhangi bir karışımın ortaya konulması laboratuvarımızda rahatlıkla çok kısa sürede yapılabilir diye konuştu.
     Burdurun Türkiyenin Hollandası diye tanımlandığını, bölgede günde bin tonun üzerinde süt üretildiğini ifade eden Saatcı, süt ürünlerinin analizlerinin kurulan laboratuvarda rahatlıkla yapılabildiğini bildirdi.
    
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
<< Önceki Haber Burdur, Akdenizin araştırma merkezi olmaya aday Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER