KONYA (A.A) - Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti, Kuluda
vatandaşlarla bir araya geldi.
Kuluda Belediye Düğün Salonunda vatandaşlarla bir araya gelen heyet
üyelerinden Erol Göka, Celalettin Can, Vahap Coşkun ve Hilal Kaplan,
vatandaşların sürece ilişkin görüşlerini dinledi.
Göka, burada yaptığı konuşmada, heyetin kuruluşuyla ilgili farklı şeyler
söylendiğini belirterek, komisyonun isminin akil insanlar heyeti olduğunu ancak
kimseden akıllı olmadıklarını söyledi.
"Herkesin aklı kendisine yetiyor" diyen Göka, "Biz sizleri süreçle ilgili
ikna edecekmişiz, nasihat verecekmişiz... Kimsenin nasihate filan ihtiyacı yok.
Eğer bugün siyasetin konuştuğu dille, Meclisteki görüntülerle bu süreci tek
başına göğüslemeye kalksak olmaz. Mesele çok büyük. Daha aklı selim biçimde, daha
cumhuriyetimize yakışır vaziyette bu sürece katkı sunmamız gerekiyor" diye
konuştu.
Göka, heyet olarak vatandaşların çözüm süreciyle ilgili görüşlerini
dinlemeye geldiklerini, görüşleri hazırlayacakları raporla ilgililere
ileteceklerini kaydetti.
Vahap Coşkun ise sorunun ya kavgayla ya da görüşerek, konuşarak
çözülebileceğini vurgulayarak, "Bugüne kadar sorunları genellikle çatışma
üzerinden çözme modelleri uygulandı ancak bunda başarılı sonuçlar alınamadı.
Bugün sorunu görüşerek, konuşarak, tartışarak çözme yoluna gidiliyor" dedi.
Sorunun çözümü konusunda bir siyasal irade olduğunu, bunun sorunun çözümü
konusunda ciddi bir avantaj sağladığına dikkati çeken Coşkun, çözüm sürecinin
başarıya ulaşabilmesi için sorunun aynı zamanda toplumsal kesimler tarafından
konuşulması, eleştirilmesi ve desteklenmesi gerektiğine işaret etti.
-"Ölerek ve öldürerek bir yere gelemeyeceğimiz çok net"-
Hilal Kaplan da Türkiyedeki hiçbir sorunun silahla çözülemeyeceğini
söyledi. Kulu ve Cihanbeyli ilçelerindeki kardeşlik modelinin tüm Türkiye için
örnek olduğunu dile getiren Kaplan, tartıştıkları sorunun bir arada yaşama
sorunundan çok siyasal bir sorun olduğunu ifade etti.
"Ölerek ve öldürerek bir yere gelemeyeceğimiz çok net" diyen Kaplan, "Evet
40 bin kadar insan, bunun yanı sıra 400 milyar dolar gibi bir milli gelirden
kaybımız var. 30 yıldan bir ders çıkardığımızı umuyorum. Sadece affetmek geçmişi
değiştirmeyecek ama geleceğin önünü açmak için de bazı şeyleri gözden geçirmek
şart" diye konuştu.
Celalettin Can, sorunun adını koymak, çözümle ilgili görüşlerini söylemek ve
vatandaşların görüşlerini dinleyerek ilgililere iletmek için komisyonda görev
aldığını kaydetti.
Sorunun adının konulmadığı yönündeki eleştirilere değinen Can, "Sorunun adı,
en azından bizim komisyon tarafından konulmuş durumda. Komisyonumuz sorunun Kürt
sorunu olduğunun farkında" dedi.
Heyet üyeleri, daha sonra vatandaşların çözüm süreciyle ilgili görüşlerini
dinledi.
-"Sorunun çözümüne kimin katkısı olacaksa elini de ayağını da öperim"-
Toplantıya katılanlardan Nihat Yılmaz, sorunun halka doğru anlatılamadığını
savundu. Sorunun ülkenin tümünü ilgilendirdiğini vurgulayan Yılmaz, "Bu sorunun
çözümüne kimin katkısı olacaksa elini de ayağını da öperim" diye konuştu.
Toplantıya katılan vatandaşlardan Murat Ünver ise Türk-Kürt ayrımını kabul
etmediğini, Türkiyede herkesin kardeş olduğunu dile getirerek, "Artık akan kan
durmalı" dedi.
Muhabir: Rıfat Yerlikaya
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu