Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü UDİM Müdürü Kalafat: Böyle bir coğrafyada deprem gerçeğini her zaman göz önünde bulunduracağız. Deprem öldürmüyor ama binalar öldürüyor. Depremle mücadele kapasitemizi artırmamız lazım


ÇANAKKALE (A.A) - Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat, Böyle bir coğrafyada deprem gerçeğini her zaman göz önünde bulunduracağız. Deprem öldürmüyor ama binalar öldürüyor. Depremle mücadele kapasitemizi artırmamız lazım dedi.
     Kalafat, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde (ÇOMÜ) düzenlenen Deprem ve Çanakkale konulu panele katılmak için geldiği üniversitede, program öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1-7 Mart tarihlerinin Deprem Haftası olduğunu, Türkiyenin değişik yerlerinde bu haftayla ilgili etkinlikler yapıldığını söyledi.
     Bu tür etkinliklerin amacının, toplumda farkındalık yaratmak ve afet bilincinin oluşturulmasını sağlamak olduğunu dile getiren Kalafat, Aynı zamanda bu öğretiyi verirken de özellikle deprem aktivitesi yoğun, birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olması ve depreme dayanıklı sağlam binalarda oturması yönünde telkinlerimiz oluyor ifadelerini kullandı.
     Kalafat, depremle mücadelede 2 temel olgunun bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
     Birincisi eğitim, çünkü depremden korkuyoruz. Bu korkuyu ancak bilinçli ve eğitimli olmakla yenebiliriz. İkincisi de deprem tehlikesini bertaraf etmenin en güzel yollarından biri depreme dayanıklı, sağlam binalarda oturmaktır. Bunu sağladığımız, talep ettiğimiz sürece zaten çürük binalar zaman içinde hızlıca, bir takım projelerle ıslah edilecek. Örneğin kentsel dönüşümler bunlar için iyi bir adım. Vatandaşlarımız için de çok önemli. Zamanında ve hızlı şekilde bunu değerlendirmemiz, olası tehlikelere karşı alınacak en büyük tedbirlerin başında geliyor. Bugünkü toplantı da bu konuda toplumu bilgilendirme, farkındalık yaratmak için yapılamış bir şey. Tabii burada, Çanakkalede konuşulacak. Çanakkale 1. derece deprem bölgesinde. Kuzey Anadolu fayının etkisinde. Bir taraftan Batı Anadolunun etkisi var. İki büyük sistemin çarpıştığı bir alan. Çok fazla aktif fay var. Dolayısıyla burada yaşamanın da koşulları her zaman depreme hazırlıklı olmak ve depreme dayanıklı binalarda oturmak. Bununla ilişkili eğitim vereceğiz.
     Son dönemde Vanda, Akdenizde, Kuzey Egede, Türkiyenin hemen hemen her yerinde deprem etkinlikleri olduğunu anlatan Kalafat, Biz günde 50nin üzerinde yaklaşık 55 deprem alıyoruz. Yaklaşık 2-3 günde bir de 4ün üzerinde deprem oluyor. Dolayısıyla, böyle bir coğrafyada deprem gerçeğini her zaman göz önünde bulunduracağız. Deprem öldürmüyor ama binalar öldürüyor. Depremle mücadele kapasitemizi artırmamız lazım diye konuştu.
    
     -Olası Marmara depremi-
    
     Dr. Doğan Kalafat, Japon bir uzmanın açıklamalarının bulunduğu, olası Marmara depremi ve tsunami tehlikesi ile ilgili bazı internet sitelerinde yer alan haber hakkındaki soru üzerine, haberi Giresun ve Trabzonda seyahatte olduğu için çok iyi bilmediğini söyledi. Bir kere Japon uzman yıl vermez. Yani yakın bir gelecekte demiştir diyen Kalafat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
     Zaten bunu tüm yer bilimciler söylüyor. Marmarada 1999 depremleri sonrasında, kırılmanın bittiği batı ucundan itibaren Marmarada bir deprem bekleniyor. Bizim bilemediğimiz konu zaman. Zamanı vermemiz mümkün değil. Zaman içinde şunu yapıyoruz, elimizde kataloglar var, bu katalogları kullanarak o bölgedeki büyük deprem olma periyotunu istatistiki açıdan inceliyoruz. Ama bu hiç bir zaman deprem olacak ya da olmayacak gerçeğini değiştirmiyor. Sonuçta burada tehlike var, bu tehlikenin fotoğrafı çekilmiş, önemli olan bunun 10 sene, 15 sene, 5 sene sonra olması değil, hazırlıklı olmaktır. Japonyada binaların tamamı depreme dayanıklı. Ama Türkiyede maalesef bu konuda çok fazla yol alınmış değil, bu tür tedbirlerimizi ve gelecekte yapısal tehlikelerin azaltılmasına ilişkin çalışmalara yoğun şekilde devam etmek lazım. Örneğin Marmarada bir deprem olursa deniz tabanındaki heyelanlar da tetiklenebilir ve bunun az da olsa tsunami yaratma riski var.
    
     Muhabir: Mehmet Bayer
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
<< Önceki Haber Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER