MERSİN (A.A) - 2011 yılında 1.293 milyon dolarlık ihracatıyla Türkiye 13üncüsü olan Mersinin, 2012 yılı ihracatında 1.277 milyon dolara gerilemesine rağmen iller sıralamasında 12nciliğe yükseldiği bildirildi.
     Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Çukurova Şubesi Başkanı Armağan Öner, Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) açıkladığı 2012 yılı iller ihracat rakamlarını değerlendirdi.
     Sonuçların Çukurova yöresi açısından umut verici olduğunu ifade eden Öner, özellikle Suriyedeki olaylar nedeniyle ihracatı sekteye uğrayan Çukurova illerinin yaşanan olumsuzluklara rağmen 2012 yılını ihracat açısından az kayıpla atlattığını belirtti.
     Bu kapsamda Mersinin ihracatta yükselen bir değer olarak dikkatleri çektiğini ifade eden Öner, şöyle devam etti:
     2011de 1.293 milyon dolarlık ihracatıyla Türkiye 13üncüsü olan Mersin, 2012 yılında 1.277 milyon dolara gerilemişse de, iller sıralamasında 12nciliğe yükselmiştir. Aynı şekilde Adana ve Hatay da 2012 ihracat sıralamasında önceki yıla göre üst sıraya yükselerek, en fazla ihracat yapan ilk 10 kent arasına girmeyi başarmışlardır. Mersinin ihracatta en çok gerilediği dönem, 2012 yılının Nisan-Eylül ayları arasındadır. Bu aralıktaki tüm aylarda ihracatımız 100 milyon doların çok altına düşmüştür.
     Öner, Türkiyenin 2023 yılı için koyduğu 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmada Çukurova illerinin katkısının büyük olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
     Mersin bugün ağırlıklı olarak bakliyat, yaş sebze-meyve ihracatı yapan bir kent. İhraç ürün çeşitliliğini mutlaka arttırmamız, alternatif pazarlara yönelmemiz gerekmektedir. Turizmde, sanayi üretiminde aşama kaydettiğimiz, yeni yatırımlar yaptığımız taktirde ihracat rakamları daha da büyüyecektir. Yatırımların bölgenin bir bütün olarak ele alınarak yapılmasıyla ortaya çıkacak dev pastadan tüm iller payını alacak, gelişmişlikten her il yararlanacaktır. Ar-ge ve inovasyon ile markalaşmaya verilecek önem de bölgemizdeki şirketleri devler ligine çıkaracaktır. Ne yazık ki şirketlerimiz ar-ge ve inovasyona yeterince kaynak ayırmıyor, markalaşmaya önem vermiyor. Halbuki rekabet gücü, istihdam, üretim ve ihracatın artması için bütün bu konular hayati önem arz etmektedir.
    
     Muhabir: Kerem Kocalar
     Yayıncı: İsa Sansar