'Akif, İstiklâl Marşı'ndan önce de millî şair olarak kabul ediliyordu'


Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fazıl Gökçek, 79. vefat yıldönümünde Mehmet Akif Ersoy'un edebi kişiliği hakkında bilgi verdi. Gökçek, "Onu biz İstiklâl Marşı şairi olarak biliyoruz ama İstiklâl Marşı'nı yazmadan önce de tanınmış, meşhur bir şairdir. Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarıyken şiirleri dergide yayımlanmaya başlıyor. 1915 yılında da ilk şiir kitabı Safahat'ı yayınlıyor. Safahat haricinde altı şiir kitabı daha bulunmakta. Her kitabı üst başlık olarak Safahat ismiyle başladığı ve hepsi birarada yayımlandığı için herkes tek bir şiir kitabı olduğunu sanıyor. Mehmet Akif Ersoy'un, kitabına Safahat ismini vermesinin sebebi ise yaşadığı dönemdeki Türkiye'nin tarihini anlatmak diyebiliriz. Mehmet Akif Ersoy'u, Millî Mücadele dönemini tasvir eden bir şair olarak görüyoruz. Bundan dolayı İstiklâl Marşı'nı yazmadan önce de millî şair olarak kabul ediliyordu." dedi.

'ÖDÜL KONYULMASAYDI YARIŞMAYA KATILIRDIM'

Prof. Dr. Gökçek, İstiklâl Marşı için düzenlenen yarışmaya değinerek, şunları anlattı: "Millî Mücadele içerisinde ülkede bir marş ihtiyacı doğunca bir yarışma düzenleniyor. Birçok şair şiirleriyle bu yarışmaya başvururken Mehmet Akif yarışmaya katılmıyor. Devrin Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, böyle bir marşı en iyi şekilde Mehmet Akif'in yazacağını düşündüğü için katılanlar arasında Mehmet Akif'i arıyor ama bulamıyor. Arkadaşları vasıtasıyla da Mehmet Akif'e ulaşarak, neden yarışmaya katılmadığını öğrenmek istiyor. Mehmet Akif de haklı olarak para için marş yazılmayacağını belirterek, katılmayacağını beyan ediyor. Bunun üzerine Hamdullah Suphi, Mehmet Akif'e mektup yazarak memleketin ondan böyle bir hizmet beklediğini söylüyor. Mehmet Akif, ısrarlara dayanamayarak marşı gönderiyor. Marş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okunması üzerine büyük bir alkışla, itiraz edilmeden birinciliğe layık görülüyor ve 12 Mart 1921 tarihinde millî marş olarak kabul ediliyor. Tüm bunlara rağmen Mehmet Akif, kısa bir dönem gönüllü sürgün halinde Mısır'a gidiyor ancak hastalığı üzerine, ömrünün son altı ayını İstanbul'da geçiriyor. 27 Aralık 1936 tarihinde de hayata gözlerini yumuyor." CİHAN
<< Önceki Haber 'Akif, İstiklâl Marşı'ndan önce de millî şair olarak... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER