'Rumlar gerçeği halktan saklıyor'

KKTC Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun: "Doğalgazın kârında Rum tarafının payı %10 kalan, %90 İsrail ve Noble Energy'nin"

'Rumlar gerçeği halktan saklıyor'

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun, Rum kesiminin İsrail ile yaptığı anlaşmayı halen açıklamadığını ve bunu Rum halkından sakladığını ifade ederek, ''Anlaşmanın içeriğinde, çıkarılacak doğalgazın karından Rum tarafının alacağı pay yüzde 10. Kalan yüzde 90 pay İsrail ve Noble Energy'nindir'' dedi. Akdeniz'deki doğalgaz arama çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Atun, Rum kesiminin İsrail ile ''düşmanımın düşmanı dostumdur'' felsefesiyle dostluk kurduğunu ve Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgelerini işgal edecek şekilde kendi münhasır ekonomik bölge ilan ettiğini söyledi. Atun, Rum kesiminin Birleşmiş Milletler (BM) 3. Deniz Hukuku Konferansı'nda (UNCLOS 3), Mısır ile arasındaki bölgeyi münhasır ekonomik bölge ilan ettiğini, UNCLOS 3'e imza atmayan Türkiye'nin bunu tanımadığını vurguladı. BM 1. Deniz Hukuku Konferansı'na göre, Türkiye'nin güney deniz hudutlarıyla Mısır arasında kalan adaların yarısının, 1958 yılından itibaren Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesi olduğunu belirten Atun, ''Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesi ve Rumlar'ın ilan ettikleri bölge çakışmaktadır. Rumlar bu bölgelerde rahat hareket edebilmek için Türkiye'nin donanmasının güçlü olduğunu da bilerek İsrail'le ister istemez bir ittifak kuruyor'' dedi. Türkiye ile İsrail arasında çıkacak herhangi bir gerginlikten Rum kesiminin faydalanmak isteyeceğine işaret eden Atun, ''Rum kesimi, Yunanistan'la da bir münhasır ekonomik bölge anlaşması yaptı. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'e inmesini engellemek istiyorlar. Türkiye bu 'zokayı' yutmadı. Antalya sahillerinden Mısır'a kadar olan münhasır ekonomik bölgedeki haklarının devam ettiğini açıklayarak, buradaki petrol sondaj araştırmalarını devam ettirecek'' diye konuştu. "TÜRKİYE GAZI BULDUĞU YERDE KULESİNİ KURARAK DOĞALGAZINI ÇIKARACAK" Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) sismik aramalar için Türk tersanelerinde bir gemi yaptırdığını ifade eden Atun, ''Bu gemi bittikten sonra gerek Türkiye ile KKTC arasındaki denizlerde gerekse Türkiye'nin 1. Deniz Hukuku'na göre hakları olduğu münhasır ekonomik bölgesinde sismik araştırmalar yapacak. TPAO ortakları da Türkiye'nin ilan ettiği A, B, C, D bölgelerinde ve 1, 2, 3 bölgelerinde sismik araştırmalar yapacak. Gazı bulduğu yerde de kulesini kurarak doğal gazını çıkaracak'' dedi. Rum tarafının bunu bildiği için İsrail'le dayanışma içine girdiğini belirten Atun, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şunu açık ve net olarak söylemeliyim ki bölgede İsrail'in Türkiye'den başka sarılabileceği, Türkiye'den başka bir ülkeyle yapabileceği bir işbirliği yok. En fazla bir veya iki yıl içerisinde İsrail, Türkiye'ye dönmek ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurup bir ittifak anlaşması yapmak zorunda. Yoksa bu bölgeden tamamen izole olacak. Çünkü Filistin ile İsrail arasında barışa giden bir anlaşma olmadığı müddetçe İsrail'in bölgede tehdit olarak algılanacağı süreç devam edecektir. Yani Rum tarafı ile yaptığı işbirliğini de bir tarafa bırakacaktır.'' Rum kesiminin münhasır ekonomik bölgesini Mısır, Suriye ve Lübnan'a da kabul ettiremediğini ve bölgede yalnız kaldığını vurgulayan Atun, ''Şimdi bölgede İsrail ve Rum tarafı kendi başlarına kaldılar. Bu tabii ki sürecek değildir. Çünkü Yunanistan'dan sonra Rum kesimi de ekonomik olarak batmış durumda. Rum kesimi hiçbir zaman bunu ileriye götürmek, İsrail ile eşit şartlarda ortaklık yapmak şansına sahip değildir'' dedi. "RUM KESİMİNİN ALACAĞI PAY YÜZDE 10" Doğu Akdeniz'de doğal gaz arama çalışmaları için Rum kesimi, İsrail ve Amerikan şirketi Noble Energy arasında bir anlaşma yapıldığını belirten Atun, ''Rum kesimi, İsrail ile yaptığı anlaşmayı halen açıklamış değildir ve bunu Rum halkından saklıyor. Anlaşmanın içeriğinde, çıkarılacak doğal gazın karından Rum tarafının alacağı pay yüzde 10, kalan yüzde 90 pay İsrail ve Noble Energy'nindir. Tabii bunu açıklayamıyorlar. Çünkü açıklarlarsa Rum halkının Hristofyas'ı çarmıha gereceğinden korkuyorlar. Son derece aleyhlerine olan bir anlaşmadır bu'' ifadelerini kullandı. Anlaşmanın yapıldığı dönemde Rum kesimi Cumhurbaşkanı Tasos Papadopulos'un Amerikalı bir şirketi bölgeye getirmek için her türlü tavizi verdiğini ifade eden Atun, şunları söyledi: ''Amerikalı şirket geldiği zaman Türkiye ile ABD'yi karşı karşıya getireceklerdi. ABD de 'zokayı' yutmadı. Noble Energy'nin özel bir şirket olduğunu söyleyerek bu konuda taraf olmadılar. Doğal gaz çıktığı vakit Rumlar'ın alacağı sadece yüzde 10'luk bir paydır. Çünkü İsrail'den de teknoloji alımı istiyorlar. Çıkarılacak doğal gazın Avrupa'ya aktarımında Türkiye tekrar devreye giriyor. Çünkü o bölgede çıkacak olan doğal gazın Avrupa'ya gitmesi sadece Nabucco'yla olabilir. Yapılan üretimin satılmadığı sürece onlara bir faydası olmayacaktır. Bu doğal gazı Avrupa'ya satmak zorundalar. Rum tarafı ve İsrail doğal gazı çıkardıkları vakit Türkiye'ye muhtaçlar. Ekonomik olarak doğal gazın çıkarılmasının Rumlar'a herhangi bir faydası yok. TPAO ile KKTC'nin yaptığı anlaşma çok farklı. Burada bütün çalışma ve masraflar TPAO tarafından yapılacak, doğal gaz ve petrol bulunduğu vakit masraflar çıktıktan sonraki kar eşit olarak ikiye bölünecek. Bu, Türkiye ve KKTC'nin lehine bir anlaşmadır. Rum kesiminin anlaşması ise yüzde 90 aleyhlerine, çünkü bütün masraflara ortak olacaklar, çıkan karında yüzde 10'unu alacaklar.'' AA
<< Önceki Haber 'Rumlar gerçeği halktan saklıyor' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER