İşin aslı burada saklı!

"Kapatma yok. Dönüştürme var" söylemi öne çıktı. Peki Türkiye'deki mevcut binlerce dershaneyi dönüştürmek mümkün mü? İşte rakamlarla Türkiye'deki dershane gerçeği.

İşin aslı burada saklı!

  • MEB Avcı, "Dershanelerin ancak yüzde 20'sinin özel okula dönüşebilir." demişti.
  • Taslakla birlikte işsiz öğretmenler ve velilere gelecek külfetler akılları karıştırdı.
  • Hukuki boyut ise, "Özel teşebbüs kurmak serbesttir" diyor.
  • MEB'in 2011'de yayınladığı raporda dershane kapatmayla problem çözülemeyeceği söyleniyordu...

Milli Eğitim Bakanlığı kapatılacak dediği dershanelerle ilgili gelen tepkiler üzerine geri adım attı.

Peki 3 binden fazla dershanenin özel okula dönüşebilmesi mümkün mü? 

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın bizzat kendisi dershanelerin yüzde 20'sinin özel okula dönüşebileceğini söylemişti. Aslında Bakan Avcı'nınki en iyimser tahmin. Bu bile sadece 600 dershanenin dönüşebileceği gerçeğine işaret ediyor. Ancak Bakanlığın araştırmasına göre ise bu rakam 300. Çünkü ortada fiziki, sosyal, ekonomik ve yasal pek çok engel var. 

Kamuoyu ilk olarak "Başarı neden cezalandırılıyor?" diye soruyor. Eğitimciler ise arz-talep ve aile onayına rağmen kendilerine suçlu muamelesi yapılmasını anlamıyorlar.

Bir başka problem istihdam. Taslağa göre öğretmenler kamuya alınacak ama halihazırda 250 bin öğretmen atanmayı bekliyor. Buna 60 bin dershane öğretmenini de eklemek gerekecek. Bütün öğretmenler alınsa bile yine de binlerce dershane çalışanı işsiz kalacak.

Dershaneler tartışmasının ekonomik boyutu iki ayaklı. Birinci ayak velilere bakıyor. Dershane ücretleri ortalama 1500-3500 lira arasında değişiyor. Ve çoğunlukla bu ücret bir defaya mahsus ödeniyor. Ama kolej ücretleri 10 bin liradan başlıyor. Üstelik yıllarca ödeme yapmak gerekiyor. 

Bakanlık bu noktada 1500 lira destek vereceğini söylüyor. Ama bu yetersiz. Çünkü aradaki 8 bin 500 lirayı kimin nasıl ödeyeceği bilinmiyor. Özel okulların kontenjanının yüzde 40'ının boş olması ayrı bir problem. Özel okulları en küçük ilçeye kadar yaymak ve oralara yeterli öğrenci bulmak ise neredeyse imkansız. 

Meselenin bir de hukuki boyutu var. Anayasa "Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüs kurmak serbesttir" diyor. 

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2010'da hazırlayıp 2011'de yayımladığı 'İç Denetim Faaliyet Raporu'nda da dershanelerin kapatılmasının problemi çözmeyeceği ifade ediliyordu. 3 yılda neyin değiştiğiyse bilinmiyor.

<< Önceki Haber İşin aslı burada saklı! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER