Başbakan Erdoğan'a büyük tuzak

Süleyman Yaşar, Başbakan Erdoğan'a kurulan IMF tuzağını deşifre etti.

Başbakan Erdoğan'a <b>büyük tuzak</b>

Devlet kimi kurtarma Dünyanın her yerinde benzer şeyler yaşanıyor. Mali krizi nedeniyle zor duruma düşen şirketlerin sahipleri önce hisselerini kendi devletlerine satmak için büyük uğraş veriyorlar. Hisselerini devlete satamayacaklarını anladıkları takdirde de bu defa devletten kendilerini kurtarmaları için para talep ediyorlar. Rusya Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in iktisat başyardımcısı Arkady Dvorkovich, The Wall Street Journal gazetesine önceki gün bu konuda konuştu. Rus devletinin tutumunu, “Aşırı borçlanarak dünya krizinde zor duruma düşen işadamlarını devlet artık kurtarmayacak” diye açıkladı. Dvorkovich, “devletten yardım isteyen işadamları, altı ay önce kolay kazandıkları paraları bugünleri düşünmeden savurganca harcadılar, onları kurtararak tekrar aynı savurganlığı yaşamak istemiyoruz” dedi. Rusya Devlet Başkanı Medvedev ve Başbakan Viladimir Putin de bugünleri düşünmeden hesapsızca borçlanan işadamlarının kurtarılmasına karşı çıkıyorlar. İşadamlarının yaşanan ekonomik krizde diğer vatandaşlardan farklı olmadıklarını söylüyorlar. Kurtarma operasyonlarının vatandaşların hepsini kapsayarak yapılmasının doğru olduğunu savunuyorlar. Anlayacağınız Medvedev ve Putin 1990’lı yılların başında yapılan özelleştirmelerle birdenbire Rusya’nın en zenginleri olan ‘oligarkların’ kurtarılmasına karşılar. Türkiye’ye gelince... Bizde de Rus oligarklarının yaptığı gibi bugünleri düşünmeden aşırı borçlanan ve şimdi zora giren işadamları var ve bizimkiler devletten yardım talep ediyorlar. IMF ile hemen anlaşma yapılarak alınacak borç paranın kendilerine verilmesini istiyorlar. Bu nedenle ekonomide açıklanan olumsuz verileri abartarak kamuoyuna sunuyorlar. Sanayi üretimindeki düşüşü sanki sırf Türkiye’de sanayi üretimi düşmüş gibi gösteriyorlar. Kapasite kullanım oranındaki gerilemeyi sadece Türkiye’de kapasite kullanım oranı gerilemiş gibi ilan ediyorlar. Böyle yaparak Türkiye’yi yaşanan dünya mali ve ekonomik krizinin adeta merkezi gibi gösteriyorlar. Oysa sanayi üretimi 2008’in aralık ayında Japonya’da yüzde 30,8, İspanya’da yüzde 23,6, Macaristan’da yüzde 23,3 oranında, 2009 yılının ocak ayında ise Güney Kore’de yüzde 25,6, Singapur’da yüzde 29,1, Tayvan’da yüzde 43,1, Tayland’da yüzde 21,3 oranında geriledi. Türkiye ekonomisini olduğundan daha kötü göstererek devlet yardımı almaya çalışan işadamlarının niyetlerinin ne olduğunu artık anlamak lazım. Rusya’nın kurduğu ‘anti-kriz timi’ Türkiye’de de kurulabilir. Bu anti-kriz timi devlet yardımı yapılacak ve devletçe kurtarılacak ana sektörleri belirler. Eğer IMF’den kredi alınırsa bu kaynaklar bir takvim ve plan çerçevesinde vatandaşın lehine olacak şekilde kullanılır. Aksi takdirde, sorumsuzca borçlananlar her zaman olduğu gibi bu krizde de hesapsızlıklarını vatandaşa ödetecekler ve bu krizden daha kârlı çıkacaklar. Krizin tüm bedelini vatandaşın ödemesine izin vermemeliyiz. Rusya’nın yaptığını biz de yapabilmeliyiz. SÜLEYMAN YAŞAR-TARAF
<< Önceki Haber Başbakan Erdoğan'a büyük tuzak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER