Süleyman Yaşar'dan çarpıcı ihracat yorumu

Her olumsuzluğun arkasında yüksek faiz arayan hükümet yıllardır uyguladığı faiz politikasına ters düşüyor.

Süleyman Yaşar'dan çarpıcı ihracat yorumu

Her fırsatta Merkez Bankası'na yüklenerek faiz indirimi isteyen hükümet aslında kendi politikası olan ve yıllarca uyguladığı yüksek faiz oluşumunu unutturmak istiyor. Gerileyen ihracatı faizin yüksek olmasına bağlayan hükümet ülke içine yansıtmadığı petrol indiriminden hiç bahsetmiyor. Taraf gazetesi yazarı Süleyman Yaşar konuyla ilgili 'Merkez Bankası yarın ne yapacak' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşte Yaşar'ın o yazısı:


"Bildiğiniz gibi Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yarın toplanacak. Bu toplantıda politika faizinin ne olacağına karar verecek. Hükümetin içinde politika faizi konusunda farklı görüşler var.

Bu görüşlerden bir tanesini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci yüksek sesle dile getirdi. Zeybekci şunları söylüyor: “Türkiye’de aşırı değerli Türk Lirası ile faizleri yukarıda tutarak, Türk Lirası’na olan talebi yukarı çekerek, yurtdışından gelen parayla ithalata dayalı kolaycılıkla yola devam etmek sürdürülebilir değildir. Sebebi şu olur bu olur. Anayasa kitabı olur, babayasa kitabı olur başka bir şey olur. Ama o balon her seferinde patlamak için bahane arar.” Zeybekci’ye göre faizler indirilmeli. Böylece ihracatı destekleyen bir kur düzeyi tutturulmalı. Bir yandan da düşük faizler büyümeye destek vermeli. O halde şimdi yapılan bu tespite “günaydın” demek gerekiyor. Çünkü AKP iktidarı 13 yıldır yüksek faiz- düşük kur politikası izleyerek ihracata yönelik mal üretimini durdurdu. Kaynakları dış ticarete konu olmayan lüks konut, lüks otomobil, lüks AVM, lüks saray, lüks kamu binaları yapımına aktardı. Ve sonunda sistem tıkanıp büyüme hızı yüzde 2,8’e düştü. Ve ihracat Ocak 2015’te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 oranında geriledi. İşte bu son olumsuz gelişmeleri gören bazı siyasetçiler ve Ekonomi Bakanı bu defa Merkez Bankası’na yüklenmeye başladı.

Hâlbuki Türk parası son iki ayda yaklaşık yüzde 12 oranında değer kaybetti. Yani döviz kuru üzerindeki aşırı değer kısmen azaldı. Bu defa sorun faizden değil ama petrol fiyatlarından kaynaklandı. Çünkü hükümet bütçe açık verecek kaygısıyla küresel petrol fiyatlarındaki yüzde 50 oranındaki gerilemeyi iç fiyatlara ancak yüzde 15 oranında yansıttı. İşte bu nedenle Türkiye’de üretilen malların fiyatı diğer ülkelerde üretilen mallara göre yüksek kaldı. Ve Türkiye’nin ihraç malları pahalı hâle geldi.

O hâlde şu anda yaşanan ihracat gerilemesi Merkez’in yüksek faizi nedeniyle değerlenen kurlardan kaynaklanmıyor. Peki, neden kaynaklanıyor? Tekrar edelim küresel petrol fiyatlarındaki gerilemenin iç fiyatlara yansıtılmamasından kaynaklanıyor. O hâlde bu durumda Merkez Bankası’na değil hükümetin maliye politikasına “Niye petrol fiyatlarının küresel gerilemeye uygun olarak indirilmesine izin vermiyorsun” diye bağırmak gerekiyor.

HÜKÜMET KUR SAVAŞINA MI GİRMEK İSTİYOR?

Gelelim bu durumda Merkez’in yarın ne yapacağına…

Merkez bu koşullarda Ekonomi Bakanı’nın istediği gibi yüksek oranda faiz indirirse kurlar epeyce yukarıya kayabilir. Tabii bu durum kısa dönemde ihracatı ve büyümeyi olumsuz etkiler. Yükselen kur nedeniyle pahalılaşan ara malı ithalatı durur. Bu arada bir cepten diğer cebe borçlanan firmalar, yükselen kur nedeniyle batmaz ama kârları gerilediği için vergi ödemezler.

Bu defa hükümet yağmurdan kaçayım derken doluya tutulur. Niye böyle bir tespit yapıyoruz? Yapıyoruz çünkü vergi kaybını önlemek için petrol fiyatlarını indirmeyen hükümet bu defa gelir üzerinden alınan vergileri toplayamaz.

Bu arada unutmadan belirtelim, hükümet ihracatı çoğaltmak için kur savaşına girmek isteyebilir. Yani faizleri indirip rekabetçi devalüasyonlar yaparak Türk parasının değerini düşürüp, ihraç mallarına rekabet gücü kazandırmayı düşünebilir. Bu alternatifte de yine petrol fiyatlarının karşımıza çıkacağını söyleyelim. Anlayacağınız, küresel petrol fiyatlarındaki gerilemeyi iç fiyatlara yansıtmadan faizleri indirip rekabetçi devalüasyon yaparak kur savaşına girmek fayda sağlamaz. Hatta ekonomiye kısa vadede hasar vereceğini belirtelim."
<< Önceki Haber Süleyman Yaşar'dan çarpıcı ihracat yorumu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER