TÜSİAD'da ipler gerildi

Başkanlar Konseyi'nin toplantısından reel anlamda yol haritası çıkmaması, büyük gruplar arasındaki "görüş ayrılığı"nın da giderilmediğini ortaya koydu.

TÜSİAD'da ipler gerildi

Aslında, yeni başkanın 3 yıl için gelmesi yönünde tüzükte değişiklik yapılması, genel bir kabul görmüştü. YİK Başkanı Mustafa Koç'un açıklamalarından anlaşıldığı üzere durumun böyle olmadığı görüldü. İsteyen aday olsun TÜSİAD'ın başkan seçmekte neden zorlandığını kamuoyu da sorguluyor. Demokrasiyi sonuna kadar savunan derneğin, genel kurul öncesinde olası başkan belirlemek yerine tüm üyelere seçme hakkı tanıyarak ve kim başkan olmak istiyorsa listeye alıp, "Bu kişiler aday olmak istiyor, karar sizlerin" yöntemini uygulaması öneriliyor. Bu fikir, cazip görünse de derneğin tüzüğünde fazla yeri yok. Büyük gruplar, aralarında anlaşırsa, tüzüğü değiştirerek bu yöntemi getirebilirler. Ancak, yıllardır izlediğim TÜSİAD'ın kendisine göre gelenekleri ve tutuculuğu da var. Mesela Başkanlar Konseyi'nin bazı üyelerin, derneği sürpriz ve kendilerine göre negatif girişimlerden korumak adına muhafazakar davrandıklarını biliyorum. İkinci hatta üçüncü nesil büyük grup temsilcilerinden bazı isimler de "TÜSİAD yeniden yapılanmalı" görüşünü dile getiriyorlar. Hatırlatırsak, Ali Koç, basına kapalı olan Yüksek İstişare'de TÜSİAD'la MÜSİAD'ı karşılaştırmış ve üyesi olduğu derneği çok daha etkin ve aktif bir konumda görmek istemişti. Bazı üyeler de demokratik bulmadıkları ve üyeler arasında entegrasyon sağlanamadığı için TÜSİAD'dan istifa etmek istediklerini söylemişlerdi. 600'e yakın üyeli dernek, Ocak 2010'daki olağanüstü genel kuruluna giderken, tüm bu konuların da sorgulanacağını söyleyebilirim. Ancak, gelişmeler nasıl seyreder hep birlikte izleyip göreceğiz. Anadolulu başkan olur mu? Yine TÜSİAD'a yapılan bir eleştiri de şu: Neden hep büyük gruplardan başkan isteniyor. Anadolu'dan bir başkan seçilemez mi? Yıllardır, bu konu gündeme gelse de, TÜSİAD'ın ağır topları hâlâ Anadolulu bir başkana hazır görünmüyor. Evet, mesela İzmir'den bir başkan yani Muharrem Kayhan, TÜSİAD'a başkan seçildi. Ancak, mesela Kayseri'den TÜSİAD'a üye olan İstikbal Grubu'nun patronlarından Mustafa Boydak gibi birisi de seçilebilir mi? Doğrusunu söylemek lazım gelirse, "Neden seçilmesin" demek lazım. Ancak, yine dernekte görüşleri hakim grubu oluşturan eski tüfekler ve bazı büyük grupların bazı temsilcileri, henüz böyle bir yeniliğe hazır görünmüyorlar. Yine de olmaz olmaz dememeli, bakarsınız, "Patronlar Kulübü, bu seçimde ilginç sürprizlere imza atabilir." Çünkü hâlâ kimin başkan olacağı sorusuna net bir cevap verilemiyor. Yeni başkan için istifa ederiz! Bu arada, "3 yıllık başkan" döneminin başlatılmasını Konsey'de kimlerin istemediği belli olmasa da bazı eski ağır topların, TÜSİAD'ın yeniden yapılandırılması düşüncelerine katılmadığı gözleniyor. "3 yıllık başkan olsun" görüşüne bildiğim kadarıyla Tuncay Özilhan, Erkut Yücaoğlu, Rahmi Koç ve Güler Sabancı taraftardı. Başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ da aynı görüşteydi. Taraftar olmayanlar acaba Asım Kocabıyık, Osman Boyner, İbrahim Bodur gibi isimler miydi? Şimdilik, bu konuda kimse konuşmak istemiyor. TÜSİAD'ın genel kurul tarihi de hâlâ belli olmadı. Ocak 2010'da yapılacağını biliyoruz sadece. Peki, genel kurula kadar bir başkan ortaya çıkar mı? Şu andaki yönetim kurulu üyeleri, şayet Ferit Şahenk ve Ümit Boyner "Başkanlığa hayır" derlerse, toptan istifa ederler mi? Harıl harıl kulis çalışmaları sürerken, yönetim kurulu üyelerinden Ali Kibar'a, "İstifa eder misiniz" diye sordum. Kibar, Konsey toplantısına katılamadığını belirtirken, "Son bilgileri öğrenemedim ama gerekirse toptan istifa edebiliriz" dedi. Kibar, Şahenk ve Boyner dışında Haluk Dinçer'e de sıcak bakıyor. Ona göre TÜSİAD'ın başkansız kalması mümkün değil. Bir isim üzerinde mutlaka uzlaşma sağlanacağını düşünüyor. PERİHAN ÇAKIROĞLU-BUGÜN
<< Önceki Haber TÜSİAD'da ipler gerildi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER