Gültekin Avcı: Bu başarısız bir operasyondur, teknik tim tasfiye edildi

Gültekin Avcı: Bu başarısız bir operasyondur, teknik tim tasfiye edildi


Yakub Saygılı’dan eylem yorumu

17/25 Aralık operasyonunda savcı ve mahkeme emirlerini yerine getirdiği için tutuklanan Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, bana gönderdiği mektupta DHKP-C’nin savcı eylemini değerlendirdi.

FBI Akademisi mezunu olan Saygılı, Türkiye’de teknik ve dijital takipte bence tartışmasız 1 numara.

Rakibi olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Kritik ve değerli teknik bakış açıları sunan mektubu aynen yayınlıyorum:

Kamuoyu konuyu ‘Çağlayan Adliyesi’nde bir savcının şehit edilmesi’ başlığı altında tartışmaya itilmektedir.

Aslında olay “Çağlayan Adliyesi’nde bir savcının rehin alınması” vakasıdır.

Devletin müdahalesinden sonra “şehit edilmesi” halini almıştır.

Her rehine olayı, bir kritik olay yönetimidir. Olay yöneticisinin yetkilendirilmesinden sonra, ona bağlı olarak çalışacak müzakere ekibi, bilgi toplama ekibi, taktik operasyon ekibi, teknik ekip ve adli psikolog belirlenir. İstanbul Emniyeti’ne bağlı Turizm Şube Müdürlüğü bile varken her gün bir rehine konusunun olduğu şehirde Rehine Kurtarma Şube Müdürlüğü yoktur. Bu yüzden yetki ve sorumluluklar belirlenememiş ve toplama ekiplerle rehine olaylarına müdahale edilegelmiştir.

Her biri kendi alanında yıldız olan sporcuların ilk defa bir araya geldikleri takımın başarılı olma şansı olmadığı gibi, işiniz bireysel başarılara kalmaktadır. Hâlbuki rehine konuları ile mücadele için saatin dişlileri gibi mükemmel uyuma sahip birimlerin takım halinde, aynı binada, aynı çatı altında çalışmaları, aynı yönetime bağlı olmaları gerekir.

Teknik ekip eksik

Rehine olaylarında ülkemizde yönetim ve uyum sorunları bir kenara bırakıldığında göz ardı edilen en önemli sorun teknik ekibin eksikliğidir. Oysa teknik ekip, takımın önemli bir parçası olduğu gibi, timleri birbirine bağlayan adeta bir yapıştırıcıdır.

Ülkemizde ve yurtdışında eğitimlerini aldığım ve gözlemleme imkânı bulduğum, özellikle ABD ve Kanada örneklerinde teknik ekip, olaya müdahale edilir edilmez şunları yapar:

— Rehinecinin dünya ile iletişimini keser (GSM, uydu, internet, TU, telsiz vb.) odadaki sabit telefonu veya GSM telefonunu müzakere telefonuna çevirir. Böylece o telefonlardan sadece müzakerecinin telefonunun aranmasını temin eder. Bu imkân yoksa içeriye bir müzakere telefonu gönderir. Böylece terörist dünyaya propaganda yapamaz, dışarıdan talimat alıp veremez, varsa diğer üyelerle konuşamaz. (Bu davranışlar ülkenin teröristle müzakere politikasına göre değişebilir.)

Kesintisiz iletişim sağlanır

Müzakere telefon ve telsizlerinin her an çalışır olmasını sağlar ve 24 saat kaydedilmesini temin eder.

— Timler arasında kesintisiz telsiz iletişimini sağlar ve kaydeder.

— İçeride güvenlik kamerası varsa olay amirine canlı olarak görüntüleri aktarır ve kaydeder.

— Kamera yoksa kendi yöntem ve teknik ekipmanlarıyla içeride, ses ve görüntü alınıp olay amirine ve mobil operasyon timine aktarılmasını ve kaydedilmesini sağlar. Uzman bir ekibin bir kamu binasından onlarca yöntemle görüntü ve ses alma imkânı vardır. Kolluğun bu yöntemlerini deşifre etmemek için burada detaya girmeyeceğim.

Adliye olayına gelirsek, her yapının kendine ait duvar ve bölme tarzı olabileceğinden, adliyenin başka bir blokunda ve hedef odaya en uzak noktada bulunan ama aynı şekilde inşa edilen birkaç odasında, bu taktik operasyonun provasının yapılmış olduğunu, patlayıcıların kapı, duvar ve içerideki etkilerinin denenmiş olduğunu umuyorum.

Böylece müzakerecinin yetersiz kalacağı ve operasyona karar verilmesi durumunda rehinenin sağ kurtulması için operasyon yapacak timler odada ne olduğunu, rehinenin o anda nerede olduğunu ve teröristlerin nerede ve nasıl bulunduklarını bilerek, riskleri minimize ederek operasyona başlarlar ve başarı şansını oldukça yükseltmiş olurlar.

Bırakın özel harekat ve TEM şube müdürlüklerini, en son görev yaptığım Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde bulunan ve KOM birimlerinin ortak olarak faydalandıkları teknik atölye biriminde, analog ve IP görüntüleme uzmanı, gece görüş ve termal görüntüleme uzmanı, ses alma uzmanları ile bunları yüksek kalite ve çözünürlükte aktarma ve kaydetme uzmanları ile cihaz kamuflaj uzmanları bulunmaktaydı.

Bu ekip yarım saat içinde o odadan her türlü ışık ortamında görüntüyü ve sesi alıp bırakın olay amirine ve mobil operasyon timine, dünyanın her köşesine canlı olarak aktarma teknolojisine sahipti. Bu tim CMK. 140 (teknik araçlarla izleme) çalışmaları için ve sadece KOM için kurulmuş olmasına rağmen TEM ve Asayiş birimlerine de ciddi katkılarda bulundu ve birçok olayda çalıştı.

Başarısız operasyon

Bunlar, olay olduktan sonra müzakere yapılırken olay amirinin düşüneceği konular değildir. Bunlar yüzlerce defa tatbikatı yapılmış, aynı bünyede çalışacak birimlerin yapabileceği işlerdir.

Olay amirinin kim olduğunun belli olmadığı bir yerde bunların sorgulanamayacağı gibi olay sonrası kritik yapılabilmesi için tüm işlemlerin, telsiz ve telefon görüşmelerinin, olayın yönetildiği odadaki ve rehine alınan odadaki her şeyin kaydedilmesi gerekir. Böylece her olaydan ders alınır, gelişme sağlanır, kusurlar ve kusurlular tartışılabilir.

Olayımızda bir teknik tim var mıydı ve operasyon ekibi içeri girerken hangi teröristin ve savcımızın nerede olduğunu biliyor muydu?

Yoksa teknik ekip denince teröristin konuştuğu telefonun dinlenmesi işinin havale edildiği istihbarat şubesi mi akla geliyor? Bu işlem yapılırken teröristin irtibatları tespit ediliyor ancak talimat alma riski de alınıyor.

Rehine kurtarılamadığı için bu şüphesiz başarısız bir operasyondur. Anlattığım teknik tim tasfiye edildi. Bu tim operasyonda kullanılsaydı savcımızı kesinlikle kurtarabilir miydik? Vicdanlarda cevaplanması gereken bir sorudur bu.

En azından elimizden gelen her şeyi yapmış olmaz mıydık?

Böyle bir timi bu profesyonelliğe getirmek, doğru yönetici ve yöntemle en az 5 yıl sürer.

Aslolan teknolojinin varlığı değil, yaygın kullanımıdır. Teknoloji hâlâ var ama bir işe yaramıyor.

Bunları tasfiye edilmiş bir birimin müdürü olduğum için yazmıyorum. Memur suçları savcılarından H. Ö. beni ifade vermek için çağırmıştı. Tam olayın olduğu gün orada ben de olacaktım. Avukatım şehir dışında olduğu için savcımıza bilgi vererek tarihini ertelemesini talep etmiştim. Hepimizin başına böyle bir olay gelebilirdi. Çünkü rehineler masumlardan seçilir.

Amacım ailenin acısını artırmak veya kolluk güçlerinin zaafını ortaya koymak değil, ders alınmasına katkıda bulunmaktır.

Konuyu hemen paralele bağlayacak ruhsal arızalılara lafım yok.

Eşiniz veya çocuklarınız rehin alınsaydı ki her zaman masumlar rehin alınır, böyle müdahale edilmesini arzu eder miydiniz?”
BUGÜN GAZETESİ
<< Önceki Haber Gültekin Avcı: Bu başarısız bir operasyondur, teknik... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER