Bakın Cem Uzan'ın durumuna!

Mehmet Kamış,Hükümet ile Doğan grubu arasındaki düello için Cem Uzan örneğini verdi ve bir uyarı yaptı.

Bakın Cem Uzan'ın durumuna!

Yanlış hesap! Doğan Grubu iktidarla olan kavgasını yine yanlış yerlere taşımakta ısrar ediyor. Deniz Feneri üzerinden toplumdaki 'yardımlaşma duygusuna' hem de Ramazan ayında atışlar yaparken, ya kamuoyunu nasıl rencide ettiğinin farkında değil ya da ekser çoğunluk ile hükümeti fazlaca birbirine karıştırıyor. Bu karıştırmanın da toplumu, AK Parti'nin etrafında kenetlenmeye zorladığını bir türlü görmüyor. Maalesef Türkiye'de patronlarını iflas ettirmede gazete yöneticilerinin üzerine yok. En son Cem Uzan ile hükümetin kavgasını hatırlayacaksınız. Fatih Altaylı, geçtiğimiz günlerde bunu yazdı. Cem Uzan; o dönemdeki medyasının en tepe yöneticisinden aldığı gazla iktidarla bodoslama bir kavgaya girmiş, kavga ederken de medyası, 'hükümetle mücadele ediyorum' diye toplumun ekser çoğunluğunu rencide edici kampanyalar yapmaktan geri durmamıştı. Sonuçta ''Patron, asker bunları indirecek, askerlerle sürekli konuşuyorum, seni destekliyorlar, yürü" diyen medya yöneticisinin dedikleri çıkmadı. Olan, Türkiye'nin ilk özel televizyonunun sahibi Cem Uzan'a olmuş ve olay Uzan Holding'in ekonomik olarak iflas etmesine kadar varmıştı. Uzan Holding, iflas ederken söz konusu medya yöneticisi de rakip medya kuruluşunda kendine yeni bir görev bulmakta gecikmedi. Medya yöneticileri, AK Parti ile kavgayı irtica ile kavga haline dönüştürünce çok başarılı olunacağını, böylece Türkiye'nin etkin yerlerinden kendilerine destek geleceğini düşünüyor. Oysa bu tavrın başarısızlığı defalarca tescillendi. Hele son zamanlarda bu tür kampanyalara kimse dönüp bakmıyor artık. Ancak hâlâ bazı eski kafa gazeteciler, bu tarz yayıncılıktan vazgeçmiyor. Mesela ideolojik saplantılarına nesnellik süsü veren 5N 1K yapımcıları, kavgayı fırsat bilerek Kur'an kurslarıyla ilgili program hazırlamış. Yine bildik görüntüler, yine bilinçaltına korku gönderen ve aklı sıra bir yerlere ihbar eden yayınlar. Toplumun dinî duygularının çok yüksek olduğu bir zamanda bu tarz yayınlar, rüzgâra karşı kürek çekmekten başka ne olabilir ki? Şüphesiz dindarların kendi içlerinde tartışması ve düzeltmesi gereken pek çok konusu var. Dindar insanlar da etten kemikten, biyolojik varlıklar. Her insanda olduğu gibi dindar insanlar içinde de hırslılar, kendini aşamayanlar, söylediklerini yapamayanlar, çağa ayak uyduramayanlar mutlaka vardır. Yani demokratik ve özgür bir ortamda tartışılacak pek çok konu var. Ancak birtakım çevrelerin ve özellikle bazı medya organlarının bu konudaki aşırı yanlı yayınları, ihbar edici davranışları, birtakım dinî grupların kendi içlerine iyice kapanmasına, düzeltilmesi gereken pek çok yanlışın da iyice kemikleşmesine neden oluyor. Dine, bağcıyı dövme kastıyla yaklaşıldığından, pek çok sorunun çözümlenmesi de iyice zorlaşıyor. Medya, topluma ve dine bu tavırla yaklaştığı müddetçe, ortadaki sorunları çözebilme ihtimali yok. İkisinden birisi kırılana kadar bu çatışma sürecek, bu arada da tartışılması gereken pek çok yanlış, kemikleşmiş olacak. Yine de Türkiye'de ticarî faaliyetleri olan bir medya patronunu, toplum ile bu kadar karşı karşıya getirmek, akıl kârı bir şey gibi gelmiyor bana. Bakınız Cem Uzan'ın durumuna. Medya yöneticisinin yanlış stratejilerini çok pahalıya ödedi. MEHMET KAMIŞ/ZAMAN
<< Önceki Haber Bakın Cem Uzan'ın durumuna! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER