Bulgur King, Burger King’e karşı

Dünyaca ünlü markaların benzerlerini üretmekte üstümüze yok. Yiyecek, tekstil ve elektronik eşya sektörü taklit markalarla kaynıyor.

Bulgur King, Burger King’e karşı

Zeki, çalışkan ve bir o kadar da kurnaz Türk girişimcileri ünlü marka sahiplerini kızdırmaya devam ediyor. Zira hâlâ ülkemizdeki bazı firmalar isimlerini oluştururken ünlü markaların isimlerinden esinlenebiliyor, hatta bazen taklide bile kaçabiliyorlar. Bunun son örneklerinden birini Bulgur King gösterdi bize. Ünlü Amerikan fast food markası Burger King’den esinlenen etsiz çiğ köfteci Bulgur King tüm ısrarlara rağmen ismini değiştirmemekte kararlı. 2006 yılında Bulgur King markasının patentini alan Tarık Şenel, iki marka arasında hiçbir alaka olmadığını savunarak “Çiğ köfte ve hamburger bambaşka yiyecekler. Ben patentimi almış, tescilini yapmışım. İki marka arasında hiçbir ilgi yok.” diyerek markasını savunuyor. Burger King yetkilileri ise bu tip bir isimlendirmenin markanın gücünden faydalanmak için yapıldığını düşünüyor. İkili arasındaki savaş hukuki boyutta hâlâ devam ediyor. Ama bizim aklımıza da hemen daha önce taklidi yapılan pek çok firma geliyor. Geçtiğimiz yıllarda yine Amerikan fast food markası McDonald’s’ın ismine nazire yapan Yozgatlı girişimci, açtığı köfte dükkanının adını McDavut koymuştu. Hatta logosu bile McDonald’a benziyordu; ama aldığı tepkilerin ardından logosunu değiştirmek zorunda kalmıştı. Mc Davut, “McDonald’s’a zarar verdiysek özür dileriz.” açıklamasını yapmıştı o zamanlar. Aslında bu bahsettiğimiz firmalar sektörde işini dürüstçe yapanlar. En azından müşteriyi kandırmıyorlar. Yaptıkları şey sadece isim benzerliği. Oysa üründen ismine, logosundan kullandığı renklere kadar taklit edilen markalar var ki onları sormayın gitsin. Özellikle elektronik eşya ve tekstil sektöründe tabiri caizse tam bir taklit cennetiyiz... Gerçi uzmanlara göre tek taklit ülke biz değiliz. Amerika, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde de aynı durum mevcut. En çok taklit edilen markalar arasında Adidas ilk sırada yer alıyor. Nitekim piyasada Adisas, Asedas, Adios, Addidas, Adiclas gibi taklit markalar yığınla. Bunlar dışında Pierre Cardin-Pier Mardini, Versace-Nursace (her ne kadar marka sahibinin isimlerinin baş harfini taşıdığı söylense de), Nike-Mike, Sony-SQNY, Reebok-Rebook benzer isimlerle piyasada var olan markalardan bazıları. Taklit noktasında artık o kadar ileri gitmişiz ki ilaçların bile taklidini çıkarmışlar, varın gerini siz düşünün. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Ali Murat Kızıltaş, bu durumu ‘işin kolay yolu’ olarak nitelendiriyor ve girişimcilerin uyanıklığından çok kanunların yetersizliğinden yakınıyor. İletişim uzmanı Ali Saydam’a göre ünlü markalar kendilerini anlatıp piyasada yer edinebilmek için yıllarca çalışıyor ve yatırım yapıyor. Dolayısıyla bu ciddi bir ekonomik alan oluşturuyor. Taklitlerin o markanın aslının reklâmını yaptığını düşünen Saydam, “Ajda Pekkan’ın taklidi çıkarsa Ajda şöhretine şöhret katar, bunun gibi bir şey.” yorumunu yapıyor. Şimdi burada ‘Ülkemizdeki kanunlarda bir marka taklidinin ölçüsü nedir?” sorusu geliyor aklımıza. Ama piyasadaki taklidin ölçüsü konusunda da şehir efsanesi niteliğinde rivayetler dolaşıyor. Markanın üç harfe kadar farklı versiyonunun taklit sayılmayacağına, iki harfin farklı yazılması durumunda mahkemece herhangi bir işlem yapılmayacağına ilişkin kanaatler var. Taklit etmeye kimsenin hakkı yok Ali Murad Kızıltaş (Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı): Bu tür yatırım yapan firmalar zaten kısa süreli düşünen firmalar. Büyük bir markanın arkasına sığınıp tüketiciyi kısa sürede aldatıp diğer markanın ürünlerini satıyor gibi kendilerini pazarlıyorlar. Ne kadar çok satarsanız satın, aynı sektörde faaliyet gösteren diğer markayı hatırlatacak bir ismi kullanmaya kimsenin hakkı yok. Bir firma ürününe güveniyorsa, başka firmaları hatırlatmayacak, kendi ürününe uygun bir isim bulmalı. Her şeyin sahtesini bulmak mümkün Ali Saydam (İletişim uzmanı): Her kör satıcının bir kör alıcısı bulunur. Ama bir şeyin sahtesiyle ilgileniyor olmak insanı rahatsız eder. Artık her şeyin sahtesini bulmak mümkün. Buna insanların ne kadar itibar ettiğine bakmak lazım. Bunun uzun vadede başarıya ulaşacağına inanmıyorum. Ayakta kalanlar yatırım yapar, yapamayanlar kaybolur. Öyle vuracaksın kaçacaksın olmaz. Halk aptal mı ki Burger ile Bulgur King arasındaki farkı göremeyecek? Ama iş dünyası böyle eften püften işlere pabuç bırakmaz. Taklit markalar Pierre Cardin (Pierr Mardin) Versace (Nursace) Puma (Pama) Burger King (Bulgur King) McDonald's (McDavut) Adidas (Adisas, Adidans, Adios, Abcids, Asedas) Sony (SQny, Sonia) Panasonic (Panasoanic, Kamasonic) Reebok (Rebook, Recebok) Nike (Nire, Hike) Harley Davidson (Halley Davidson, Halley Dayidson) Casio (Casqu) Nokia (Nokai) Converse (Conserve) Roadstar (Roadster) Levi's (Lives) Lacoste (Lakos) Sanyo (Sanio) Polo Garage (Polar Garage) ZAMAN / CUMAERTESİ
<< Önceki Haber Bulgur King, Burger King’e karşı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER