Terör akıllara durgunluk verecek bir tarzda tırmanıyor. Bunun nedeni ve perde arkası üzerinde durmanıza izin vermeyecek kadar da kamuoyunda hassasiyet oluştu. Toplum, ‘Ne pahasına olursa olsun terör durdurulsun’ noktasına getirildi. Şimdi bu kadar hassas bir ortamda olup bitenlere bakın. Yine bir gece yarısı bildirisi ve ‘kitlesel karşı koyma refleksi’ çağrısı. Üstelik birkaç saat önce bir yabancı resepsiyonda Genelkurmay Başkanı açıklamalarda bulunuyor. Hatta ‘güvenlik bölgeleri’ uygulamasıyla ilgili ayrıntıların açıklanacağını söylüyor. Ancak gece yarısı metnine dair en küçük bir işaret bile yok. Kimse kusura bakmasın, bu parçaları birleştirmek pek de kolay değil. Ardından DYP-ANAP hüsranını yaşayanların umut bağladığı MHP mitinglerine başlıyor. Tahmin ettiğimiz gibi son derece sert ve daha çok yükselen terör üzerinden siyaset devşirmeye yönelik bir uslupla sahaya çıkıyor MHP. Aynı tabloyu şehit cenazelerinde de görüyoruz. İnsanların acıları üzerine kendi siyasi rengini vurmaya gayret ediyor aynı parti. CHP-MHP koalisyonu tezgahını kuranlar, kuşkusuz bu partilerin önüne böylesine tehlikeli söylemleri koymaktan da çekinmiyorlar. Ne pahasına olursa olsun AK Parti’yi iktidarın dışında bırakma gayreti, neredeyse tüm sağduyulu yaklaşımları bir kenara itmiş durumda. Başta güneydoğu olmak üzere bazı illerde DTP’nin bağımsız adaylarla Meclis’e girme ihtimali, MHP’nin Meclis’e sokulma gayretini daha da ilginç hale getiriyor. DTP’yi Meclis’te dengeleme rolüyle sahaya sürülüyor. Böyle bir aşamada kimsenin aklına şu sorular gelmiyor. MHP’nin terörle mücadele için önerisi nedir? MHP, milleti siyasetin dışına itmeye yönelik yaklaşımların bir uzantısı olarak nasıl siyaset yapacaktır? AK Parti’yi iktidarın dışında bırakmak için CHP’ye ilave güç olarak tanımlanmayı MHP niçin ve hangi şartlarda kabullenmiştir. Bu ve benzeri soruları çoğaltmak mümkün. Bu arada dikkatimizi çeken bir açıklama geiyor ve MHP ‘AK Parti ile asla koalisyon ortağı olmayacağını’ söylüyor. Peki hazır partiye Gündüz Aktan gibi ‘akil adam’ pozlarında ve 1960 model önerilerle siyaseti baskı altında tutmaya çalışan büyüklerimiz gelmişken, şu sorunun cevabını da rica edelim. Acaba olur ya, büyüklerimiz yanılır, projeleri aksar da, mesela CHP-MHP’nin toplamı koalisyon kurmaya yetmezse. Ve de mesela DTP böyle bir koalsiyon için ‘anahtar’ hale gelirse. Hemen bir hatırlatma; DTP cephesinden son zamanlarda gelen ‘laikliğe bağlılık’ mesajlarının, önümüzdeki dönemde mutlaka bir ödülü olacaktır. Bir CHP-MHP-DTP koalisyonu. İşte mühendislik, işte toplumsal uzlaşma! CHP için sorun yok. Onlar böyle ortaklıklarda hayli tecrübeli sayılır. DTP ile kumaşlarının çok farklı olduğu da söylenemez. MHP’ye gelince. Uzağa gitmeye gerek yok. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun kuruluş günleri hatırlayın. Rahşan Hanım’ın ağır taarruzlarına rağmen büyük bir fedakarlıkla koalisyon ortağı olmuşlar ve büyük medyanın medar-ı iftiharı olmuşlardı. Devlet Bahçeli bu defa da ‘DTP’yi sisteme kazandıran lider’ olarak Ertuğrul Özkök’ün köşesine konuk olur. İşte bu kadar. Nasuhi Güngör/Star