DEHŞETE DÜŞÜREN İTİRAF

'Bıçak Timi'ni Ergenekon sanığı Uğur kurdu' iddiası

DEHŞETE DÜŞÜREN İTİRAF

1995'te öldürülen Mardin İl Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden, Diyarbakır'da özel yetkili savcı tarafından faili meçhullere yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde yeniden gündeme geldi. Savcı, 1990'lı yıllarda bölgede bazı cinayetleri işledikleri ileri sürülen, PKK itirafçılarından oluşan 10 kişilik 'Bıçak Timi'ni araştırıyor. Savcılığa ulaşan bir ihbar mektubuna göre, kayıtlara 'PKK ile giriştiği çatışmada şehit düştü' şeklinde geçen Albay Özden'in ölümünde de bu timin parmağı var. Zaman, 30 Kasım 2008'de Özden suikastının karanlık yönlerini ele aldığı haberde Bıçak Timi'ni de gündeme getirmişti. Timde bizzat görev yapan PKK itirafçısı JİTEM elemanı, Albay Özden cinayetini de tüm ayrıntıları ile anlatmıştı. Yaşanan gelişmeler üzerine tekrar ulaştığımız 'Fatih' kod adlı PKK itirafçısı, Bıçak Timi'nin Ergenekon tutuklusu Atilla Uğur tarafından kurulduğunu öne sürdü. 'Fatih' kod adlı itirafçı, 1992-96 yılları arasında Mardin ve çevre illerde JİTEM bünyesinde faaliyet gösterdiğini belirtiyor. Anlattığına göre o bölgede çok özel yetkililerle 'Bıçak Timi' veya 'Bıçak Unsuru' adı verilen operasyonel bir tim kuruluyor. Halen İzmir'de aktif faaliyette olan JİTEM elemanı, söz konusu timin dönemin Kızıltepe Jandarma İlçe Komutanı Atilla Uğur'un emriyle kurulduğunu savunuyor. Fatih kod adlı itirafçı, timle ilgili şu bilgileri veriyor: "Bıçak Timi özeldi, yetkileri sınırsızdı. Mardin, Diyarbakır aklınıza neresi gelirse eylem yapıyorduk. Hasan Atilla Uğur'un emriyle kuruldu. İçinde Doğan T. ile Hurşit İ. de vardı. Operasyonel bir birlikti, herkesi öldürme yetkisi vardı." 'Fatih' kod adlı itirafçı 'Bıçak Timi'nin faaliyetlerine 1994 yılında Mardin'e atanan Albay Özden'in karşı çıkmasının, sonunu hazırladığını iddia ediyor. Rıdvan Özden'in bu tür illegal örgütlenmelere karşı çıktığını söyleyen PKK itirafçısı, tim, içlerinde öğretmenlerin de olduğu sivilleri öldürünce Özden'in toplantı yaptığını ifade ediyor. 'Fatih'in anlattığına göre Albay hakkındaki infaz kararı da bu toplantıdan sonra alınıyor: "Albay, bunları toplantıya çağırdı. Ben Atilla Bey'in yanındaydım sürekli. 'Ben bu tür şeylere karşıyım' dedi. Hurşit, Mardin'de tabur komutanıydı. Atilla Uğur da Kızıltepe İlçe Jandarma komutanıydı. Üsteğmen Sinan vardı, dedi ki; 'Biz bunun icabına bakarız zaten.' Bir hocamız vardı, adını soyadını bilmeyiz. JİTEM'in Mardin biriminin başında o vardı. O, 'biz hallederiz' dedi." 'Fatih', Albay Özden'in infaz sürecinin 20 gün sonra gelen bir telefonla başladığını belirtiyor. Yol kesilip çatışma süsü verildiğini savunan itirafçı, konuya bakmaya gelen alay komutanının burada öldürüldüğünü öne sürüyor. İtirafçı, Albay'ın infazını şöyle anlatıyor: "Bize özel beyaz bir minibüs verilmişti. Tugay'a bağlı Savur'a geldik, yol filan kestik. 8 köylü kaçırıldı. Ondan önce de Savurlu bir itirafçı geldi. Yılmaz kod adını kullanıyordu. Burada çatışma varmış gibi bir olay tertipleyip anons yapıldı. Bu, 12 Ağustos'ta 1995'te oluyor yani. Çatışma süsü verildiği zaman biz de oradaydık. Alay komutanı da gelip bakıyor, çatışmalardan sonra. Genelde öyle oluyor. Albay Özden de çatışma var diye oraya geldiğinde sıktılar kafasına. Rıdvan Özden'i vuran, itirafçıydı. Bir uzman çavuş ve bir askerle birlikte öldürüldü." ZAMAN
<< Önceki Haber DEHŞETE DÜŞÜREN İTİRAF Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER