Davanın perde arkasındaki 3 kişi

AK Parti'nin kapatma davasında çok ilginç bağlantılar ortaya çıktı...

Davanın perde arkasındaki 3 kişi

Başsavcı'nın AK Parti'yi kapatma gerekçeleri eski Başsavcı Vural Savaş'ın kitabıyla örtüşürken, gazete kupürlerini de İP lideri Perinçek'ten aldığı ortaya çıktı. İddianame talimatı ise Cumhuriyet başyazarı İlhan Selçuk'tan geldi. Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti'yi kapatma gerekçeleri eski Başsavcı Vural Savaş'ın kitabındaki 'fikirlerle' örtüşürken, İP lideri Doğu Perinçek de 'kapatma iddianamesi için 3 dosya verdim' dedi. Cumhuriyet Başyazarı İlhan Selçuk da, dava talimatını şöyle verdi: Dava açma, görürsün gününü!.. VURAL SAVAŞ: DELİLLER TAMAM Refah ve Fazilet partilerinin kapatılma davalarını açan eski Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş'ın Şubat'ta yayınlanan 'AKP çoktan kapatılmalıydı' adlı kitabındaki suçmalar, aynı cümlelerle iddianamede yer aldı. Savaş, AK Parti'ye kapatma davası açmak için acele etmek gerektiğini vurgularken, eski cumhurbaşkanı Sezer'in atadığı Anayasa Mahkemesi üyelerinin emekli olacağını hatırlattı. Savaş, �Ben türban istismarı yapıyor diye iki parti kapattım. AKP'nin de bu nedenle şimdiye kadar kapatılması gerekirdi. Eğer kapatılmış olsaydı, Gül cumhurbaşkanı olamayacaktı� dedi. İP LİDERİ PERİNÇEK: 3 KLASÖR VERDİM Yeni Şafak'a konuşan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, AK Parti'nin kapatılması talebiyle üç defa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu ve bu kapsamda Başsavcı'ya, içinde gazete kupürlerinin de bulunduğu dosyalar verdiğini açıkladı. Sorularımızı cevaplandıran Perinçek, �İlkini 29 Temmuz 2004'te, ikincisini 2005 yılında, üçüncüsünü ise 26 Mart 2007'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na AKP hakkında suç duyurusunda bulunarak, klasörler dolusu kupürler, deliller sundum. Bir benzerlik var mı; elbette olacak. Çünkü cumhuriyeti katleden bir olay var, benden yararlanmış olmasında garipsenecek ne var! Ancak tabi ki Yargıtay Başsavcısı derin hukuki bilgisi ve meslek tecrübesiyle bizlerden yararlanmaya ihtiyacı olmayan bir savcımız. Ancak biz de kendi topladığımız kanıtları, delilleri ona sunduk. Partinin yaptıkları bakımından değişik kaynakların derlediği delillerin benzer olması normaldir� dedi. İLHAN SELÇUK: GÖRÜRSÜN GÜNÜNÜ! Cumhuriyet Başyazarı İlhan Selçuk'un 24 Ocak 2008 tarihli yazızında, Başsavcı Yalçınkaya'ya yönelik şu ifadeler yer aldı: �Yargı gücünde devlet görevlisi bir savcı ille de görevini yapmak zorundadır. Savcı, kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük ya da dincilik yapan siyasal partiye dava açmasın. Görür gününü. Başsavcı, dava açması gerekiyorsa, dava açacaktır. Cumhurbaşkanımız dosyalı zanlı. Başbakanımız dosyalı zanlı. Bir de iktidar partimiz zanlı oldu mu, gel keyfim gel.� DOĞU PERİNÇEK:BEN KİTABIMDA YAZMIŞTIM Perinçek'in Başsavcı Yalçınkaya'ya verdiği 26 Mart 2007 tarihli dosyadaki şu ifadeler, Yalçınkaya'nın iddianemesine aynen girdi: 'Bu ülemanın işidir, ulema ne diyorsa o olur.' 'Bir tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye, millet isterse tabi ki gidecek...', 'Ben Müslümanım diyenin aynı zamanda laikim demesi mümkün değil.' 'Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in '21. yüzyıla girerken dünya ve Türkiye gündeminde İslam' konulu sempozyumda yaptığı konuşma...Dinçer'le ilgili tüm bilgiler.' '2004 yılı ekim ayında Tayyip Erdoğan desteğinde Saidi Nursi sempozyumu 25 Aralık 1925 tarili Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına dair kanuna ters düşmektedir.' AKTİFHABER
<< Önceki Haber Davanın perde arkasındaki 3 kişi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER