Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ege Denizi Çanakkale’nin 90 km açıklarında meydana gelen depremin 6,5 büyüklüğünde, 7 şiddetinde ve derinliğinin 11,21 km olduğunu açıkladı. Depreme en yakın yerleşimlerin Çanakkale’nin Gökçeada ilçesine bağlı Uğurlu (29,76 kilometre) olduğu kaydedildi. Söz konusu deprem sonrası büyüklükleri 3 ile 5,3 arasında değişen onlarca artçı şok yaşandığı aktarılan açıklamada, “Bu artçı şoklar arasında büyüklüğü 5,3 ve 4,4, merkez üssü Saros Körfezi yine büyüklüğü 4,6, merkez üssü Çanakkale Eceabat olan üç artçı depremin de yaşanmıştır.” ifadelerine yer verildi.
Uzmanlar, depremi böyle değerlendirdi
Prof. Dr. Nurcan Özel-Kandilli Rasathanesi Müdür Yardımcısı: Kuzey Anadolu fay hattının bulunduğu bölgenin tam üzerinde olmayabilir. Ama 140-150 kilometre uzunluğundaki o fayın ürettiği bir deprem olduğunu düşünüyorum. Bu, civarda bir aktivite artışı yapabilir ama büyük depremi tetiklemez. Olağanüstü bir durum olarak değerlendirmiyoruz. Artçılar devam ettiği için vatandaşların tedbirli olmalarını öneriyoruz. Bu, Kuzey Anadolu fay hattının kuzey koluna ilişkin değil, daha aşağıdan geçen bir fay. 6,5’lik bir depremin iki tane 5’lik artçısı gelmiş ise hemen depremden sonra kendi içinde münferit bir deprem olduğu ve kendi düzeni içinde çalışıp sönümleneceği enerjiyi bize gösteriyor.
İTÜ Ögretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz:Meydana gelen depremin derinliği 10 kilometre civarında. Bu depremin Akdeniz’de yaşanan depremle bir alakası yok. Ayrıca beklenen Marmara depremini de etkilemez. Marmara’da zaten olası bir deprem bekleniyor. Ancak artçı sarsıntılar gelebilir. Kuzey Anadolu fayında olası bir deprem potansiyeli var.
Prof. Dr. Mustafa Aktar (Deprem uzmanı): Bu deprem, İzmit kadar bir deprem değil. Yükleme açısından çok fazla bir etkisi olacağını düşünmemek lazım. Bu deprem katiyen Marmara’daki biriken enerjiyi boşaltmadı. Depremle Marmara’nın iki yanındaki enerji boşaldı. Marmara’da önemli bir deprem enerjisi kalmış oldu. Risk arttı. Ancak bu, Marmara depremini tetikler demek değil.
İTÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ahmet Ercan: 15 gün içinde artçı depremler görülebilir. Halkımızın endişelenmesine gerek yok. Beklenen İstanbul depreminin bu konuyla ilgisi yok. Onun daha zamanı var. İstanbul’da bir deprem olacak diye bir yaygara koparılmamalı. Bence Türkiye’nin gündemi Soma’dır.
İTÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Deprem 1912’de kırılan fayın batıdaki kesimlerinde oldu. Bu bizi korkutmaz. Küçük artçılar olabilir. Bazen çift deprem oluyor. Kesin diye bir şey yok. Ege Denizi’ne doğru ilerleyecek o çok belli. Bu yırtık batıya doğru ilerliyor. Silivri açıklarında, Kumburgaz fayına atılma yapmıyor. O İstanbul korkusunu tetikleyen bir olgu göstermiyor.
