Bölgede yaklaşık 500 kişilik kurtarma ekibi olmasına rağmen ocak içine aynı anda ancak 20 kişi inebiliyor. Dönüşümlü olarak ocak içinde oluşan göçükleri temizleyen ekipler, ocak yüksekliğinin aşağıya doğru inildikçe düştüğünü ifade ediyor.
Ocakta oluşan göçükler sebebiyle su tahliyesi düzenli şekilde sağlanamıyor. Maden içinde sık sık göçükler yaşanmasının temel sebebi ise duvar ve tavan tahkimatlarının yetersizliği. Normalde odun veya demirden oluşturulan tahkimatların sık aralıklara yerleştirilmesi gerekiyor. Ancak ocakta bu aralıklar 1-1,5 metreyi buluyor. Bu sebeple sık sık göçükler meydana geliyor. Haber ajanslarının madenin içinden çekip servis ettiği fotoğraflar, bu tabloyu net bir şekilde yansıtıyor. Tahkim için kullanılacak ahşapların kesilip biçilmesi bile baltalarla yapılıyor. Elde kürek, madenden toprak çıkartılıyor. İleri teknoloji imkanları ve sondaj çalışmaları, sonarla arama, maden haritalarıyla yer tespiti için uluslararası tecrübenin kullanılması söz konusu değil.
Şili’de 700 metre yerin altından 33 madencinin 69 gün sonra kurtarıldığı olayda, ülkenin imkanları adeta seferber edilmişti. Mahsur kalan işçilerin tespiti için onlarca sondaj yapıldı. Ardından petrol ve maden teknolojilerinin sağladığı tüm sondaj ve arama imkanları seferber edildi. Daha sonra madenciler, özel tek kişilik kapsüllerle yerin altından teker teker tahliye edildi. Maden kazalarında tecrübeli işçiler, Ermenek’te bu teknolojik imkanlar bir yana, mevcut madenci bilgilerinin bile kullanılmadığından dert yanıyor. AFAD ve benzeri kurumlardan gelen arama kurtarmacıların ağır maden müdahalesi yapması, göçük tahliyesi için madendeki raylı sistemin kullanılması gibi alternatifleri devreye alacak tecrübesi olmadığını anlatıyor.
Ocak içinde oluşan göçükler işi ciddi şekilde yavaşlatırken çalışmaların hızlı ilerlememesinin bir başka sebebi ise maden içindeki alanın dar olması. Galeri olarak adlandırılan kömür alanlarına giden ana hat, standartlardan çok daha küçük. Bazı yerlerde tavan yüksekliği 1,5 metreye kadar düşüyor. Arama kurtarma çalışmaları için yaklaşık 500 kişilik ekip bulunmasına rağmen içerideki dar alan sebebiyle çalışmalar 15 veya 20’şer kişilik gruplar halinde yapılabiliyor. Öte yandan ocak içine su akışının devam etmesi de çalışmaları aksatan bir diğer etken. Ayrıca Türkiye’nin farklı noktalarından su tahliyesi için getirilen bazı ekipmanlar, alan yetersizliği sebebiyle kullanılamadı. Boyutları ocak yüksekliğinden büyük olan su tahliye ekipmanları fiziki şartların uygunsuzluğu sebebiyle çalıştırılamıyor. 28 Ekim’de meydana gelen maden kazasında su tahliye çalışmaları kazadan 24 saat sonra başlatılmıştı. Kazanın ardından Türkiye’nin farklı noktalarından kurtarma ekipleri, su tahliyesinde kullanılacak ekipmanları ile beraber bölgeye geldi. Fakat ocağın elektrik sisteminin bu ekipmanları kullanmaya yetersiz oluşu çalışmaların başlamasını engelledi. Bölgeye jeneratör takviyesi yapılırken su tahliyesi genelde itfaiyenin ekipmanlarıyla yürütüldü.
Maden ocağında mahsur kalan işçileri kurtarmak için ocağın en dip noktasının bulunduğu bölgede Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ekipleri sondaj çalışması başlatmıştı. Çalışmanın madenin dip noktasına biriken balçığın temizlenmesi için yapıldığı öğrenilirken çalışmayla 172 metre derinliğe inilmesi planlanıyor. Çalışmalar önceki gün başlarken geçtiğimiz yıl aynı madende oluşan su baskınında da aynı bölgede bir sondaj vurularak içerideki suyun boşaltıldığı ifade ediliyor.
ZAMAN
