Seçim sonrası konuşulan başbakanlık tartışması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi, anayasal konumuyla ilgili tartışmaları alevlendirdi.

Seçim sonrası konuşulan başbakanlık tartışması

Muhalefet ve hukukçular, Anayasa’ya göre Erdoğan’ın milletvekilliği, parti genel başkanlığı ve başbakanlık sıfatlarının sona erdiğini belirtiyor. Başbakanlık’tan ayrılmaması durumunda hükümet işleriyle ilgili yapacağı her işlemin Anayasa’yı ihlal anlamına geleceğinin altını çiziyor.

Anayasa’nın 101. maddesinin son fıkrası “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.” hükmünü içeriyor. Buna göre Erdoğan’ın Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçları açıklamasıyla unvanları sona erecek. Anayasa’nın 109. maddesi de milletvekili olmayanların başbakan olamayacağını öngörüyor. Bu madde, “Erdoğan’ın başbakanlık yapması mümkün değil” görüşüne kaynaklık ediyor.

Ancak Erdoğan katıldığı bir televizyon programında, “Bizim 28 Ağustos’ta burada mazbata alınır. Mazbatadan sonra yemin, yeminle beraber iş biter. Orada milletvekilliği de, genel başkanlığı da düşer.” diyerek bu görüşlere karşı çıktı.

Tartışmalar üzerine Meclis Başkanı Cemil Çiçek, yaşanması muhtemel rejim krizinin önüne geçmek için çalışma başlattı. YSK, cumhurbaşkanlığı ve TBMM bürokratlarını toplayarak, çalışma yapılmasını istedi. Çalışmanın ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunulan dosyada, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile halefi Turgut Özal arasındaki duruma dikkat çekildi. Özal’ın 31 Ekim 1989 yılında cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, Evren 1 Kasım 1989’da Meclis’e bir yazı göndererek, Özal’ın başbakanlığının sona erdiğini belirtti. Evren, Özal’ın yerine hemen atama yaptı ve devir teslime kadar başbakanlığı sürdürmesinin önüne geçmişti. Rapora göre, son sözü Gül’ün söylemesi gerekiyor.

AKP kurmaylarından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Cumhurbaşkanı Gül’ün başbakanlık için vekaleten görevlendirme yapması gerektiğini kaydetmişti. Arınç, “Ben 15’i ile 28’i arasında başbakanlığa vekalet durumunun olması gerektiğini düşünüyorum. O arada kongre toplanır, genel başkan seçilirse, genel başkana başbakanlığı devretmek üzere de bir yetki alınabilir. Yani 28’inden önce olursa Sayın  Gül’ün başbakanlığa bir belirleme yapması lazım.” görüşünü dile getirmişti.

Kamalak: yapacağı işler kanunsuzdur


Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Erdoğan’ın dün itibariyle Başbakanlık görevinin sona erdiğini söyleyerek başbakan sıfatıyla yapacağı resmi işlemlerin yetki yönünden hukuksuz olacağı uyarısında bulundu. Anayasa uzmanı olan Kamalak, “Resmi sonuç bildirici sonuçtur, kurucu sonuç değildir. Kurucu sonuç milli iradedir, seçimin sonucudur. Nüfus cüzdanı olmasa da dünyaya gelmiştir.” dedi. Anayasa’nın “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisiyle ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer” hükmünün açık olduğunu belirten Kamalak,  Başbakan olabilmek için milletvekili olma şartı bulunduğunu hatırlattı. Ardından, “Parti genel başkanlığı, parti üyeliği sona erdi. Bundan sonra yapacağı işlemler yetki yönünden kanunsuz olur. Erdoğan’ın önüne bir takım kararnameler, yönetmelikler, tüzükler imza için gelecek. Bunlar idari yargıya taşındığında iptal olur, ülkede kaos meydana gelir.” tespitinde bulundu.

Balkon konuşmasında ‘toplumsal uzlaşma’ çağrısı


Tayyip Erdoğan, sonuçların belli olmasından sonra AKP Genel Merkezi’nde son kez balkon konuşmasını yaptı. İstanbul’dan aile fertleriyle birlikte gelen Erdoğan, 30 Mart akşamı olduğu gibi balkona da ailesiyle çıktı. Fakat sadece eşi Emine Erdoğan’la kalabalığı selamladı. Diğer aile fertleri bu sırada geride bekledi. Erdoğan, hem teşekkür hem de bir veda niteliğindeki konuşmasında muhalefet partilerine uzlaşma çağrısı yaptı. “Bütün kalbimle, bütün samimiyetimle söylüyorum ki milletimiz için de, 77 milyonun her bir ferdi için de bu seçimin mağlubu yoktur. Bize oy vermeyenler, bizi sevmeyenler bu seçimin mağlubu değildir. Bugün onlar da kazanmıştır. Şahsıma oy verenlerin değil, 77 milyonun cumhurbaşkanı olacağım.” dedi. Devamında ‘yeni bir toplumsal uzlaşma’ çağrısı yaparak, şöyle konuştu: “Gönülden ifade ediyorum, bugün yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte başlatalım diyorum. Eski tartışmaları, eski Türkiye’de bırakalım istiyorum. Gerilimleri, çatışma kültürünü, sanal sorunları eski Türkiye’de bırakalım istiyorum. Bugün kırgınlıkları unutma günüdür. Demokrasi bayramında küskünlükleri elimizin tersiyle itme günüdür. Zihnimizdeki bariyerlerden arınma, önyargılardan kurtulma, dayatılmış, öğretilmiş korkulardan sıyrılma günüdür. Yeni bir başlangıç yapma, yeni bir toplumsal uzlaşmanın kapılarını aralama günüdür.” Dün AKP Genel Merkezi’nde karmaşık duygular vardı. AA marifetiyle ilk sonuçların gelmesinin ardından Genel Merkez’de gülen yüzler, zaman ilerledikçe yerini asık suratlara bıraktı. Beklenti yüzde 55 ve üzeri olduğu için, bu sonuçlar kimseyi tatmin etmedi. Partide hem sevinç hem de hayal kırıklığı göze çarpıyordu. Binanın önünde ise coşku hakimdi. Zaman
<< Önceki Haber Seçim sonrası konuşulan başbakanlık tartışması Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER