Söz konusu çevreler Adli Tıp Üst Kurulu kararına, 'evet oyu veren üç uzman yeni atanmış' iddiasıyla gölge düşürmeye çalışıyor. İddialara tepki gösteren Adli Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurul Üyesi Doç. Dr. Serhat Gürpınar, yeni üyeler üzerinden tartışmaya girmenin yersiz olduğunu belirtti. Adli Tıp Kurumu çalışanlarının, uzun yıllar yoğun çalıştıktan sonra uzman olabildiklerine dikkat çeken Gürpınar, Fizik İhtisas Belge İnceleme Genel Kurulu'nda oyçokluğuyla alınan karara saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Gürpınar, "Evet yönünde oy kullananların üç ay önce atandıkları gerekçe gösterilip sonucun tartışmalı olduğu kanaatine varmak yanlış olur. Belgenin bilimselliği tartışılabilir, ancak bu alanda uzun yıllar çalıştıktan sonra buraya atanan çalışanlarla ilgili böyle bir sonuç çıkarmak yanlış olur. Tıp fakültesinden yeni mezun olan bir öğrenci atandığı hastanede işe başlayacağı ilk günde 'Sen daha dün mezun oldun, bu olduğunda yapacağın iş tartışmalı olur ya da bu işi yapamazsın' denilemeyeceği gibi Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu'na atanan uzmanlara da 'sen yeni atandın' gibisinden şeylerin söylenmesi doğru olmaz." İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, talep üzerine ıslak imzalı belgenin incelenmesi için Adli Tıp Üst Kurulu'na göndermişti. 5 Şubat 2010'da toplanan Kurul, 4'e karşı 7 oyla kirli eylem planındaki imzanın Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu sonucuna varmıştı.