TEPKİLER ÇIĞ GİBİ

HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'un 'hâkim kozmik arama yapamaz' iddiasını CMK'yı hazırlayan hukukçular çürüttü.

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ

Yüzbaşının gördüğü belgeyi hâkim neden göremesin? Emekli Askerî Hâkim Faik Tarımcıoğlu ise 125. maddenin, 367 fetvasını hatırlatan 'saçma bir görüş'le örtülmek istendiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast hazırlığı iddiasıyla başlatılan soruşturmayı engelleme çabaları giderek hız kazanıyor. HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'un 'devlet sırrına ilişkin belgelerin hakim tarafından incelenemeyeceğini' ileri sürmesinin ardından daha önce kozmik büroda yapılan aramanın yasal olduğunu açıklayan Genelkurmay, 24 saat sonra fikir değiştirdi. Genelkurmay Adli Müşavirliği, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, devlet sırrı gerekçesiyle aramanın durdurulması ve belgelerin imha edilmesini istedi. Son gelişmeleri şaşırtıcı bulan emekli Askerî Hâkim Faik Tarımcıoğlu, yüzbaşının baktığı bir belgeye hakimin neden bakamayacağını sordu ve ekledi: "Yüksek yargı mensubu biri nasıl böyle söyler? 125. madde, 367 fetvasını anımsatan, saçma bir kamuflaj görüşle örtülüyor." Ceza Muhakemesi Kanunu'nu (CMK) hazırlayan hukukçular ise Hakim Kadir Kayan'ın 125. maddeye dayanarak yaptığı aramanın hukuka uygun olduğu görüşünde birleşti. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökçen, "Savcılık, delillerin kaybolacağına dair, kuvvetli suç şüphelerinden hareketle CMK 125'e göre bu delillerin hakim tarafından toplanmasını talep etmiştir. Yapılan işlem hukuka uygundur." açıklamasını yaptı. Hakime 'gizli belge' olmaz Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast hazırlığı iddiasıyla başlatılan soruşturma sürerken, yargı sürecinin engellenmesine yönelik çabalar dikkat çekiyor. İlk önce cumhuriyet savcısının, soruşturma kapsamında Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda arama yapmasına Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK)'nun 125. maddesi gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Bunun üzerine 'kozmik oda'daki aramayı 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Kadir Kayan, bizzat kendisi yaptı. Şimdi de Hakim Kayan'ın çalışmaları "gizlilik ve devlet sırrı" iddiasıyla baltalanmak isteniyor. Bu konudaki ilk işaret HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'dan geldi. Ertosun, 30 Aralık'ta yaptığı yazılı açıklamada 'devlet sırrına ilişkin belgelerin soruşturma aşamasında hakim tarafından incelenemeyeceği'ni ileri sürdü. Bu açıklamadan sonra Genelkurmay Adli Müşavirliği harekete geçti. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 125'inci maddesi uyarınca yapılan aramalara 29 Aralık'ta 'tamamen yasal' diyen Genelkurmay, 24 saat sonra fikir değiştirdi. Genelkurmay Adli Müşavirliği, 30 Aralık gecesi Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, devlet sırrı gerekçesiyle kozmik odalarda yaptığı aramanın durdurulması ve belgelerin imha edilmesini istedi. Ancak hukukçular, 'devlet sırrı' hükmündeki gizli belgelerin hâkimler tarafından görülemeyeceği fikrine karşı çıkıyor. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökçen, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirtiyor. "Bir suç olgusuna ilişkin belgeler gizli olduğundan bahisle, mahkeme ve hakime karşı gizli tutulamayacaktır." diyen Gökçen, 125. maddeye göre delillerin sadece kovuşturma (dava) aşamasında incelenebileceği şeklindeki yorumun CMK'nın konseptine uygun olmadığına dikkat çekiyor: "Yeni kanuna göre, deliller soruşturma aşamasında toplanır, kovuşturma aşamasında ise değerlendirilir. Eğer, soruşturma aşamasında delili muhafaza altına almazsak kovuşturma aşamasında bu delil kaybolduğu takdirde hakime gösterecek bir delil bulamayız." İstanbul Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen ise, 125. maddenin sadece kovuşturmayı kapsayan bir aşama olmadığını, maddenin dahil olduğu koruma tedbirleri grubunun hem soruşturmayı hem kovuşturmayı kapsadığını belirtiyor. Arama ve el koyma sonucu delillerin toplanmasının soruşturma aşamasında yapıldığını vurgulayan Şen, şu görüşü dile getiriyor: "Kovuşturmada delil toplanmaz, delil değerlendirilir. Esas delillerin toplandığı aşama iddianamenin ve delillerin mahkemeye sunulacağı soruşturma aşamasıdır. 125. madde özellikle soruşturma aşamasında yapılan arama sonucunda devlet sırrı olduğu söylenen veya tahmin edilen bilgi ve belgelerin sadece o arama kararını veren veya başka yetkili hakim tarafından incelenmesi, suç konusuyla ilgili belgelerin kayıt altına alınması ve tutanakların soruşturma sırasında savcıya teslim edilmesidir. Aksi takdirde savcı nasıl dava açacak? Arama sırasında devlet sırrına rastlandığında arama kesilmez, hakim dahil olur sisteme, delilleri toplar, tutanağa kaydeder. Suç işlendiği iddiası varsa, bu iddiayla ilgili devlet sırrı mırrı dinlenmez. Eski köye yeni âdet getirilmesin." Faik Tarımcıoğlu (Emekli askerî savcı): Hakimin bakamadığına yüzbaşı neden baksın? Bir yüksek yargı organında görev almış biri nasıl böyle bir şey söyler? Hâkimin bakmadığı bir belgeye bir yüzbaşı neden baksın? Hakim devletin bir erki. Devletin kendisinin ürettiği bir belgeye devletin bir başka birimi ve üstelik kanundan yasadan doğan bir yetkiyle bakacak. 125. madde, 367 fetvasını anımsatan saçma bir kamuflaj görüşle örtülüyor. Mahkeme aşaması için bir dava zemini lazım. Dava da soruşturma süreciyle açılır. Yoksa dava nasıl açılacak? Bir soruşturma olacak, bir delil olacak, mahkeme de bu şüphenin araştırılması için bir karar verecek. Yoksa bu mantıkla hiçbir zaman dava açılamaz. Reşat Petek (Eski cumhuriyet başsavcısı): Deliller toplanmadan dava nasıl açılacak? CMK 250. madde kapsamında anayasal suçlarla ilgili soruşturmalar sürdürülürken, delillerin karartılmaması için her türlü tedbiri almak cumhuriyet savcısının görevidir. Özellikle bir darbe ya da suikast girişimi soruşturulurken bu konuda elbette birçok belgenin toplanıp değerlendirilmesi gerekiyor ki, sonuçta cumhuriyet savcısı dava açılıp açılmayacağına karar verebilsin. 'Mahkeme aşamasında ancak inceleme yapılabilir' diyorlar ama konunun mahkeme önüne gelebilmesi için cumhuriyet savcısının soruşturma aşamasında delil toplayıp dava açması gerekmektedir. Şu anda yürütülen soruşturma da bu açıdan CMK 125. ve 250. maddelerine uygundur. Ahmet Gündel (Ceza hukukçusu): Ertosun'un açıklaması yargıya baskı niteliğindedir Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı sürdürüyor. Soruşturmaya konu olan suçlar ise silahlı örgüt kurmak, Anayasa'yı ihlal ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs. Muvazzaf subaylar da olsa askerî olmayan bir alanda işlendiği iddia edilen bir suç var. Bu nedenle bu soruşturmanın sivil savcılığın sorumluluğunda bulunduğundan hiç kuşkumuz yok. Devlet sırlarının bulunduğu bir odanın aranması nedeniyle, CMK'nın 125. maddesi gereğince aramalara bir hakim de katılıyor. Bu tamamen yasalar çerçevesinde yapılan bir arama işlemidir. Hukukçular olarak bu konuda hemfikirdik. Ancak HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'un, bu aramanın yasal olmadığını ifade etmesi üzerine tartışmalar başladı. Ertosun'un böyle bir açıklama yapmaya yetkisi yoktur. Bu açıklaması da hâkim ve savcılara baskı niteliğinde olmuştur. Şevket Kazan (Eski Adalet Bakanı): Soruşturmada hakimler gizli belgeleri görür Duruşmalarda zaman zaman yargılamanın gizliliği kararı alınıyor. Yargının gizliliği kararı alınması kararını hâkimler veriyor. Böyle bir kararı hakimlerin vermesi gizli oturumda, gizli birtakım belgelerin veya hususların hakimler tarafından rahatlıkla araştırılabileceğini öngörüyor. Bu noktadan hareket edersek ve yargı gereği bir araştırma yapılıyorsa bu araştırmada elbette o gizli belgelerin hâkim tarafından görülmesinde bir sakınca yoktur. Devlet sırrı yasalarla tanımlanan bir şey değil ama gerek idare hukukunda gerekse askerî idare hukukunda 'gizli', 'çok gizli' damgasını taşıyan birtakım belgeler var. Bunların kimin tarafından görüleceği, kimin tarafından tetkik edilemeyeceği ilgili mevzuatta belirlenmiştir. O prensiplere uyulduğu takdirde bir sakınca söz konusu değildir. Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı): Hakimin yaptığı arama, biçim itibarıyla CMK'ya uygundur Soruşturması yapılan olayla bu araştırmanın bağlantısı olmalı. Bu Sayın Arınç'a karşı suikast iddiasıyla başlatılan soruşturma. O kapsamda Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı kozmik büroda inceleme yapıldı. Orada Türkiye'nin yurt savunmasıyla ilgili en gizli bilgileri bulunur. Orada bir araştırma, inceleme yapılmasını gerektiren bir durum söz konusu değildi bence. Ama mahkeme öyle karar verdi ve yapıldı. Yapılma biçimi itibarıyla CMK'ya uygundur. 125. maddeye baktığımız zaman, soruşturma aşamasında hâkim tarafından incelenebileceği ikinci fıkrada yer alıyor. Özel Kuvvetler'in bilgisayarlarını özel ekip inceleyecek Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki aramada dijital verilerin kopyalanması için özel bir ekip oluşturulduğu ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili ile kozmik odada arama yapan 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Kadir Kayan'a, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Adalet Bakanlığı ve Emniyet'ten bilişim konusunda uzman özel bir ekip üç koldan destek veriyor. Ekibin, incelenen 10 bilgisayar ile 'kozmik oda'daki dijital verilerin birebir kopyası olan "image"larını aldığı belirtiliyor. Devletin zirvesine dönük izleme ve suikast iddiaları üzerine başlatılan soruşturma derinleşerek sürüyor. Soruşturmayı yürüten özel yetkili Savcı Mustafa Bilgili'nin, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan aramada farklı kurumlarda görev yapan uzmanlardan oluşan özel bir ekip kurduğu öğrenildi. Mustafa Bilgili'nin bilirkişi olarak atadığı ekip, Hakim Kayan'a "Mühürlü evrak odası" olarak adlandırılan kozmik odadaki dijital verilerin kopyalarının alınmasında yardımcı olduğu bildirildi. Özel ekip içinde TÜBİTAK'tan görevli bir bilgisayar uzmanı, Adalet Bakanlığı'nda görevli yine bilişim konusunda uzman bir teknik hakim ile Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bilişim polislerinin yer aldığı kaydedildi. Özel ekibin, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan aramadaki 10 bilgisayarın birebir kopyası olan "İmage"ları ile Hakim Kadir Kayan'ın "Mühürlü evrak odası"ndaki dijital verilerinin "image"larının alınmasını sağladığı ifade ediliyor. Soruşturmada image'ları alınan bilgisayarların oluşturulan uzman ekip tarafından TÜBİTAK'ta da incelenebileceği gündeme geldi. Ancak bu konuda savcılığın kesin bir karar vermediği belirtiliyor. 'Mühürlü evrak odası'ndan elde edilen dijital verilerin ise Hakim Kadir Kayan tarafından soruşturmanın ilerleyen günlerinde incelemeye tabi tutulacağı vurgulanıyor. Bilgisayarlardan alınan image'ların Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde de incelenebileceği ileri sürülüyor. Bilgisayarların Genelkurmay'dan görevlendirilen subayların nezaretinde açılıp incelemenin yapılacağı da gelen bilgiler arasında. ZAMAN
<< Önceki Haber TEPKİLER ÇIĞ GİBİ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER