Yaptıkları yanlarına kar kaldı

1 Mayıs 1996'daki kutlamalar sırasında 3 kişinin ölümü, 33 güvenlik görevlisinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin dava sonuçlandı.

Yaptıkları yanlarına kar kaldı

Kadıköy'de 1 Mayıs 1996'daki kutlamalar sırasında 3 kişinin ölümü, 33 güvenlik görevlisinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara karıştıkları iddiasıyla yargılanan 63 sanıktan, Ankara'daki patlamada ölen Güven Akkuş'un da aralarında bulunduğu 47'sinin davazaman aşımı nedeniyle ortadan kalktı. Aynı davanın sanıklarından 13'ü, 4 yıl 2 ay ile 11 yıl 9 ay 20 gün arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılırken, ölen 2 sanığın davası düştü, ifadesi alınamayan 1 sanığın dosyası ise ayrıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 11 yıldır devam eden davanın tutuksuz yargılanan sanıklarından Mahmut Uçar ile bazı sanıkların avukatları katıldı. Duruşmada son savunmasını yapan Uçar, hakkındaki kamu davasının zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasını istedi. Sanıklardan Ufuk Tanbaş'ın avukatı Figen Erbek de müvekkilinin ''yasa dışı örgüte üye olmak'' suçundan cezalandırılmasını gerektirecek delil bulunmadığını savunarak, Tanbaş'ın beraatını talep etti. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklardan Şahin Ercan, Cevdet Bayır ve Tülay Sürmeli'yi ''silahla ateş ederek ve patlayıcı madde kullanarak genel güvenliği tehlikeye sokmak'', ''patlayıcı madde imal, ithal ve ihraç etmek'', ''mala zarar vermek'' ve ''yasa dışı örgüte üye olmak'' suçlarından 11 yıl 9 ay 20 gün hapisle cezalandırdı. Sanıklardan Mehdi Bilgiç, Serkan Yurtseven, Hülya İmak, Bülent Erdönmez, Nedim Özen, Mustafa Kemal Sarıcı ve Ufuk Tanbaş'ı da ''yasa dışı örgüte üye olmak'' suçundan 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Atiya Kozan, Yaşar Meran ve Nazike Kaya'ya da ''izinsiz gösteri yapmak'' suçundan 4 yıl 2'şer ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, Ayşe Yumli Yeter ve Ankara'da Anafartalar Çarşısı'ndaki patlamada ölen Güven Akkuş'un da aralarında bulunduğu 47 sanığın dosyasını ise 10 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu için ortadan kaldırdı. Yargılama sürecinde öldükleri için Metin Atıcı ve Ali Haydar Eren hakkındaki kamu davasını düşüren mahkeme heyeti, ifadesi alınamayan Nihat Çelik'in dosyasını ise ayırdı. -KANLI 1 MAYIS- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK tarafından 1 Mayıs 1996 tarihinde Kadıköy İskele Meydanı'nda düzenlenen miting ve sonrasında Narkotik Şube Müdürü'nün şoförü polis memuru Mehmet Faruk Ersoy'un öldüresiye dövülmesi, Başkomiser Ali Osman İnan'ın silahla yaralanması, ayrıca polis müdürlerinin de aralarında bulunduğu 31 güvenlik görevlisinin çeşitli şekillerde yaralanmasına yol açtıkları, Söğütlüçeşme Tren İstasyonu, Kadıköy PTT'si, THY bürosu, Haldun Taner Sahnesi, Et Balık Kurumu, ekip otoları, panzerler, belediye otobüsü, ambulans, özel araçlar, bankalar, otomobil galerileri, eczaneler, giyim mağazaları, döviz büroları, kafeler, büfeler, kuyumcular, fırınlar ve otellerden oluşan çeşitli iş yerlerinin tahrip edilmesi ve yağmalanması, kürsünün işgal edilmesi, MHP Kadıköy İlçe Teşkilatı binasının molotofkokteylleri ile tahrip edilmesi olaylarına karıştıkları öne sürülüyordu. İddianamede, yüzleri örgüt işaretli bezlerle örtülü, ellerinde örgüt bayrakları, sopa, demir çubuk, taş ve molotofkokteyller bulunan ve özel üniformalar giyerek yürüyüş yapan, polise ve iş yerlerine saldıran sanıkların, bu olaylar sırasında 200 milyar liranın üzerinde maddi zarara yol açtıkları kaydediliyordu. İddianamede, polislerin yaralandığı sırada silah sesleri duyulduğu ve Dursun Odabaş, Hasan Albayrak ile Levent Yalçın'ın öldüğü anlatılıyordu. AA
<< Önceki Haber Yaptıkları yanlarına kar kaldı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER