Türkiye tarihine geçecek 'ayı' davası

Erzurum'da iki kişiyi öldüren katil ayı, hukuk tartışmasına neden oldu. Ölenlerin yakınları PKK'yı örnek gösterdi, devlet 'Bizi ilgilendirmez' dedi. İşte ilginç davanın ayrıntısı:

Türkiye tarihine geçecek 'ayı' davası

253 bin liralık tazminat davası açan ölenlerin yakınları, PKK saldırısını örnek gösterirken, bakanlık avukatı ise "Vahşi hayvanın verdiği zarardan devlet sorumlu tutulamaz" dedi Erzurum'un İspir ilçesinde iki kişinin ölümüne neden olan ayı kış uykusuna yatarken; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'na açılan tazminat davası sıradışı bir hukuk tartışmasına dönüştü. İspir ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde, ağustos ayında, ayı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ömer Yılmaz ile Miyese Yılmaz'ın avukatı Sadullah Kara, yaklaşık 4 ay önce İçişleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhinde 253 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. Her iki bakanlık adına Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne savunmasını sunan Avukat Filiz Kars, "Zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulamamasından dolayı idarenin tazmin yükümlülüğü kalkar" ifadesini kullandı. Benzer konularda Mersin ve Trabzon İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararları örnek gösteren Hazine Avukatı Kars, Borçlar Kanunu'nun 62. Maddesi gereğince "Saldırı fiili bir insan davranışı olmalıdır. Saldırının kaynağı bir hayvan (ayı) olduğu takdirde; öldürmesi, tahrip edilmesi meşru savunmadan çok bir zaruret hali teşkil eder. Ancak saldırıda bulunan hayvan saldırı aracı olarak kullanılmaktaysa, ortada bir meşru savunma vardır. Doğada vahşi hayvanların verdikleri zarardan kimse sorumlu değildir" dedi. TEK TEK KONTROL OLAMAZ Doğada bir arının, yılanın, ayının veya bir başka zararlı hayvanın herhangi bir ürüne başka bir hayvana veya dava konusu olayda olduğu gibi bir insana zarar vermesi halinde izlenecek yolun belli olduğunu anlatan avukat Filiz Kars, savunmasını şöyle sürdürdü: "Örneğin bir arının veya bir yılanın sokması sonucu yaşamını kaybeden bir insandan dolayı kimin sorumlu tutulacağı evrensel hukuk kural ve kavramlarında açıktır. Doğadaki vahşi hayvanların verdikleri zarardan kimse sorumlu tutulamaz. Bakanlıkların, yaban hayvanlarının ve bunların yaşam alanlarını korumayla ilgili görevleri vardır. Ancak, doğal ortamda yaşayan bütün hayvanları özellikle yaban hayvanlarını tek tek kontrol altında tutmanın ve herhangi bir kuruma böyle bir sorumluluk vermenin imkânı yoktur. Meydana gelen zarar ile bakanlıkların eylem ve işlemleri arasında nedensellik bağının bulunmadığı açıktır." Ölen Ömer Yılmaz ile Miyese Yılmaz'ın yakınlarının avukatı Sadullah Kara ise, terör örgütü PKK'nın yaptığı katliamlarda öldürülenlere tazminat ödendiğine dikkat çekerek, "Bu konuda idare mahkemelerinde açılmış ve kabul edilmiş binlerce dosya mevcuttur. Bu, doğru ve sosyal devlet olmanın bir gereğidir. Nasıl ki yapılan saldırılarda ölenlerin PKK ile özel husumeti yoksa bizim olayımızda da devletin korumaya aldığı ayılarla müvekkillerimin murislerinin bir husumeti bulunmamaktadır" dedi. Avukat Kara, hukuksal gerekçelerini şöyle sıraladı: "Vahşi hayvanlar birçok ülkede çevreye ve insanlara zarar vermemeleri için etrafları korumalı çitlerle çevrilmiş ve gerekli diğer tedbirler de alınmıştır. Vahşi hayvanlardan insanları koruyan tedbirleri almayan ve bu hayvanların vurulmasına yasak koyan davalı idareler müvekkillerimin murisinin (miras bırakanın) ölümünden sorumludurlar." PENÇELERİYLE ÖLDÜRMÜŞTÜ İspir'e 25 kilometre uzaklıktaki Yeşilyurt köyünde, 31 Ağustos'ta dut toplayan 54 yaşındaki İspir Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Yılmaz (fotoğraftaki), aniden karşısına çıkan ayının pençe darbeleri sonucu öldü. Aynı gün, kısa süre sonra 500 metre ötedeki Koptur Mevkisi'nde 4 çocuk annesi 60 yaşındaki Miyese Yılmaz da ayı saldırısı sonucu öldü. Olay sonrası katil ayı için arama emri çıkarılmış, uzman ekiplerin tüm çabalarına karşın, kayıplara karışan ayı bulunamamıştı.
<< Önceki Haber Türkiye tarihine geçecek 'ayı' davası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER