İtfaiye erlerine öfke kontrolü eğitimi


Sivas Belediyesi'nde görev yapan itfaiye erlerine stresle başa çıkma yolları ve öfke kontrolü eğitimi verildi.

Psikolog Begüm Çayır tarafından verilen seminerde stresin tanımı, stres kavramlarının özellikleri, etkileri, çeşitleri, belirtileri, yaratıcı faktörleri, stres yönetimi, başa çıkma yolları, öfkenin tanımı, afet durumunda insanların tepkisi ve öfkeli insanlar karşısında nasıl davranılması gerektiği anlatıldı. Sivas Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen ve 3 gün süren eğitim seminerlerinde itfaiye erlerine hangi durumlarda strese girdikleri de soruldu.

Ülke genelinde buna benzer anketlerin yapıldığını vurgulayan Psikolog Çayır, sıkıntılı ve kötü olaylar, trafik, sevilen birinin hastalığı, iş yükü, aile sorumlulukları, ağlama isteği, gürültü, emeklilik, ekonomik zorluklar, yağmurlu havalar, uykusuzluk, boğazda bir yumru hissi, iştahsızlık, baskılar, dedikoducular, inatçı insanlar, zaman baskısı ve huzursuzluğun strese neden olduğunu vurguladı.

STRES HANGİ DURUMLARDA ORTAYA ÇIKAR?

Stresin bazı durumlarda olumlu olabileceğini belirten Psikolog Begüm Çayır, şöyle devam etti: "Stresin insanı, yenileri aramak, çalışmak, yeni işler meydana getirme konusunda harekete geçirdiği bilinmektedir. Bu anlamıyla stresler bireyi ileriye götürücüdür ve olumlu da olabilir. Stresin fiziksel belirtilerini ise şöyle sıralayabiliriz: Baş ağrısı, düzensiz uyku, sırt ağrıları, çene kasılması veya diş gıcırdatması, deri döküntüsü, kas ağrıları, mide ağrıları, yüksek tansiyon veya kalp krizleri, aşırı terleme, iştahta değişiklik, yorgunluk veya enerji kaybı, kazalarda artış.
Zihinsel olarak ise bireyde özgüven eksikliği, unutkanlık, karamsar düşünce, zihnin sürekli bir şeylerle dolu olması, sürekli hayal kurmak ve dikkatin toplanamaması görülebilir. Stresin duygusal belirtileri ise şöyle sıralanıyor; endişe ya da sıkıntı hissetme, korku duyma ya da çabuk ürkme, kendinizi değersiz, yetersiz, güvensiz ya da terk edilmiş hissetme, alınganlaşma ya da sinirli olma, çabuk unutma. Ayrıca stresin sosyal ve tıbbi belirtileri de vardır. Stresle başa çıkmanın ilk adımı stresli hissetmemize neden olan durumların ve stres altında iken hissettiklerimizin farkına varmak en çok ama çok önemlidir."

"YANGIN VE BÖLGELERİNE DİKKAT"

İkinci ve önemli adımlardan bir tanesinin de zaman yönetimi olduğunu anlatan Çayır, şunları söyledi: " Zamanı kendi yaşantımıza göre yönetmek, stresi biraz olsun hafifletmenize yardım sağlayacaktır. Gülümsemeyi de hiçbir zaman ihmal etmeyin. Afet bölgesindeki bir insanın hayatındaki güvenlik ve rahatlık duygusu sarsılmıştır. Yaşamları ciddi anlamda değişmiştir. Siz onların öfkelerinin altındaki bu nedenleri ne kadar iyi anlarsanız duruma o kadar iyi hâkim olabilirsiniz. Afeti yaşamış bir kişinin yakınlarını, evini, eşyasını kaybetmiş olabilir. Yiyeceği ya da parası olmayabilir. Kendini güvencede hissetmiyor olabilir. Yakınlarının durumlarından endişe ediyor veya onların sorumluluğu altında ezilmiş olabilir. Yanlış bilgilendirilmiş olabilir. Diğer kişiler tarafından kendisine saygısızca ya da haksız biçimde muamele edilmiş olabilir. İşsiz kalmış olabilir. Kendisini kimsenin anlamadığını düşünüyor olabilir. Kendisine ayrımcılık yapıldığını, başkalarına iltimas geçildiğini düşünüyor olabilir. Eğer yeterince yüksek sesle, bağırarak ve talep kâr biçimde konuşursa istediklerini elde edeceğine inanıyor olabilir. Sizin bu konuda yeterince bilgi sahibi olduğunuza inanmıyor olabilir. Verilen sözler tutulmamış veya tutulamamış olabilir. Çevresinde çıkarılan asılsız söylentilerden etkilenmiş olabilir. İşte bu gibi durumlarda sakin kalmaya ve soğukkanlı olmaya çalışın. Onlar stresli ve heyecanlıyken sizin soğukkanlı davranarak destek olmanız gerekmektedir. Derin bir nefes alın ve 10'a kadar sayın. Bir yandan da kendi kendinize; bu söyledikleri, kişisel olarak benimle ilgili değil. Sakin kalabilirim. Buna hem gücüm hem de yeteneğim var. Onun bu öfkesine öfke ile karşılık vermeyeceğim şeklinde telkinlerde bulunun. Dikkatinizi karşınızdakinin söylediklerine verin. Anlatacaklarını bitirmesine izin verin, sözünü bölmeyin. Duygularına saygı gösterin. Onun kendisini dinlediğinize ve anladığınıza inandırın. Herhangi bir öneri verme konusunda çok dikkatli olun. Gerçek sorunu anlamaya çabalayın. Gerekirse ek sorular sorarak açmaya çalışın. Dikkatinizi karşınızdaki kişinin sözünün ettiği sorun ve o sorunun çözümü üzerinde yoğunlaştırın. Kendisine bir parça da olsa, destek verebileceğinizden, yön gösterebileceğinizden emin olun. Küçük de olsa, az da olsa yardımcı olun ki size yapmış olduğu başvurunun boşa gitmediği duygusuna kapılsın. Teselli edici, acıdığınızı gösteren ya da sorununu hafife aldığınızı düşündürecek sözlerden kaçının. Karşınızdakini anlamak için ilgiyle ve ciddi bir şekilde dinleyin."

Psikolog Çayır, eğitim seminerine Hz. Mevlana'nın şu sözü ile son verdi: "Kardeşim sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünür gülistan olursun. Diken düşünür dikenlik olursun." CİHAN
<< Önceki Haber İtfaiye erlerine öfke kontrolü eğitimi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER