Kızılay'ın ulusal kan stoku kritik seviyenin altına düştü

Türk Kızılay 6 Nisan’da ulusal kan stokunun asgari seviyenin altına düştüğünü duyurdu ve vatandaşları kan bağışı yapmaya çağırdı. Kan tedarikinde ciddi sorunların yaşandığını söyleyen sağlık profesyonelleri, Sağlık Bakanlığı'nın devreye girmesi gerektiğini söylüyor.

SHABER3.COM

Türkiye’de ulusal güvenli kan temininden sorumlu tek kuruluş olan Kızılay, kan bekleyen hastaların mağdur olmaması için herkesi kan bağışı yapmaya davet etti.

Kızılay, kan stokunun kritik seviyeye gelmesinin sebeplerini şöyle açıklıyor:

Her yıl Ramazan ayında yaşanan kan bağışlarındaki düşüş,
Afet illerimizde kan bağışı alınamaması ancak ihtiyacın sürmesi,
Tüm hastanelerde kan ihtiyacının artması sonucu kan stoklarının azalması.

BBC Türkçe’ye konuşan sağlık profesyonellerine göre, Türkiye’de her yıl Ramazan ayında kan bağışları azalsa da ulusal kan stoku hiç bu seviyelere gerilememişti.

6 Şubat depremlerinde çadır ve kumanya satmak gibi pek çok uygulamasıyla eleştirilen Kızılay, bu kez de asli görevi olan kan bağışı ve teminindeki sorunlar sebebiyle eleştiriliyor.

Kan tedariki ile yetkilendirilmiş başka bir kuruluş olmadığı düşünüldüğünde, Kızılay’daki stoklarının asgari seviyenin altına düşmesi, ciddi risklere işaret ediyor.

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, “Kimse holdingleşerek ticari işlere giren bir kuruma kanını vermek istemez. İnsanlar bağış yapmaktan kaçınıyor” diyor.

Kan tedariki sadece Kızılay’ın yetkisinde
Türkiye’de toplu bağış yoluyla güvenli kan temini sağlama yetkisi ve yükümlülüğü sadece Kızılay’da bulunuyor. Nitekim hastalara kan sağlamak, Kızılay’ın asli görevleri arasında yer alıyor.

Çoğu büyük kamu hastanesi “kan bankası” ismi verilen birimlerde kendi kan stoklarını tutuyor ancak ek ihtiyaç halinde yine Kızılay’a başvuruyor. Dolayısıyla ülkedeki kan ihtiyacının hemen hepsi, Kızılay’ın topladığı kan bağışları ile karşılanıyor.

Kızılay kan satıyor mu?
Kamuoyunda tartışılanın aksine Kızılay, kan bağışları karşılığında herhangi bir maddi kazanç sağlamıyor.

Kızılay bağışlanan kanları laboratuvar testlerinden geçirip üç farklı bileşene ayırıyor ve ihtiyaç duyulan hastanelere ulaştırıyor.

2005 yılında Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokolden beri Kızılay’ın laboratuvar, kan torbası, lojistik, personel giderlerini vb. işletme giderleri ise SGK tarafından karşılanıyor.

Kızılay ihtiyaç duyulan kanı kişilere değil, doğrudan hastanelere veriyor. Kızılay’ın kan temin ettiği hastaneler ise kan tedarikindeki hizmet bedelini SGK’dan alıp Kızılay’a aktarıyor.

Kızılay resmi açıklamasında, “Kesinlikle hasta ile para ilişkisine girilmez. Hastadan kan parası isteyen özel hastaneler mutlaka il sağlık müdürlüklerine şikayet edilmelidir” diyor.

Kızılay'ın eski yönetim kurulu üyesi Sabahattin Tezdiğ, “Kızılay kanı sadece insanların bağışlarıyla elde eder. Tek yöntem bağışla almak olduğu için, bu kuruma duyulan güven her şeyden önemlidir” diyor.


Hastanelerde durum ne?
BBC Türkçe’ye konuşan sağlıkçılar, her yıl Ramazan ayında kan bağışlarının azaldığını ancak hiç bugünkü kadar kritik seviyeye düşmediğini söylüyor.

Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten, bazı ameliyatların kan olmadığı için yapılamadığını söylüyor.

Dönemsel olarak kan stoklarının azalabildiğini ancak hiç böyle bir dönemin yaşanmadığını söyleyen Ökten, kan ve kan ürünlerinde “ciddi sıkıntı” olduğunu aktarıyor:

“Ameliyatların bazılarını erteliyoruz, bazılarında kan bankası zorlukla kan bulmaya çalışıyor; çok ciddi güçlük yaşanıyor. Stoklar hiç bu kadar azalmamıştı.”

“Ben yıllardır cerrahım, hiç bu kadar kan sıkıntısı yaşanan ve bu sebeple ameliyatların ertelendiği başka bir dönem hatırlamıyorum.”

Ökten, deprem sebebiyle çok fazla kan ihtiyacı olduğunu ancak Kızılay’ın bunları yerine koyamadığını söyleyerek, “Deprem sürecinde Kızılay’ın yarattığı güvensizlik ortamı sebebiyle kan bağışları azaldı” diyor.

“Hastalar kendi çabalarıyla kan buluyor”
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya da depremden beri Kızılay’a kan bağışlarında ciddi bir azalma olduğunu aktarıyor.

“İnsanlar ameliyat için kaygılanırken şimdi bir de kan bulma telaşına giriyor; rica minnet ile çevresinden bir şekilde kan bulmaya çalışıyor” diyor Yalçınkaya.

Yalçınkaya, kan bulabilmek için sendikadan yardım isteyen ve sendika aracılığıyla daha fazla kişiye ulaşmaya çalışan hasta sayısında ciddi bir artış olduğunu söylüyor:

“İnsanlar şu an, normalde rahatça bulunabilecek bir kan grubuna bile ulaşamıyor. Eskiden bize sadece ender bulunan kan gruplarına ilişkin talepler gelirdi. Şimdi her kan grubuna yönelik ihtiyaçla bize başvuruyorlar, kan ihtiyacını üyelerimize duyurmamızı istiyorlar.”

Yalçınkaya, “Hastalar şu an kendi çabalarıyla kan buluyor. Çevresindeki eş dost ya da kurumlardan yardım istiyor” diyor:

“Eskiden akrabalık ve sosyal ilişkiler daha genişti, çok daha kolay kan bulunabiliyordu. Artık giderek daralaN sosyal ilişkiler sebebiyle kendi sosyal çevresinden kan bulmak da zor oluyor.”
<< Önceki Haber Kızılay'ın ulusal kan stoku kritik seviyenin altına düştü Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER