Atatürk'ün küçük yaşta ölen üç kardeşi

Atatürk hakkında neler biliyoruz? Pek çok şey... Ama onunla ilgili bilmediğimiz o kadar çok şey var ki... Engin Ardıç "Atatürk’ün bir üvey babası ve üvey kardeşleri olduğunu yazdığım zaman kıyametler kopmuştu..." diyor ve ekliyor:

Atatürk'ün küçük yaşta ölen üç kardeşi

Makbule Atatürk Atatürk’ün bir üvey babası ve üvey kardeşleri olduğunu yazdığım zaman kıyametler kopmuştu... Tepkiler küfür düzeyinde kaldılar (yaşlı bir kurt bana “sapık” dedi), kimse başka hiçbir şey yapamadı, çünkü yazdığım gerçekti. Bu son derece basit, önemsiz, sıradan gerçek, Atatürk’ü “gökten inmiş bir uzaylı” gibi görmek ve göstermek isteyenleri çok sıkıntıya sokuyordu... Dahasını da söyleyeyim... Atatürk’ün, çok küçük yaşta ölmüş üç kardeşi, üç öz kardeşi daha vardır: Bir ablası, Fatma, iki de ağabeyi, Ömer ve Ahmet!... Fatma veremden, diğerleri su çiçeğinden ölmüşler. Tepkiler hem “putlaştırma” gerçeğini doğruladılar, hem de “yüzde 46.6 olayını” açıkladılar. Atatürkçü geçinen bazı ahmaklar bu kafada gittikleri sürece, o yüzde var ya o yüzde... Seksene de çıkar. Bugünlerde bir Latife Hanım tartışmasıdır gidiyor, aykırı adamım ya, benim de aklıma hanımlardan Makbule Hanım geldi. Hani şu, Atatürk’ün, çocukluğunda çiftlikte birlikte kargaları kovaladığı kızkardeşi... Atatürk’ten altı yaş küçük. Makbule Hanım, tarihten silinmek, unutturulmak istenmiş bir hanımdır. (Dan Brown okuyucuları, Mecdelli Meryem’i hatırlayınız!) Çünkü Büyük Kurtarıcı’nın “sıradan ölümlüler gibi bir kızkardeşinin olması” fikri, faşistleri rahatsız ediyordu... Üstelik Makbule Hanım, 1930 yılında ağabeyinin, kimine göre emirleri, kimine göre telkinleri sonucu Serbest Fırka’ya girmişti, bu da ayrı bir rahatsızlık nedeniydi... Makbule Hanım, 1934 yılında “Atadan” soyadını aldı. Akla yakın ve doğal olan, onun da Atatürk soyadını alması değil miydi? Kızkardeşiydi yahu, öz be öz, ana bir baba bir kızkardeşi! Fakat hayır, hiçkimse, öz kızkardeşi bile onunla aynı soyadını alamazdı, onun yüceliğine ortak olamazdı... Peki, Atatürk Latife Hanım’dan soyadı kanunundan dokuz yıl önce boşanmamış olsaydı, Atatürk’ü kıskıvrak çembere almış, onun adına olmadık dümenleri çeviren faşistler ne halt edeceklerdi? Aynı gerekçeyle, Atatürk’ün nikâhlı eşine de “aynı olmayan ama çağrıştıran bir soyadı” mı uyduracaklardı? “Atanınki” falan gibi?... Ya da, Latife Uşaklıgil Ataeş... Latife Uşşakizade Atayarısı... 1934 yılında Zübeyde Hanım hayatta olsaydı ona ne diyeceklerdi, “Ataana” falan mı? Ayrıca Makbule Hanım niçin “Atadan” oluyormuş? Soyadının, ille değişik olması gerekiyorsa, “Alirızadan” olması daha akla yakın değil midir? Neyse ki hemen ertesi yıl Makbule Hanım, Mecdi Boysan’la evlendi ve Makbule Boysan oldu, konu kapanıverdi. Benim aklıma takılan bir başka mesele daha var... Atatürk’ün Latife Hanım’dan bir oğlu olsaydı, Recep Peker ve İsmet İnönü, Türk faşizminin bu iki mümtaz şahsiyeti ne yapacaklardı? Atatürk’ün muhayyel oğluna Ahmet, Mehmet gibi bir isim yakıştıramıyorum. Ben olsam “Bozkurt” koyardım. Bozkurt Atatürk! Ama olamazdı değil mi, kızkardeşi taşıyamadığı gibi, Atatürk’ün öz oğlu da bu soyadına layık görülemezdi. Sonra, neme lazım, “hanedanlık manedanlık” çıkardı. (Ama Erdal İnönü, İsmet İnönü “postuna” geçebiliyor, orada bir sakınca yok.) O zaman... Atasoy mesela!... Mustafa Kemal Atatürk’ün oğlu Ertürk Bozkurt Atasoy! Eh, soyadı “kanunla verilirse” böyle olur. 1934 yılında birbirine dargın olan kardeşlerin de apayrı soyadları “aldıkları” görülmemiş midir? Rahmetli büyükbabam Ergün soyadını istemiş, nüfus memuru “o alındı” deyince sinirlenmiş, “peki o zaman sırada ne varsa ver gitsin” demiş, sırada da Ardıç varmış... Büyükbabam nüfus dairesine belki de bir saat önce gitmiş olsa, bu yazıyı Engin Ergün imzasıyla okuyacaktınız! Yani bendeniz öyle “Ardıçîzadelerden” falan değilim. Ayrıca ne yapayım, büyük yazarlar hükümetle cumhurbaşkanıyla uğraşıyorlar, bendeniz küçük yazar olduğum için kafamı buna benzer konulara takıyorum. ENGİN ARDIÇ/AKŞAM
<< Önceki Haber Atatürk'ün küçük yaşta ölen üç kardeşi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER