CHP Genel Merkez'ine 'AÇILIM' baskısı

CHP'nin Doğu ve Güneydoğu teşkilatlarında görevli yöneticilerinin bir süredir üzerinde çalıştığı 'Kürt sorununun çözümü' başlıklı taslak rapor tamamlandı.

CHP Genel Merkez'ine 'AÇILIM' baskısı

Genel Merkez'e gönderilen raporda, Anayasa'nın değiştirilmesi, okullarda seçmeli Kürtçe derslerinin olması, genel affın gündeme gelmesi, değiştirilen köy isimlerinin iadesi ve güvenlik harcamalarının toplumsal kalkınmaya aktarılması gibi talepler dile getirildi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer, bölge yöneticileri tarafından kaleme alınan taslağın varlığını doğruladı, ancak henüz parti yönetimi tarafından değerlendirmeye alınmadığını söyledi. Kürt sorununa yönelik önemli tespitlere yer verilen 34 sayfalık raporda, 1989'daki Kürt raporu ile 1992'de hazırlanan SHP-CHP Birleşme Kurultayı ve Parti Meclisi kararlarına da atıfta bulunuluyor. CHP'nin, sorunun çözümü için tarihsel rolünü oynaması gerektiği vurgulanıyor. Çözüm için öncelikle operasyonların durdurulması tavsiye ediliyor. PKK'nın silahlı güçlerini sınır dışına çıkarmasına imkân verilmesinin ardından da genel bir affın gündeme getirilmesi isteniyor. Meselenin sadece ekonomik kalkınma sorunu olmadığına işaret edilen taslak raporda, sorunun toplumsal, kültürel, etnik kimlik, tarihsel ve duygusal yönlerine dikkat çekiliyor. "Irkçı-şoven yaklaşımlardan ve geri milliyetçilikten arınarak, ülkenin en önemli bu sorununun çözümüne yapıcı katkıda bulunmak, herkesin olduğu kadar CHP'nin de görevidir." deniliyor. Türk toplumunda var olan 'bölünme endişesinin' de giderilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Demokratik açılım sürecine mesafeli yaklaşan CHP'de, oluşan fırsatın değerlendirilmesi yönündeki parti içi baskılar devam ediyor. Son olarak CHP'nin yerel yöneticileri tarafından bir taslak rapor hazırlandı. Kürt sorununa yönelik önemli tespitlere yer verilen 34 sayfalık raporda, çözüm için ortaya konulması istenen projelere de yer verildi. Taslak raporun giriş bölümünde, sorunun sadece ekonomik kalkınma sorunu olmadığına işaret edilirken, toplumsal, kültürel, etnik kimlik, tarihsel ve duygusal yönlere dikkat çekildi. CHP'nin bu konuda 'yol gösterici vasfına' ihtiyaç olduğu kaydedildi. CHP'li bölge yöneticilerinin hazırladığı metinde, Türk toplumunda var olan 'bölünme endişesinin' de giderilmesi gerektiği kaydedildi ve şu görüşlere yer verildi: "Bölünme sendromu zayıflatılmadan, atılacak adımlar konusunda Türk toplumunun kuşkuları giderilmeden, duyarlılıkları ve tepkileri ve korkuları dikkate alınmadan, Kürt sorununun çözümünde mesafe almak mümkün değildir. Bu noktada CHP, temsil ettiği geniş kitleler nezdinde üstüne düşen tarihî sorumluluğu akılcı bir yolla yerine getirmelidir." kürt meselesinin Çözümü için 'yeni anayasa' talebi Taslak raporda, Kürt sorununun çözümü için ortaya konulması istenen projelerden bazıları şu şekilde sıralandı: 'Özgür birey, çoğulcu ve örgütlü toplum, demokratik devlet' ilke sini temel alan yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. SiyasÎ Partiler Yasası değiştirilerek parti faaliyetlerinde Kürtçenin de kullanılabilmesine olanak sağlanmalıdır. Devletin üniter yapısına bağlı kalınarak yerel yönetimlerin yetkileri artırılmalıdır. Köy koruculuğu sistemine ve çeteleşmeye yol açan güvenlik önlemlerine son verilmelidir. Yargı bağımsızlığı ilkesine özel bir önem verilmeli ve suça bulaşan kamu görevlisi de olsa adil bir biçimde yargılanması sağlanarak halkın devletin adaletine güvenmesi sağlanmalıdır. Yurttaşların anadili üzerinde bulunan yasaklar bütünüyle ortadan kaldırılarak her yurttaşın kendi anadilinde iletişimde bulunması, yayın yapması ve bunun yanı sıra anadilini öğrenmesi ve öğretebilmesi anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Yurttaşların anadilini öğrenmesi için seçmeli Kürtçe dersi konulması, ayrıştırmayı artırıcı bir uygulama olarak görülmemelidir. Değiştirilen köy ve kasaba isimleri kurulacak bir bilimsel kurul tarafından incelenerek köylerin ve kasabaların özgün isimleri o köylerin aynı zamanda resmî isimleri haline getirilmelidir. Türkiye sınırları içinde yer alan tüm silahlı güçlerin tasfiyesi ya da geri çekilmesi sağlanmalı ve bununla eşzamanlı olarak barışı güçlendirmeye yönelik çatışmasız bir ortam sağlanması için bölgedeki olağanüstü önlemler ve operasyonlara ara verilmelidir. Bunun ardından silahsızlanmanın sağlanması için bir genel af çıkarılması önemli sonuçlar verecektir. Bölgeler arası otobanlar (Diyarbakır-Erbil gibi) yapılmalı ve serbest bölgeler aracılığıyla hem ticari hem de sosyal ilişkiler canlandırılmalıdır. Ve yine Kuzey Irak'taki Kürt Yönetimi (KDP ve KYP partileri) ile ilişkilerin geliştirilmesi Türkiye'ye kalıcı yararlar sağlayacaktır. 30 yıllık baskı, şiddet ve terör ortamından etkilenmiş olan bölgede beş yıllık özel bir planlama içinde işsizlere 500 TL kadar bir maaş ödenmesi restorasyon sürecini ve yaraların sarılarak tahribatın bir nebze olsun giderilmesinde önemli katkı sağlayacaktır. ZAMAN
<< Önceki Haber CHP Genel Merkez'ine 'AÇILIM' baskısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER