Cemil Çiçek'ten anayasa yorumu

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemi Çiçek, 1982 Anayasası'nın artık Türkiye'ye yetersiz kaldığını söyledi. Çiçek, "Bu ayakkabı sıkmaya başladı. Bu elbise bize dar geliyor" dedi.

Cemil Çiçek'ten anayasa yorumu

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından düzenlenen 'Demokratikleşme Programı Yeni Anayasa Sürecini İzleme Çalışması' başlıklı panelinde konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa sürecini anlattı. Çiçek, Türkiye'de anayasa sorunu ve bundan kaynaklanan diğer sorunların bulunduğunu belirtti. Yeni anayasa yapım sürecine destek veren her toplantıyı şahsen ve komisyon olarak önemsediklerinin altını çizen Çiçek, "Sürece kim katkı verecekse onların fikrilerini dinlemenin bizim işimizi kolaylaştıracağını düşünüyoruz. Bazen 15 dakikalık bir mesaj için tam günümüzü harcadığımız oluyor, helal olsun. Bu süreç iyi izlenmeli ki biz işimi kolay yapalım. Toplumun tüm kesimlerinin bu süreci izlemesinde sayısız fayda vardır. Bu izlemede medyamızda da önemli bir görev ve sorumluluk bulunuyor. İlk toplantımızı medya temsilcileriyle yaptık. Medya olmadan bu konuyu topluma mal etmek mümkün değildir" diye konuştu. Türkiye'de tartışılan birçok konu olduğunu aktaran Meclis Başkanı Çiçek, şöyle konuştu: "Ülkemizin, içinden ve dışından kaynaklanan birçok sorun var. Bununla birlikte anayasa sorunu var. Bu anayasa, sorun çıkarma potansiyeli çok yüksek olan bir anayasadır. Geriye yönelik meclis kayıtlarına baktığımızda, ana muhalefet partisi 1993 yılında diyor ki 'Mevcut anayasa demokratik yollarla değişmedikçe ülkede rejim bunalımı çıkar.' Bu ifadeler isabetli tespitlerdir. Türkiye her sabah yeni bir anayasal sorunla varlığını sürdüremez. Yeni baştan ele alınması gerekir. Toplumda genel bir mutabakat var. Herkes bu anayasadan şikâyetçi ve yeni bir anayasaya vurgu yapılıyor." "BU ELBİSE TÜRKYE'YE DAR GELİYOR" "Bu ayakkabı ayağı sıkmaya başladı, bu elbise bize dar geliyor." diyen Çiçek, siyasilerin genellikle istikrara vurgu yaptığını anlattı. Ülkede bir partinin tek başına iktidar olsa dahi en temel yasada değişiklik yapıldığında hukuk istikrarı olmayacağını kaydeden Çiçek, "İnsanlar hayatlarını, kararlarını yasalara göre tanzim eder. Bir sene sonra yasa değişiyor ve verdiğiniz kararları da tekrar gözden geçirmek gerekiyor" dedi. Türkiye'de yasama, yürütme ve yargı arasında alanına en fazla müdahale eden kısımın yasama olduğunu açıklayan Çiçek, "Anayasada ne olması gerekiyor ya da ne olmaması gerekiyor. Bunların ele alınması lazımdır. 12 Haziran seçimleri sonrasında mecliste grubu bulunan siyasi partiler 5 konuda anlaştı. Bunların ilki yeni bir anayasadır. Herkes 'yeni bir anayasa borcumuzdur' dedi. O zaman millet bunu iyi takip etsin. İkinci konu ise 'Bu meclis yeni bir anayasa yapar.' denmesi oldu. Üçüncü olarak yeni anayasa meclisteki temsil oranına bakılmaksızın uzlaşma komisyonunda çalışılacak oldu. 'Komisyonun başkanlığını meclis başkanı yapılacak' dendi. Son olarak ise 'halkın katılımı olacak' denildi. Bizde evvela halka soralım istedik. Vatandaş anayasadan ne bekliyor, ne istiyor diye sorduk. Bunu sorarken de herkesten destek istedik. Bizim gerçekten ikaza, telkine ihtiyacımız var. Sıkıştığımız yerlerde katkıya ihtiyacımız var. Biz her şeyi bilen insanlar değiliz." ifadelerini kullandı. Çiçek, "Bu anayasanın bazı özellikleri var. Dünyada başka bir anayasa böyle bir özelliği taşıyor mu, bilemiyorum. Daha yapılırken, itirazlarla karşılaşmıştır. Yapılıp, 7 Kasım 1982'de yürürlüğe girdikten sonra da bu anayasadan şikâyet etmeyen hemen hemen hiç bir kesim yoktur. Bu itirazlara rağmen de bu anayasa 30 yıldır yürürlüktedir." dedi. TESEV Anayasa İzleme Çalışması Danışmanı Levent Köker, yeni anayasa konusunda gelinen noktanın önemli bir aşamayı belirlediğini ifade etti. 2007 - 2011 yılları arasındaki dönemde Türkiye'nin anayasadan kaynaklanan dizi kriz yaşadığını söyleyen Köker, "2011 seçimlerinin ardından yeni bir anayasa kanosunda bir uzlaşma olduğu ortaya çıktı. TESEV'in projesinin bir amacı yeni anayasa sürecini bir bakım kayıt altına almaktır. Siyasi aktörlerle ilgili olarak öne çıkan en önemli konu ise uzlaşma komisyonudur. Siyasi aktörler yeni bir anayasa istiyor ama eğer uzlaşamazlarsa bu komisyonda hangi konuda uzlaşmadıkları ortaya çıkacaktır. Yeni anayasa 1982 anayasası yokmuş gibi yapılmalıdır. Yani 1982 anayasasının bir revizyonu olmamalıdır. Bu sürecin önemli bir boyutu da Türkiye tarihinde ilk defa toplumun kendi anayasasını yapmasıyla karşı karşıyayız" şeklinde konuştu. CİHAN
<< Önceki Haber Cemil Çiçek'ten anayasa yorumu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER