Kızılırmak suyu tertemiz çıktı

Ankara'nın içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan Kızılırmak suyuna altı büyük kuruluşun yaptığı tahliller ve bilimsel bulgularıyla temiz kararı çıktı.

Kızılırmak suyu tertemiz çıktı

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent'in su ihtiyacını karşılamak amacıyla Kesikköprü Barajı'ndan getirilecek olan Kızılırmak suyuna ilişkin yapılan eleştirilere, suyla ilgili karar verebilecek altı büyük kuruluşun yaptığı tahliller ve bilimsel bulgularıyla cevap verdi. Kızılırmak suyuna ilişkin ODTÜ, İTÜ, DSİ, Hıfzıssıhha, ASKİ ve Sağlık Bakanlığı'nın, yapılan tahliller sonucunda, suda insan sağlığı için zararlı herhangi bir unsura rastlanmadığı yönündeki açıklamalarıyla, Büyükşehir Belediyesi'nin her seferinde farklı kurumlardan aldığı suyun temiz olduğuna ilişkin analiz raporlarına ilişkin eleştirilerin yersiz olduğu ortaya çıktı. Başkent'e Kızılırmak suyunun getirilmesi için yapım çalışmalarının başlamasının ardından, ilgili veya ilgisiz birçok kişi ve sivil toplum örgütünün, bu suyun insan sağlığını tehdit eden ağır metaller içerdiğini öne sürerek, kamuoyunu yanıltan açıklamalar yapmaları ve ağır eleştiriler getirmeleri üzerine harekete geçen Ankara Büyükşehir Belediyesi, yapılan bu asılsız ve bilimsel dayanaktan yoksun açıklamalara, her seferinde farklı kurumlardan alınan analiz raporlarıyla cevap verdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Kızılırmak'tan Ankara'ya su getirme projesinin başladığı ilk günlerden bu yana önemle vurguladığı "Kızılırmak suyu İnsan Sağlığı için tehlike taşımıyor. Bu su sülfat açısından değerlerin biraz üzerinde. Bu da suyun tadını biraz etkiliyor. Onun dışında Kesinlikle insan sağlığı açısından olumsuz bir durum yok" sözlerine yapılan tüm tahlillerde ortaya çıkan sonuçlar da destek veriyor. Bu kurumların yaptığı analiz sonuçlarında tüm ortak nokta suyun ağır metaller yönünden bir tehlikesi bulunmadığı ancak Türkiye standartlarında litrede 250 miligram olan sülfatın kimi zaman bu suda 330 miligram seviyelerinde görüldüğü, bununda insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmadığı, sadece tuzun bir türevi olan sülfatın suyun tadını etkilediği vurgulanıyor. Büyükşehir Belediyesi'nin bu iddialara Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Devlet Su İşleri (DSİ), Hıfzıssıhha ve ASKİ tarafından yapılan analizlerde yer alan "Kızılırmak suyunda insan sağlığı için zararlı herhangi bir unsura rastlanmadığı" yönündeki bilimsel bulgularla yanıt vermesine karşın, bu çevrelerce yapılan karamaların devam etmesi üzerine son olarak da ülkemizin sağlık politikalarını belirleyen ve en üst yetkili kurum olan Sağlık Bakanlığı da, Kızılırmak suyunun ağır metaller yönünden gerek bakanlık gerekse Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) belirlediği standartlara uygun olduğu açıklamasını yaptı. Kızılırmak suyuna ilişkin her türlü asılsız iddiayı ortaya atan ve bu suyun insan sağlığına zararlı olduğunu açıklayanlara, bundan önce yapılan hiçbir tahlil ve rapora itibar etmeyenlere raporların sonuçlarını sunan Ankara Büyükşehir Belediyesi, bir kez daha eleştirilerin yersiz olduğunu ve açıklamaların maksatlı olarak yapıldığını ortaya çıkardı. SAĞLIK BAKANLIĞI AÇIKLAMASI Kızılırmak suyuna ilişkin analiz raporlarıyla birlikte yapılan açıklamalara karşın yine günlerdir kamuoyunu meşgul eden, halkı korku ve paniğe sevk eden bu açıklamalara karşı Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: "Kızılırmak suyu ağır metaller yönünden de Bakanlık ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kalite standartlarına uygundur. Yerleşim yerlerinin içme ve kullanma su ihtiyacı belediyelerce temin edilir ve bakanlık tarafından kalite standartlarının uygunluğu belirli aralıklarla izlenir. İçme suyu temin edilen yüzeysel suların kalitesi Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nce izlenir. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi başkanlıklarının bulunduğu metropollerde, içme suyu temin edilen yüzeysel suların kalitesi Büyükşehir Belediyeleri tarafından da izlenmektedir. Kızılırmak Nehri Kesikköprü Barajı girişinden Sağlık Bakanlığı, DSİ ve ASKİ Daire Başkanlığı'nca son üç yıl içinde alınan su örneklerinin analiz raporlarında sülfat oranının 227 ile 371 miligram/litre arasında seyrettiği, ortalama değerin ise 308 miligram/litre olduğu belirlenmiştir. İnsani Tüketim Amaçlı İçme Suları Hakkında Yönetmelik'te sülfat parametresinin sınır değeri ise 250 miligram/litredir. Ayrıca yapılan analiz sonuçlarına göre Kızılırmak suyunun ağır metaller yönünden de bakanlığımız ile Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kalite standartlarına uygun olduğu görülmüştür. Japonya'nın Minimata Körfezin'de 1953 yılında yaşanan, avlanan su ürünlerini tüketerek, 47'si ölümlü 121 zehirlenme vakasına neden olan 'Minimata Hastalığı'nın nedeni ise bu bölgede bulunan bir klor-alkali fabrikasının cıvalı atıklarının Minimata Körfezi'ne de şarj edilmesi sonucu oluşan cıva zehirlenmesidir. Kızılırmak suyunda cıva ve diğer ağır metal kirliliği söz konusu değildir." CİHAN
<< Önceki Haber Kızılırmak suyu tertemiz çıktı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER