Türkiye'nin yüzde onunun varis derdinden muzdarip olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Haluk Akkaş, varis tedavisi için varis çorabı giymenin şart olduğunu söyledi. Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Haluk Akkaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplar damar rahatsızlığı olan varisin görülme sıklığının Türkiye'de yüzde 10 seviyesinde olduğunu söyledi. Varisin öğretmen, berber, tezgahtar, fabrika işçisi, cerrah gibi uzun süre ayakta çalışan meslek gruplarında sık görüldüğünü dile getiren Akkaş, şunları kaydetti: ''Gelişmiş ülkelerde varis çalışmaya paralel olarak yaygınlaşıyor. Oluşumunda genetik sebepler de var. Tedavinin temeli olan varis çorabını herkes mutlaka giymelidir. Özellikle kırk yaşından sonra risk olsa da olmasa da varis çorabının giyilmesi çok yararlıdır. Çorap, basınç yaparak kanın kalbe ulaşmasını sağlıyor. Hastalarımıza öneriyoruz, ancak giymek istemiyorlar. O zaman tedavi aksıyor ve hastalık ilerliyor.'' Varis çorabının yorulmayı önlediğini de ifade eden Akkaş, ''Normalde 3 saat ayakta kalarak kendini yorgun hisseden kişi, çorapla 6 saat ayakta kalıp yorgunluk hissetmeyebilir. Varis çorabı varisi tedavi etmez, ancak yeni varisin oluşmasını önler. Varis ameliyatla tedavi edilse bile çorabı giymeye devam edilmelidir'' diye konuştu. Halk arasında varisin kalp hastalıklarına yol açacağı veya varis olan bacağın kesileceği yönünde yanlış inanışlar bulunduğunu da vurgulayan Akkaş, tedavinin varisin durumuna göre lazerle, kurutucu iğnelerle veya ameliyatla yapıldığını kaydetti.