Cavcav, yakın geçmişte Antalya
spor ve 1985-86 sezonunda ise Bursaspor'dan
şike teklifi aldığını açıkladı.
Cavcav'ın NTVspor'a bağlanarak yaptığı açıklamalar ve bugün
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan özel röportajdaki ayrıntılar şöyle:
"Teklifi yapan Antalyaspor'un yönetiminde bulunan bir arkadaşımdı.
Rizespor,
Gaziantepspor ve
Denizlispor kritik durumdalardı. Son haftada
teknik direktörümüz
Mesut Bakkal görevi bıraktığını açıkladı. G.Antep'in Başkanı İbrahim
Kızıl bana
telefon ederek antrenörün işi bırakmaması gerektiğini ve yanlış anlaşılmalar olabileceğini söyledi. Halbuki ben ısrarla görevi bırakmaması gerektiğini vurgulamıştım hocaya. Giderken de hiçbir sebep söylemedi hoca. Yardımcı antrenör Mustafa
Kaplan 'Başkanım ben
takımın başınmdayım' dedi. Benim çok yakın, ismi lazım değil arkadaşım böyle bir rakam telaffuz etti. Ben de paranın miktarının önemli olmadığını, spor hayatımda böyle bir
alışveriş yapmadığımı söyledim. O maçta takımın primi toplam 75 bin liraydı. Sporcu arkadaşlarıma durumu arz ettim. Maçı kaybedersek Denizli, Rize ve G.Antep tarafından 'G.Birliği maçı sattı' ibaresi oluşacağını söyledim. Bu durumun da hem benim hem de G.Birliği'nin kariyerine gölge düşereceğini söyledim. Yenmek de yenilmek de var ama haysiyet ve şeref mücadelesi verin dedim. Primlerini de arttırmadım. Orada aslanlar gibi mücadele ettik ve 3-0 maçı kazandık. Böyle işlere tevessül etmeyen biri olarak bununla gurur ve onur duyarım."
"Diğer olay ise sanırım 1985-86 sezonunda olmuştu. 2 futbolcumu satın aldılar. Bunların biri Zlatko, diğeri Halil İbrahim'dir. Futbola
ihanet edenlerin akıbetlerinin acı olduğunu yaşarken görüyorum. Halil İbrahim gibi bir futbolcunun bugün ekmeğe muhtaç durumda olduğunu üzülerek duyuyorum. 1985'te Bursaspor'dan 50 milyar teklif edildi. Almadım ama 15 milyara bu iki
oyuncu maçı satarak Bursaspor'u ikinci ligde bıraktılar. Bugün bu gibi hadiselerin su yüzüne çıkmasında zarar değil, yarar görüyorum. Maçın bitmesine 15 dakika kala takım 2-1 galipti. Son 15 dakikada 2-2 oldu ve Bursaspor'un ligde kalma durumu söz konusu oldu. Tabi o sırada bu olayın farkında değildik. Biz bir yıl sonra TFF Yönetimi'ne girdiğimiz zaman orada yapılan bir sohbette, '50 milyarı almadın ama ben bu işi 15 milyara hallettim' diyen bir başkanın ifadesiyle öğrendim. Ligler
tescil edilmişti zaten ama bu iki futblcu damgalandı ve ve kulüpten atıldı."