Umut nöbetinde 26. gün


Tutuklu gazetecilerle dayanışma için sürdürülen 'Umut Nöbeti' Silivri Cezaevi'nde devam ediyor. Nöbeti sabah saatlerinde, Evrensel Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu, Dış Haberler Editörü Özlem Temena ile öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin ablası Özlem Göktepe tutarken; ögleden sonra ise Türk edebiyatının ölümsüz kalemlerinden Orhan Kemal'in oğlu Yazar Işık Öğütçü devraldı.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasının ardından Silivri Cezaevi önünde Basın Konseyi öncülüğünde başlatılan umut nöbeti, 26. gününde de devam etti

Gazetecilerin engellenmesiyle halkın haber alma hakkının da engellendiğini vurgulayan Vural Nasuhbeyoğlu, "Cezaevindeki tüm meslektaşlarımızla dayanışma amacıyla katıldım. Gazetecileri döven, tehdit eden, gazete binalarını taşlayanların elini kolunu sallayarak serbestçe dolaştığı, hatta ödüllendirildiği ülkemizde gazeteciler üzerindeki baskıların son bulması için Silivri Cezaevi kapısı önündeyim. Gazetecilerin baskı altına alınmak istenmesi, davalarla, tutuklamalarla, fiili saldırılarla engellenmek istenmesi aynı zamanda halkın haber alma hakkına yönelik bir saldırıdır. Tüm saldırılara rağmen geri adım atmayacağımız; mesleğimizi yapmaya, halka doğruları, gerçekleri aktarmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Özlem Temena da şöyle konuştu: "Bugün sadece tutuklu tüm arkadaşlarımıza değil, görevinin başında olan biz gazetecilere de soruşturmalarla, davalarla dışarısını adeta cezaevine çevirdiler. Ama bilmeleri gereken bir şey var ki; tarihin hiçbir döneminde bu baskılar, gerçeklerin peşinde koşan gazetecileri yıldırmamıştır."

Meryem Göktepe ise şu ifadeleri kullandı: "Can Dündar ve Erdem Gül şahsında tüm tutuklu bulunan basın mensupları için gazetecilik; 'Metin Göktepe Gazeteciliği' gibi, haberi barikatın arkasından alıp kamuoyuna duyurulmasını savunmaktır. Karanlığın ve gerçeklerin gizlenmesini engellemektir. Tutuklamalar; haber alma hakkımızın, özgürlüğümüzün de teslim alınmasıdır. Yani gazetecinin ve gazeteciliğin esir alınmasıdır."

Gazetecilerin bir an önce bırakılması temennisinde bulunan Işık Öğütçü de "Can Dündar, Erdem Gül ve tutuklu diğer gazetecilerin yalnız olmadıklarını, onların özgürce görevlerini yapmalarına destek olmak için buradayım. İnanıyorum ki adalet en kısa zamanda tecelli edecek, arkadaşlarımız aramıza katılacaktır." ifadelerini kullandı.
CİHAN
<< Önceki Haber Umut nöbetinde 26. gün Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER