ÇAĞRIŞIMLAR

Çifte standart, artık bizim genlerimize kadar işlemiş.


- Bizdendir / Onlardandır. Eğer bizdense, bu ne biçim gözaltı? Nerde Hukuk Devleti? Eğer onlardansa, oh olsun, lâyığını buldu. *** Eşitlik ilkesi, dağdaki çobandan üniversitedeki profesöre kadar aynen işlemeli, değil mi? Fakat hayır. Gece yarısı evinden alınıp götürülen şüpheli, eğer bir gariban ise, haberimiz bile olmuyor.?Ama aristokrasi’den biriyse, kıyamet kopuyor. Başlarına bir iş geldiğinde sevdiklerimize, saydıklarımıza, eşimize dostumuza elbet üzüleceğiz ama sevmediklerimize, saymadıklarımıza, hasmımıza, düşmanımıza sevinmek niye? Onlar da insan. İşçinin yediği cop, kimsenin umurunda değil ama gazetecinin kılına dokunamazsınız. Yoo, kim demiş? Dinç Bilgin’in başına gelen felaketi zevkle seyredersiniz. Ne biçim insanlarsınız? Keşke kimseye dokunulmasa. Hayır. Bu ülkede imtiyazlı bir sınıf vardır.?İşte onlardan biri de İmralı’daki mahkûmdur. *** Şuraya gelmek istiyorum. Kanadoğlu’nu rencide etmek’le Nail Keçili’ye kelepçe takmak arasında hiçbir fark yok. Niye aynı tepkiyi göstermedik? Banka batırdığı halde ortalıkta hâlâ “ağa” diye dolaşanlar var, peki Ali Balkaner’in akıbetini merak edenimiz var mı? *** Çifte standart şampiyonuyuz. Yargı’nın yüksek katlarındaki yüksek kararlarda da gördük bunu. - Adalete güveniyorum. Ama bir şartla:?Benden yana hüküm verirse. - Mahkeme kararlarına saygılıyım. Ama bir şartla: İstediğim gibiyse. - Türkiye’de Hakimler vardır. Ama bir şartla: İşime gelirse. Durum budur sevgili okuyucular.? Her şeyden önce, kendi ruhlarındaki adaletsizliği gideremeyenler, Türk Adaleti hakkında ahkâm kesmesin lütfen. Hele ödülde, tâyinde, terfide bile âdil olamayanlar, ağızlarını hiç açmasın.

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER