Kulağa gelen, göze takılanlar


Bazen kısa kısa notlarım oluyor. İşittiğim ve okuduğum bazı bilgileri parça parça da olsa sizlere aktarmak istiyorum: Texas, ABD'ye en son katılan eyalettir. Bu sebeple tekrar ayrılma hakkı vardır. İstiklâl marşları okunduktan sonra bir de Texas özel marşını okuyorlar. O eyalette, devlet okullarında ayrıca bir de amblemi yıldız olan Texas bayrağı asılmaktadır. Texas eyale-tinin Austin şehrinde 1960'a kadar üniversiteler kiliselerin kontrolündeydi. Şimdi bile bazı üniversitelerin kampüs girişlerinde İncil'den âyetler var. Üniversitelerin çevrelerinde o kadar çok kilise var ki, sanki insan oralara gidince bir kilise merkezine girmiş gibi oluyor... Burada her çeşit arabanın satıldığı, ismi Ancıra (Ankara) olan bir galeri var... Ankara'dan gelmiş bir Türk Ermeni'sinin yeri... Sadettin Bey dedi ki: "Venezuela'da Türkiye'den gitmiş bir Ermeni'nin evinde misafir olduk. Eşine Türkiye'den gelmiş bir başörtüsü hediye ettik. Aldı, bağrına bastı ve derinden bir kokladıktan sonra 'Memleketimin kokusu var!..' dedi." San Antonio'da dilimizle beraber kültürümüzün öğretildiği bir merkez var. Orayı ziyaret ediyorduk. Amerikalı bir hanım iki öğrenciyle oraya geldi. Birisi oğlu imiş, birisi de öğrenci değişim programı ile oraya gelmiş bir Türk öğrenci... Kültür merkezimizin idarecilerine, "Bu öğrenci bizde kalıyordu ama maalesef benim kızım bir uyuşturucu mafyasına bulaşmış, şimdi onu içeri aldılar. Bu Türk öğrenciye bir zarar gelmesini istemiyorum. Siz buna sahip çıkın." dedi. İdareciler de hemen sahip çıktılar. Türkmenistan Merv'e gidenlerden bir öğretmen anlatmıştı: "İlk günler okulun yemekhanesine domates almak için pazara gitmiştim. Bir teyzenin önünde üç kasa domates vardı. Hepsini almak istedim. 'Olmaz!' dedi. 'Niçin?' diye sordum. 'Sonra ben ne yapacağım?' dedi. Bir gün yumurta almaya gittim. Adamın önünde üç kasa yumurta duruyor. 'Tanesi kaç manat?' diye sordum. 'Tanesi üç manat' dedi. 'Peki hepsini alırsam tanesini kaçtan vereceksin?' dedim. Yani indirim düşünüyordum. O ise 'Hepsi olunca tanesi dört manat olur!' dedi. Hayretle 'Niye' diye sordum. 'Hepsini almak istediğine göre zenginsin; onun için fiyatı yükselttim!..' dedi." Avustralya'ya (Sidney'e) gittiğimde kahvaltı için Erkan Bey'e misafir olmuştuk. Orada Amerika'da tanıştığım Boşnak Aras Bey'i hatırlayıp "Aras Bey öğrenci iken burada bulunmuş ve Salih Hoca ile tanışmış, o onu himmete götürmüş. Orada mahallelerindeki kasabın yaptığı himmet dikkatini çekmiş. O da bu fedakârlık vesilesiyle meseleyi tanımış." dedim. Arkadaşlar gülüşüp "İşte o kasap Erhan Bey!.." dediler. Bahattin Bey dedi ki: "Güney Afrika Johannesburg'da Türk kolejinde yerli öğretmenlerden Nikolas Bey'le tanıştık. Bize dedi ki: 'İlk defa bu okula kaydolduk. Ama biz şöyle düşünüyorduk. Beyazlar bizim düşmanlarımız, bunları ülkemizden kovmalıyız. Gerekirse okulu yakalım... Bu düşünceyle devamlı olay çıkarıyoruz. Beni okuldan atmak için üç defa disiplin kurulu toplandı. Ama bir hocamız 'Belki düzelir' diye benim atılmamı önledi. Sonra baktık ki, bunlar diğer beyazlara benzemiyorlar; almayı değil vermeyi düşünüyorlar (Konuşmasının burasında Nikolas ağladı). Hatamızı anladık.' 'Mandela'nın kabilesinden olan Nikolas'ın dokuz kardeşi var."
<< Önceki Haber Kulağa gelen, göze takılanlar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER