Tufan


Hayata Dönüşoperasyonuyla ilgili gerçekler, 11 yıl sonra ortaya çıkan yeni belgeler ışığında “F Tipi cezaevlerine geçişin” ne denli kanlı ve acımasızca planlandığını gözler önüne seriyor. 19 Aralık 2000’de 20 cezaevindeki binlerce tutukluyu hedef alan bir operasyon yapıldı. Operasyonda 28 tutuklu, 2 asker hayatını kaybetti. Bayrampaşa Cezaevi’nde öldürülenlerin sayısı 12’ydi. 6’sı kadın, atılan bombalar ve çıkan yangın sonu alevler altında can verdiler. Hükümette o sırada Ecevit vardı ve şairane bir buluşla operasyona “Hayata Dönüş” adı verilmişti ancak gerçekleşen tam bir katliamdı. Nitekim tam da “adına yakışır” biçimde “Tufan” denilen bir askeri harekât düzenlenmiş. “Dost Kuvvetler”in cezaevindeki “karşı güç”ün hakkından gelebilmesi için aylar öncesinden hazırlık yapılmış. Bayrampaşa operasyonunun yargıdan kaçırılması amacıyla 10 yıl süren engellemelerden sonra 2010’da nihayet dava görülmeye başlandı. Ancak bütün sorumluluk, Elazığ’dan getirilen erlerin üzerine yıkılmak isteniyordu. Mahkemenin Genelkurmay, Jandarma Genel Komutanlığı, İstanbul İl ve Bölge Komutanlığı ile yaptığı yazışmalar sonuçsuz kalıyordu. Yargının istediği bilgi ve belgeler nasılsa, “arşiv”lerde bulunamıyordu! Nihayet son duruşma öncesi İl Jandarma Komutanlığı, 28 Mart 2011 tarihli bir yazıyla “Bayrampaşa Cezaevi Özel Müdahale Planı”na, arşivin yeniden tasnifi sırasında rastlandığını bildirdi. Böylece “Tufan” adlı plan açığa çıktı! Can Dündar’ın da yer aldığı Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Zülfü Livaneli, Oral Çalışlar, Mehmet Bekaroğlu heyeti, “Ölüm Orucu”ndaki tutukluları ikna için Bayrampaşa’ya girdiklerinde çoktan düğmeye basılmış! “Operasyon Emri” 11 Ekim 2000’de verilmiş. 19 Aralık’taki operasyondan dört gün önce 15 Aralık’ta birlikler hazırmış. Sonuçları itibariyle tufandan çok “tsunami”ye benzeyen cezaevini yakıp-yıkan, insanları diri diri ölüme atan planın “Hayata Dönüş”le ilgili olmadığı on yıldır biliniyordu. Bugün ortaya çıkan belgeler, hem sorumluların yargılanmasını hem de medya başta ciddi bir özeleştiri yapılmasını kaçınılmaz kılıyor. “Hayata Dönüş Operasyonu-Koğuştan Hücrelere” adlı kitabında (Çağdaş Hukukçular Derneği) A. Güçlü Sevimli şunu yazmıştı: “Operasyonlar Genelkurmay Başkanlığı’nın 15 Aralık 2000 günlü emri ile başlamıştır. Bunun ardından dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Başkanı Tümgeneral Osman Özbek’in yazılı talimatı ile operasyonlar için ilgili cezaevlerine, 17 Aralık 2000 günü alınan emirle gönderilmiştir. 14 Aralık’ta İçişleri Bakanlığı’nın operasyona başlanması yönündeki yazısı da bulunmaktadır. Devletin, ‘Hayata Dönüş’ operasyonu için uzun bir zamandır hazırlandığı

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER