Ne duruyorsunuz, Batum şuracıkta


Batum gezimizin ikinci günü kendimizi Bayar Şahin’in rehberliğine teslim ettik. Gürcistan’ın dünyaya açılan limanı Batum, ‘Özerk Acara Cumhuriyeti’nin de başkenti. Kent, Sovyet döneminde geri planda tutulmanın rövanşını almak üzere kısa sürede çok mesafe katetme çabasında. Her yerde bir inşaat faaliyeti var; çağdaş mimari örneği yeni binaların yanında tarihi eserler de ihya ediliyor. Caddeler canlanmış, sokaklar kesme taşlarla cazip hale getiriliyor. Sovyet sisteminde her cumhuriyete belirli uğraşlar öngörüldüğü için bağımsızlık sonrasında Gürcistan sıkıntılar yaşıyor. Sıkıntıyı en yoğun yaşayan bölge ise sanayiden mahrum Acara; kendine gelmek için kullanabileceği değerleri çok sınırlı: Limanı... Turizme çok elverişli konumu, tarihi zenginliği... Tarımı... Hemen her kıyısından denize girilebiliyor Batum’un... Neredeyse bütün sahili halka açık plaj görünümünde. Havası munis, insanları sosyal ve yardımsever, mutfağı da damak zevkimize uygun... İlk durağımız olan kentin kuzeyindeki ‘Botanik Bahçesi’ önümüzdeki yıl 100. yıldönümünü kutlayacak. Andrey Nikolayevich Krasnov adlı bir Rus bitkibilimci tarafından oluşturulan bahçede dünyanın değişik bölgelerinden her çeşit ağaç, çiçek ve bitki bulunuyor. 2000’in üzerinde değişik bitkinin nefes aldığını, gül ve manolyanın 1200 çeşidinin kentte bile kokusunu hissettirebildiğini kaynaklar yazıyor. Deniz kıyısında çok geniş bir araziye yayılmış bahçeyi bir ucundan diğerine gezmek günler alabilir. Nitekim, sırtında çantaları, ayaklarında güçlü postallarıyla gezen müthiş ilgili tiplere rastlanıyor. Vakti değerli bizim gibiler için hoş bir seçeneği var Botanik Bahçesi’nin: Akülü tur otosu... Bahçeyi bir baştan ötekine gezdiriyor otomobil; şoför de yolda rastlanan egzotik bitki ve çiçekleri tek tek gösteriyor... Bayar Şahin Batum’daki bu bahçenin dünyadaki sayılı örneklerden olduğunu söyledi. Yabancı bir ülkede de olsanız ‘ün’ işe yarıyor. Bu bölgeye ait unutuldu sanılan türküleri kaynağından derleyip albümleştiren Artvinli sanatçı Bayar Şahin Batum’da TV sayesinde çok tanınan yüzlerden biri. Dili biliyor, kenti, insanlarını ve kültürünü seviyor. Bu sebeple de kendisine yakışan bir görev üstlenmiş: Kurduğu ‘Bayar-Tur’ (+995 2227 2423) ile Türkiye’den gelen ziyaretçilere hizmet sunuyor... Botanik Bahçesi’ne girerken kapıda karşılaştığımız yaşlı-başlı bir kadınlar grubu, ismini de anarak, onun bayramını kutladılar. “Bunlar Müslüman mı yoksa?” soruma, rehberimiz, “Muhtemelen değiller; ancak bayramın bizim için öneminin farkındalar ve bunu sözle ifade etmekten de mutlu oluyorlar” dedi. Bu yılın bayram namazında yoktu, ama Acara Başbakanı da Müslüman hemşehrileriyle bayramlaşmak amacıyla camiye gelirmiş... Öğle yemeği için kentin biraz uzağındaki ‘Kemerli Köprü’ tarafına gittik. Mostar’a yolunuz düşmüşse ünlü köprüsünü görmüşsünüzdür; Batum’daki ona çok benziyor, yalnızca bir hayli küçüğü... Biraz ötesinde, bizim sınır tarafından kaynaklanan derelerin getirdiği suyun aktığı bir de şelâle var. Hemen şelâlenin yanında, köprünün kurulduğu derenin öteki kıyısında, olağanüstü mütevazı bir lokanta var... Süt dananın yahnisini yapıyor, sofrayı bir kaç çeşit salatayla zenginleştiriyorlar. Başta islisi olmak üzere değişik peynirler mutlaka sofrada bulunuyor. Ve mısır ekmeği... İlk kez Batum’da tattığımız gazlı armut suyunu da çok beğendik. Artvin’e gitmek üzere Sarp kapısına yönelmişken, sınıra dört kilometre kala tarihi bir yapının önüne geldik: Gonio Kalesi... Birinci miladi yüzyılda inşa edilmiş kale, Romalılar’dan Bizanslılar’a, Cenevizliler’den Osmanlılar’a geçerek varlığını korumuş... 93 Harbi sonrasında bölgeyle birlikte Gonio da Ruslar’ın eline geçmiş... Gürcistan’a vize yok ve THY hergün buraya uçuyor. Dilinizi bilen insanlar da sizlere hizmet için bekliyor. Batum’a gitmek için vesile çıkmasını beklemeyin.
<< Önceki Haber Ne duruyorsunuz, Batum şuracıkta Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER